"سيشعرون" - Translation from Arabic to Turkish

    • hissedecekler
        
    • hissedecek
        
    • hissederler
        
    • hisseder
        
    • hissederlerdi
        
    • hissedeceklerini
        
    • kendilerini
        
    • üzülecekler
        
    Bir tanesini alabilirdim ama düşündüm ki yalnız hissedecekler. Open Subtitles كنت سأحضر واحد فقط ولكن انتبهت أنهم سيشعرون بالوحدة.
    Bizi unuttuklarını fark ettiklerinde kendilerini çok salak hissedecekler. Open Subtitles سيشعرون بالغباء حين يلاحظوا أنهم نسوا اصطحابنا
    Sorun şu ki diğerleri de hipnoz altındayken aynı şekilde mi hissedecek? Open Subtitles :السؤال هو إذا كان تحت التنويم المغناطيسى فإن الأخرين سيشعرون بنفس الطريقة؟
    Onları oraya tıkan köstebeğin yeni iş ortağım olduğunu duysalar sence nasıl hissederler? Open Subtitles باعتقادك كيف سيشعرون عندما يسمعونك، أنت الخائن الذي سلمهم، أنك كنت شريكي الجديد في العمل؟
    Bir daha böyle ukalalık edersen sana öyle bir şaplak atarım ki torunların bile hisseder. Open Subtitles تعليق متحاذق آخر كهذا، سأضربك بشدة لدرجة أن أحفادك سيشعرون بها.
    Anne ve babandan bahsetmişken hayatta olsalardı sence nasıl hissederlerdi? Open Subtitles تحدث كما لو كان والديك على قيد الحياه كيف تعتقد أنهم كانوا سيشعرون ؟
    Birçok kişi bir dakika sonra nasıl hissedeceklerini bilemez. Open Subtitles معظم النّاس يجهلون كيف سيشعرون بعد دقيقة ..
    Yıkılacaklar, çok üzülecekler. Seni çok seviyorlar. Open Subtitles سيشعرون بالحزن ستتحطّم قلوبهم فهم يحبّونك كثيراً
    Bir şekilde senin hayatta olduğunu her zaman hissedecekler. Open Subtitles سيشعرون دائماً بأنك مازلت حياً, بطريقة ما
    Alıcıdaki titreşimi hissedecekler Çocuklarının nerede olduğunu bilecekler Open Subtitles سيشعرون بإهتزاز المستقبل الذي لديهم و يعرفون مكان أبنائهم
    Bakalım, çocukları açlıktan ölmeye başlayınca ne hissedecekler. Open Subtitles لنرى بماذا سيشعرون عندما أطفالهم يصبحوا جوعي
    O kadar ki Ağustos'un sonunda herkes 15 yaş gençleşmiş hissedecek. Open Subtitles لدرجة أنه بنهاية أغسطس, الجميع سيشعرون بأنهم أصغر بخمس عشرة سنة.
    Halk, kahramanlarının basit bir suçludan ibaret olduğunu öğrenince ne hissedecek? Open Subtitles كيف سيشعرون بشأن بطلهم عندما يعرفون أنه مجرد مجرم؟
    Bu fırtına o kadar büyük, o kadar devasa ki, 60 milyon Amerikalı gücünü hissedecek. Open Subtitles هذه العاصفة كبيرة جدًا وشاسعة جدًا ستون مليون أمريكيًا سيشعرون بقوتها
    - Güney'i uyarayım, yoksa pusuya düştüklerini hissederler. Open Subtitles - دعيني انذر الجنوب - والا سيشعرون انهم مغرر بهم
    Eve elin boş dönersen ne hissederler sence? Open Subtitles كيف سيشعرون إذا عدتي خاوية اليدين
    Belki yatak odasında kendilerini daha iyi hissederler, Al. Open Subtitles ربما سيشعرون بالتحسن في غرفة النوم يا (آل)
    Görüntüyü kesmediğimiz sürece, izleyicinin olduğu gibi izlemesine izin verirsek izleyiciler kendilerini o ana ve mekana daha yakın hisseder diye düşündüm. TED فينسنت: فكرتي هي ما دام أننا لا نقوم بالقطع كثيرا بما أننا نترك المشاهد ليرى فإن الكثير و الكثير من المشاهدين سيشعرون بالقرب سيشعرون بالقرب من اللحظة لتلك اللحظة و ذلك المكان.
    Ortağın, ihanete uğramış hisseder. Open Subtitles زملاؤك بالمشفى سيشعرون بالخيانة
    Biz ortalık yerde kendimize dokunsaydık ne hissederlerdi? Open Subtitles -كيف سيشعرون اذا وقفنا أمام العامه وقمنا بلمس أنفسنا ؟ ؟
    Bence bu odadaki herkes nasıl hissedeceklerini biliyor. Open Subtitles اظن ان جميع من في القاعة يعرف كيف سيشعرون
    kendilerini garip hissetmezler mi? Open Subtitles مع هذا الحشد ؟ أعني, ألا تعتقد بأنّهم سيشعرون بالضيق الى حد ما
    Gidiyorum diye çok üzülecekler. Open Subtitles سيشعرون بالتضايق حين أرحل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more