| O cadı bunun bedelini ödeyecek, onun kalbini çiğ çiğ yiyeceğim. | Open Subtitles | هذا ساحرة سيدفع ثمن هذا. أنا سوف تتغذى على قلبها البارد. |
| Lazar bunun bedelini ödeyecek. Ötekilerin borcu için endişelenme. | Open Subtitles | لازار سيدفع ثمن هذا - ابتعد عن ديون الآخرين - |
| O kaybedecek. O suçlarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | سيكون مطارداً ، سيدفع ثمن جرائمه |
| - Hayır, bunun cezasını çekecek dostum. | Open Subtitles | لا يارجل انا من سيدفع ثمن ذلك |
| Yaptığının cezasını çekecek. | Open Subtitles | سيدفع ثمن ما فعل |
| Birileri bunun hesabını verecek! | Open Subtitles | شخصٌ ما سيدفع ثمن هذه. |
| Kibirli olan vaftiz oğlunu uyardı ve eğer ölümü bir kez daha aldatırsa bunu hayatıyla ödeyecekti. | TED | وحذر ابنه بالمعمودية المتغطرس أنه لو قام بخداع الموت مرةً أخرى، سيدفع ثمن حياته. |
| Onun otele gitmesini istiyor. Parasını ödeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | يريد منها الذهاب لأحد الفنادق، إنه يقول أنه سيدفع ثمن إقامتها به |
| Biz sadece Maggie'nin ölümünden sorumlu olan kişinin yaptığının bedelini ödemesini garanti altına almak istiyoruz. | Open Subtitles | لقد أردنا فقط التأكد أن أياً كان المسؤول عن وفاة (ماغي) سيدفع ثمن مافعلوه بها |
| Bu adam sana yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | هذا الرجل سيدفع ثمن ما فعله بكِ |
| Yaptıklarının bedelini ödeyecek, aynen dediğin gibi. | Open Subtitles | سيدفع ثمن ما فعله، مثلما قلتِ تماماً |
| Biri bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | شخص ما سيدفع ثمن هذا |
| Wes'e yaptıklarının bedelini ödeyecek ve bunu başkasına da yapmayacağından emin olmak için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | (سيدفع ثمن ما فعله ل(ويس وسأتأكد أن لا يفعل هذا لأي أحد أخر |
| Sana yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | سيدفع ثمن مافعله بكِ |
| Bu canavar bunun bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | هذا الوحش سيدفع ثمن فعلتة |
| Sebep olduğu ölümlerin cezasını çekecek! | Open Subtitles | سيدفع ثمن حالات الموت تسبب بها! |
| Yaptıklarının cezasını çekecek. | Open Subtitles | سيدفع ثمن ما فعل. |
| John zarar vermenin cezasını çekecek. | Open Subtitles | "جون" سيدفع ثمن الضرر الذي إقترفه |
| Birileri bunun hesabını verecek. | Open Subtitles | أحدهم سيدفع ثمن هذا. |
| Bunun hesabını verecek. | Open Subtitles | سيدفع ثمن فعلته |
| Suçlu ya da suçsuz, biri bunu ödeyecekti. | Open Subtitles | سواء مذنب أم لا هناك من سيدفع ثمن هذهـ الجريمة |
| Onun otele gitmesini istiyor. Parasını ödeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | يريد منها الذهاب لأحد الفنادق، إنه يقول أنه سيدفع ثمن إقامتها به |
| Yediği yemeğin parasını ödeyecek. | Open Subtitles | سيدفع ثمن نصيبه من الطعام لن يقوم بحجز الحمّام |