"سيذهبون" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidecekler
        
    • gidiyorlar
        
    • gidiyor
        
    • gidecek
        
    • giderler
        
    • gidip
        
    • gittiklerini
        
    • gideceklerini
        
    • gider
        
    • gittiler
        
    • gideceğiz
        
    • çıkacaklar
        
    • gideceklerdir
        
    Hayvanat bahçesinin hastanesine gidecekler. Saat 16:30'da polis koruması sağla. Open Subtitles هم سيذهبون لمشفى حديقة الحيونات جهز مرافقة للشرطة ساعة 16:
    Evet, biliyorum. Önümüzdeki hafta büyük şaşalı bir dansa gidecekler. Open Subtitles إنهم سيذهبون إلى درس رقص عالي المستوى في الأسبوع المقبل
    Bankadan yine kredi isteyecekler. Haftaya Paris'e gidiyorlar. Open Subtitles وكي يحصل على مزيد من القروض من البنك، الأسبوع القادم سيذهبون لباريس
    Dr. Hart'la George Tucker birlikte New Orleans'a mı gidiyor? Open Subtitles دكتوره هارت و جورج تاكر سيذهبون إلى نيوأورليانز معاً ؟
    NASA'nın yaptığı ise roketin Mars'a gidecek sekiz kişilik versiyonunu yapmaktı. TED إذاً هذا هو مافعلته ناسا، الحصول على، انتم تعرفون، ثمانية أشخاص هم من سيذهبون إلى المريخ.
    Eğer istedikleri notu vermezsek, hemen yandaki Moodys'e giderler. Open Subtitles إذا لم نعطيهم التقييم الثلاثي سيذهبون لوكالة أخرى بسهولة
    Onlar bir mesaj söylersin, onlar da FBI'a gidip mesajını iletirler. Open Subtitles بإمكانك تسليمهم رسالة وبعد ذلك سيذهبون للإف بي آي ويتحدثون إليهم
    Filme gittiklerini, ele ele tutuştuklarını, aileleri ile tanıştıklarını falan mı sanıyorsun? Open Subtitles هل تظنين أنهم سيذهبون للسينما ؟ ويحتضنون الأيادي ، ويزور أهلها ؟
    Ve onlara, öldüklerinde Cennet'e gideceklerini anlatıyorlar. Open Subtitles ويقولون لهم أنهم سيذهبون مباشرة الى الجنة اذا ماتوا
    Çok uzağa ya da uzun süreli gitmeyebilirler fakat gidecekler. Open Subtitles قد لا يكونوا اتبعدوا كثيراً أو لفترة طويلة لكنهم سيذهبون
    Otelimdeki odalarda sekiz kişi kalıyor. Nereye gidecekler? Dışarıya. Open Subtitles يوجد 8 أشخاص يعيشون هناك فى غرف فندقى , أين سيذهبون ؟
    Yarın gece, Roseville'deki ünlü Fransız restauranına gidecekler. Open Subtitles سيذهبون غدا في المساء الي المطعم الفرنسي في روزفيل
    Hepsi de Avrupa ve Amerika'daki zengin ailelerin yanına gidiyorlar. Open Subtitles سيذهبون جميعهم للعيش مع عائلات غنيه بأوربا والولايات المتحده
    Şenlik boyunca arkadaşlarım, iki haftalığına Roma'ya gidiyorlar. Open Subtitles العديد من أصدقائى سيذهبون إلى روما لمدةأسبوعينأثناءالكرنفال.
    Birkaç arkadaşım karnaval süresince iki haftalığına Roma'ya gidiyorlar. Open Subtitles العديد من أصدقائى سيذهبون إلى روما لمدةأسبوعينأثناءالكرنفال.
    Bürodan birkaç çocuk gidiyor. Birkaç toplantım var. Open Subtitles بعض الشباب من المكتب سيذهبون فلدى مقابلات قليلة
    - Bekleyin, lütfen! 40 öğrencim Parise gidiyor. Open Subtitles انتظر من فضلك، لدي 40 طالب سيذهبون إلى باريس
    Bu sene konser turu için Disney World'e gidecek tüm Hummingbird korosu üyeleri...... en geç bu cumaya kadar izin belgelerini teslim etmek zorundalar. Open Subtitles الذين سيذهبون إلى الحفلة الموسيقية في ديزني وورلد عليهم أن يقوموا بتسليم إشعارات الموافقة هذا الجمعة
    Tatlım, biliyorum. Ancak bir gün giderler. Open Subtitles حبيبي اعلم ولكنك تعلم أنهم سيذهبون يوما ما
    Burayı atlayıp uzay aşamasına geçeceğim. Nihayetinde uzaya gidip kolonileşmeye ve evreni keşfetmeye başlıyorlar. TED سوف أتخطى هنا إلى مرحلة الفضاء. سيذهبون للفضاء ويبدأون الاستعمار واستكشاف الكون.
    Eğer onu kırabilirsem, belki nereye gittiklerini öğrenebilirim. Open Subtitles إذا أستطعت أقتفاء أثره يمكنني معرفة أين سيذهبون
    - ...çocukların hangi okula gideceklerini belirlemeliyiz, özel okulları. - Ne? Open Subtitles لها تخبرني عن كيف أن لأطفال سيذهبون لمدارس أفضل , لمدارس خاصه
    Belki meclis üyesini zor durumda bırakmaktansa üstünüze düşeni yapıp... ortalığı biraz yatıştırsaydınız... ayak takımı da gider, sarhoş olur... ve yeni sayının çıkmasını beklerdi. Open Subtitles ربما لو أنك قمت بدورك وهدأت الأمور قليلاً بدل إثارة غضب مفوض المقاطعة كان الهمج سيذهبون وينتظرون عددك التالي
    Bakın. Öpüşmeye falan gittiler. Open Subtitles انظر انهم سيذهبون لتبادل القبل وما الى ذلك
    -Haftada bir ezik kardeşim ve arkadaşlarıyla Mason'un oraya gideceğiz. Open Subtitles أصدقاء أخي سيذهبون لمنزل مايسن ويرنون الجرس.
    Her şeye rağmen kuzey yamacından çıkacaklar. Open Subtitles سيذهبون من الجانب الشمالى بعد كل هذا
    Ve varlığını kabul etmiyorlarsa, her ne kadar ön yargısız ya da dürüst de olsalar, cehenneme gideceklerdir. Open Subtitles وان لم يتقبّلوا ذلك لايهم كيف ان الشخص مفتوح القلب وصادق المعارضة فإنهم سيذهبون للجحيم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more