"سيشهد" - Translation from Arabic to Turkish

    • ifade
        
    • tanıklık edecek
        
    • tanıklık yapacak
        
    • doğrulayacak
        
    • dair
        
    • tanık
        
    • şahitlik
        
    • tanıklık edeceğine
        
    Doc Durant'ten rüşvet aldığına dair ifade verecek bir Senatör var. Open Subtitles لدي سيناتور و الذي سيشهد بأنه أخذ رشاوى من الدكتور دورانت
    Elimizde ifade verecek bir tanığımız yoksa, hiçbir şeyimiz yoktur. Open Subtitles إذا لم يتواجد لدينا شاهد الذي سيشهد ، سنحصل على لا شيء
    Gene dedik ki, 21. yüzyıl; kayan iklim bölgelerine, Kuzey Amerika ve Asya'da kuraklığa yatkın bölgelerin oluşumuna, buz örtülerinin erozyonuna, yükselen deniz seviyelerine ve efsanevi Kuzeybatı Geçidi'nin açılışına tanıklık edecek. TED قلنا كذلك أن القرن ال21 سيشهد تحولا للمناطق المناخية، إنشاء مناطق معرضة للجفاف في شمال أمريكا وآسيا، نآكل الصفائح الجليدية، ارتفاع منسوب مياه البحر وافتتاح الممر الشمالي الغربي الأسطوري.
    O bana tanıklık yapacak ve uyuşturucuları tekneye yerleştirdiğini itiraf edecek. Open Subtitles وهو سيشهد بأنّه سبب دخولي إلى هنا وبأنّه وضع المخدّرات على المركب
    Ama, bu askerin bir hain olduğunu doğrulayacak! Open Subtitles ، كما أنه سيشهد أيضاً أن هذا الجندي كان خائناً!
    Bir cinayeti örtbas ettiğinize dair ifade verecek bir tanık varmış. Open Subtitles يقول إنه وجد من سيشهد أنك تسترت على الجريمة
    Lanet olası pislik, aleyhimde şahitlik yapacaktı, bense yemin ederim ölmesine üzülüyorum. Open Subtitles الوغد كان سيشهد ضدّي وأقسم بالرب أني أشعر بالسوء لمقتله
    Belli ki hiçbir şey anlamıyorsun. Suç Karteli'ne karşı ifade veren çıkar mı sanıyorsun? Open Subtitles من الواضح أنك لا تفهم أي شيء، أتظن أن أي احد سيشهد ضد نقابة الجريمة؟
    - Kendisi salonunun bakım işlerinden sorumlu ve güvenlik takımının bazı hareketleri hakkında ifade verecek. Open Subtitles لقد كان عامل الصيانة سيشهد على تصرفات معينة قام بها فريق الشركة الأمنية
    Buradaki dört adam Venezuela'daki Latin Star platformunda şahsen gördükleri tehlikeli çalışma koşulları hakkında ifade verecekler. Open Subtitles سيشهد هؤلاء الرجال الأربع على بيئة عمل مهددة للحياة شهدوها بأنفسهم على حفارات شركة لاتين ستار في فنزويلا
    Ben'in ne hakkında ifade vereceğini tam olarak bilmiyorum, ama ifade davanın aleyhinde olursa-- Open Subtitles ما الذي سيشهد بين به لكن ان كان يدينك كما يظن الإدعاء ذلك
    Davayı kazanacağız çünkü ilk kez bir silah şirketi eski yöneticisi eski işverenine karşı bizim için tanıklık edecek. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي سيكسبنا القضية هو أنه للمرة الأولى لدينا مدير سابق لشركة أسلحة سيشهد ضد أصحاب الشركة وسوف يشهد لصالحنا بضمير حي
    Buna tanıklık edecek birini bulursan şanslısın. Open Subtitles بالتوفيق في العثور على أحد سيشهد بذلك ؟
    Bu çayevindeki herkes, sizin şahitliğinize tanıklık edecek. Open Subtitles كلّ شخص في هذا المقهى، سيشهد نيابة عنك.
    Ve onun aleyhinde tanıklık yapacak bir görgü tanığımız vardı ama onu da öldürdü. Open Subtitles وكان لدينا شاهد عيان والذي كان سيشهد ضده لكنّه قتله أيضا
    Bu izlerin katilin tırnaklaması sonuccu oluştuğuna dair tanıklık yapacak. Open Subtitles سيشهد أن هذه العلامات هي جروح أظافر تم تركها من قبل القاتل
    Selam, sadece birkaç soru Milo Hoffman doğrulayacak Open Subtitles مرحباً هناك، مجرد سؤالين ّ(ميلو هوفمان) سيشهد
    Sonraki iki asırda dünya Osmanlılar ve Avrupa arasındaki büyük bir güç değişimine tanık olacaktı. Open Subtitles سيشهد القرنان التاليان تغيّرًا كبيرًا في ميزان القوة بين العثمانيين وأوروبا
    Baskıya dayanamadı ve şimdi aleyhine şahitlik yapacak. Sen de çok uzun bir süre hapiste yatacaksın. Open Subtitles لم يستطع تحمّل الضغط، والآن سيشهد ضدّكِ وسوف تقضين وقت طويل جداً في السجن
    Salvadorans'ları durdursanız bile, Rusları Ray'in haklarında tanıklık edeceğine dair haberdar ederim. Open Subtitles لو أوقفت " السلفادور " سوف أبلغ الروس بأن " راي " سيشهد ضدهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more