"سيصلح" - Translation from Arabic to Turkish

    • düzeltecek
        
    • tamir
        
    • düzeltir
        
    • halleder
        
    • düzelteceğini
        
    • çözecek
        
    • halledecek
        
    • düzeltecektir
        
    Son zamanlarda böyle çok parti vermediğimizi biliyorum ve bu her şeyi düzeltecek de demiyorum ama doğum gününde elim kolum bağlı oturamazdım. Open Subtitles اعلم اننا لم نكن نعمل الكثير من الاحتفالات مؤخراً وأنا لست أقول أنه سيصلح كل شيء لكن لم اتمكن من تجاهل عيد ميلادكِ
    Ama yeni bir planım var, diğer planlarımın etkisini düzeltecek bir plan. Open Subtitles لكن لديّ مخطط جديد والذي سيصلح الخسائر الفظيعة التي سببتها مخططاتي السابقة
    Ama doktor tamir edeceğini söyledi. Her şeyi tamir edebilir. Open Subtitles لكن الطبيب قال بأنه سيصلح هذا يمكنة إصلاح أى شئ
    Merak etme, balım. Baban bu arızalı hayvanı düzeltir. Open Subtitles لا تقلقي يا عزيزتي أبوك سيصلح هذه الحيوان
    Gary için çok üzgünüm... Bu herşeyi halleder. Open Subtitles ـ أنا آسف عما حدث لجاري ـ وهل هذا سيصلح ما حصل؟
    Onu bu seyahate zorlamanın bir şeyleri düzelteceğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles برأيك إرغامها على الذهاب بهذه الرحلة سيصلح بيننــا الأمور ؟
    Sanırım her şeyi çözecek ve ikimizi de mutlu edecek bir çözüm yolu buldum. Gerçekten mi? Open Subtitles اعتقد ان لدى حل سيصلح كل شيىء و يجعلنا سعداء حقاً ؟
    İşlerini halledecek olan bir barbar da mı geberdi? Open Subtitles ها هو ذا شخص آخر من مندوبيك ماذا سيصلح ذلك الأمور؟
    -Hermilla bir şey yapmamız lazım. -Pablo bunu düzeltecektir. Open Subtitles يجب أن نفعل شيئاً يا هيرميلدا - سيصلح بابلو الأمر كالعادة -
    Yani ailesine öldüğünü söylememiz bir şeyi düzeltecek mi? Open Subtitles أعني، هل إخبار عائلتها أنّها ماتت سيصلح الأمر؟
    ♪ Belli bir tanrının belli bir türüne dua etmek ♪ ♪ Bunu aksilik olmadan becerirsen ♪ ♪ Tanrı, orta sınıf beyaz sürtüğün tek gözünü düzeltecek ♪ Open Subtitles و لو فعلت هذا بدون خطأ سيصلح عين عاهرة بيضاء
    Ama hastaneyi dava etmek bir şeyleri düzeltecek mi? Open Subtitles ولكن مقاضاة المستشفى هل سيصلح كل شيء؟
    Bunu düzeltecek tek kişi sensin. Open Subtitles أنتِ بمثابة الرجل الذي سيصلح ذلك
    Arabamı tamir ettireceğim karıma bir evlilik yüzüğü satın alacağım tatile çıkacağım, yeni bir televizyon ve ses sistemi alacağım. Open Subtitles و سيصلح سيارتي و أشتري خاتم جديد لزوجتي و يمكنني أخذ إيجازة و شراء تلفاز مسطح
    Bana iyilik borcu var. Senin hayali arkadaşının bunu tamir edebileceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أتوقع ان صديقك الذي إختلقته سيصلح هذا
    Yaşam desteği tamir edeceğim ve sonra sen ve ben, ve geri kalan herkes nefes almakta ve düşünmekte daha iyi olacak. Open Subtitles سيصلح نظام دعم الحياة وبعدها سيكون انت وانا والجميع قادر علي التنفس
    Yoğun bir çift terapisi işe yaramadı ama iyi bir akşam yemeği her şeyi düzeltir. Open Subtitles لكنتناولعشاءطيب بالخارج, هذا سيصلح كل شئ
    Cinsel organlı havuç aramızı düzeltemediyse ne düzeltir bilmiyorum Mike. Open Subtitles إذا لم يكن تشريح الجزرة سيصلح هذا يا مايك لا أعرف ما سيحصله
    O işleri düzeltir, Jack. Ne yapılacağını biliyor. Open Subtitles سيصلح الاشياء جاك هو يعرف ما يقوم به
    Endişelenme Dotty, George bunu halleder. Open Subtitles لاتقلقي، دوتي جورج سيصلح هذا
    Cenneti düzelteceğini söyledi değil mi? Open Subtitles أخبرك أنه سيصلح من أمر السماء، أليس كذلك؟
    Ve üçüncüsü, o her şeyi çözecek! . Open Subtitles الرقم ثلاثه , هو سيصلح كل شيء
    Her şeyi halledecek bir şey getirdim. Open Subtitles أحضرت شيئاً سيصلح كل شيء
    Bay Talbot bunu düzeltecektir. Piknik için yardım edebilirsin ama trene binmen gerekiyor. Open Subtitles سيصلح سيد (تالبوت) الأمر يمكنك المساعدة في النزهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more