| Hayır, bu yarışta benim atım yok Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | لا، ليس لدي حصان في هذا السباق سيدى السفير. |
| Hayır, sorun değil, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | لا.. كل شئ تمام يا سيدى السفير دعنا نقول أنك مدين لى فقط |
| Tünaydın Sayın Büyükelçi. Az önce bay Sears aradı. | Open Subtitles | مساء الخير سيدى السفير مستر سيرز على الخط |
| Bay Büyükelçi, uyuşturucu mu kullanıyormuş? | Open Subtitles | سيدى السفير هل تعلم أنها كانت تحت تأثير مخدر؟ |
| Sayın elçim, onun uyuşturucu bağımlısı olduğunu biliyormuydunuz? | Open Subtitles | سيدى السفير هل تعلم أنها كانت تحت تأثير مخدر؟ |
| Genç biri için çok parlak bir kariyer, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | وظيفه متألقه لشخص صغير جدا.. يا سيدى السفير |
| Sayın Büyükelçi, geçen gece sizi aramaya çalıştım ama cevap veren olmadı. | Open Subtitles | سيدى السفير لقد حاولت الأتصال بك الليله الماضيه.. لكن لم يكن هناك مجيب |
| Bize şu an yardımcı olabilirsiniz, Sayın Büyükelçi, çok samimi bir şekilde sohbet ederek. | Open Subtitles | يمكنك المساعدة الآن, سيدى السفير بإجراء مناقشة صريحة جداً معنا |
| O kadar rahatlamayın, Sayın Büyükelçi çünkü hâlâ gerçekleşebilir. | Open Subtitles | لا ترتح, سيدى السفير لأنه قد تكون هناك كارثة اجلس |
| Korkarım, bu dediğiniz sadece bir numaraydı Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | حسناً, أخشى أن هذا كله كان خداعاً, سيدى السفير |
| Sayın Büyükelçi, işte tekrar karşılaştık. | Open Subtitles | ، سيدى السفير . هانحن نتقابل مرة أخرى |
| Sayın Büyükelçi, Bay Hull birazdan sizi görecek. | Open Subtitles | . مساء الخير، سيدى السفير "السيد" هيل . سيراك خلال دقائق |
| Sayın Büyükelçi, sizi temin ederiz ki, Güney Kore ve Birleşik Devletler her konuda anlaşana kadar, askeri harekat gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | الامم المتحده؟ العالم كله؟ ...سيدى السفير نؤكد لك اننا لم نكن سنتدخل عسكريا |
| - Sizi gördüğüme sevindim, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | تسعدنى رؤيتك مجدداً, سيدى السفير |
| Füze iptal edilecek, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | سألغى الضربة الصاروخية, سيدى السفير |
| - Sayın Başkan... Bunlar, bizim için umutsuz anlar, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | هذه أوقات يأس بالنسبة لنا, سيدى السفير |
| Ultimatom değil bu, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | هذا ليس بإنذار أخير, سيدى السفير |
| Norwood, lütfen. İçeri buyurun Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | تفضل بالدخول سيدى السفير. |
| Bay Büyükelçi, avdaki en hızlı at sizinkisi. | Open Subtitles | حسنا يا سيدى السفير لديك أسرع حصان فى المطارده |
| Hazır olduğunuzda, Bay Büyükelçi. | Open Subtitles | وقتما تكون جاهزا يا سيدى السفير |
| Önemli değil, Sayın elçim. | Open Subtitles | لا.. كل شئ تمام يا سيدى السفير دعنا نقول أنك مدين لى فقط |