"سيدفع الثمن" - Translation from Arabic to Turkish

• bedelini ödeyecek
• bunu ödeyecek
• bedelini öder
• hesabını verecek
• bedelini ödeyeceğini
• cezasını çekecek
• hesabını vermeli
• cezasını ödeyecek

Günün birinde şansı tükenecek ve binlerce masum insan bunun bedelini ödeyecek.
ويوم واحد سيتم تشغيل حظه خروج، والآلاف من الناس الأبرياء سيدفع الثمن.

Çoktan bir sürü risk aldım, şimdi bir başkası bedelini ödeyecek.
خاطرت أكثر من اللازم والآن شخص آخر سيدفع الثمن لذلك

Kutsal Topraklar'dan döndüklerinde bedelini ödeyecek.
, حارس الملك يعرفون حول ذلك الوشم . وعندما يعودون ، سيدفع الثمن

Engelli park yerine park etmek. bunu ödeyecek.
يأخذ مكان المعاقين، سيدفع الثمن

Kahrolası paramı getirirsin yoksa arkadaşın bedelini öder.
ساحصل على أموالي أو صديقك سيدفع الثمن في نهاية المطاف

Er ya da geç yaptıklarının hesabını verecek. Fakat şu dakikada yapmak istediğim tek şey seninle barışmak.
سيدفع الثمن بطريقة أو بأخرى، لكنّي الآن أود مصالحتك.

Yaptığının bedelini ödeyeceğini bilmeni istiyorum.
و أريدك ان تعلمي بانه سيدفع الثمن

Bunun sebebini öğrendiğimde, biri bedelini ödeyecek. Umarım bedeli ödeyecek kişi sen olmazsın.
حينما أميط اللثام عن هذا الأمر، فثمّة من سيدفع الثمن ..

Beni buradan çıkarmazsan bunun bedelini ödeyecek olan sen olacaksın.
لا تتحدّث إليّ بتعالٍ. إذا لم تخرجني من هنا بحلول يوم الاثنين، فأنتَ الذي سيدفع الثمن

- Bana ve karıma bunu yapan bedelini ödeyecek.
إسمع، من فعل هذا بي وبزوجتي، سيدفع الثمن.

Bana uzun zaman önce yanlış yapmış birine. Ve o kişi bugün bunun bedelini ödeyecek.
إلى شخص ظلمني قبل وقت طويل واليوم سيدفع الثمن

Oradaki insanlara ne olduysa birisi onun bedelini ödeyecek.
ما الذي حدث لهؤلاء الأشخاص أحد ما سيدفع الثمن

Dikbaşlılığına hayran olmadığımdan değil ama bedelini ödeyecek.
ليس لاني لم أعجب بعناده لكن.. سيدفع الثمن..

Yardım için bağıran o gözlere söz verdim. Ona yemin ettim, "Aşkım, biri bunun bedelini ödeyecek.
لقد أقسمت له " حبيبي, شخصٌ ما سيدفع الثمن "

Yoksa bu bürodan birileri bunu ödeyecek.
أو شخص ما في هذا المكتب سيدفع الثمن

Öyle ya da böyle bunu ödeyecek.
وبطريقة أو بأخرى ، سيدفع الثمن

Bay Kant, sen ve herkes bedelini öder.
السيد كنت ، و أنتِ و الجميع سيدفع الثمن

Birisi bu yaptıklarının hesabını verecek.
أحدهم سيدفع الثمن غاليا لما فعله

Bunu yapan orospu çocuğu cezasını çekecek.
هذا الوغد سيدفع الثمن هل تمسعينني؟

Şimdi hesabını vermeli, onu altetmeliyiz..
سيدفع الثمن الآن ..

Endişelenme. Yaptıklarının cezasını ödeyecek.
لا تقلقي، سيدفع الثمن جرّاء ما فعل.