"سيظن" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünecek
• düşünür
• sanacak
• düşünürdü
• düşünecekler
• düşünecektir
• zannedecek
• düşünürler
• düşünüyordur
• sanacaklar
• sanar
• zanneder

Ama bir şeyler yapabilecek birileri bizim deli olduğumuzu düşünecek.
ولكن أي شخص يستطيع فعل أي شيء سيظن أننا مجانين.

Tatlım, biri içeri girdiğinde ağlıyor olursan kötü bir şey olduğunu düşünecek.
عزيزتي لو أنك ستبكين عند دخول أحدهم سيظن أن هناك خطب ما

Donald'a anlattığımda, rüya gördüğümü düşünecek.
سيظن دونالد أننى كنت أحلم عندما أخبره بكل ذلك

- Hayır, bunu yapma, benim istediğimi düşünür. Benim kıçım belaya bulaşır.
لآنهُ حينها سيظن بأني سألتك لفعل هذا, وسيكون كُل هذا على عاتقي

Beyaz saçlı adamın çocuğunu izlediğini sanacak ve ona ulaşmak zorunda kalacak.
سيظن أن الرجل الأشيب الشعر يتجسس على ابنه وسيضطر إلى اللقاء به.

Eğer gamsız derken, parasız ve yalnız kalmayı diyorsan, herkes düşünürdü.
اذا كنت تعني بالخالي من الهم.تعني مفلس ووحيد الجميع سيظن ذلك

Bilirsin, eğer böyle şeyler söylemeye devam edersen insanlar umursadığını düşünecekler.
لو استمررت بقول أشياء كهذه سيظن الناس أنك تهتم لأمري فعلاً

Yani insanlar Christine'in benim için yalan söylediğini mi düşünecek?
سيظن الناس أن كريستين يمكنها أن تكذب لأجلى

Ama kaçarsam herkes benim yaptığımı düşünecek... ve o da iki milyonla basıp gidecek.
لكن انا لو هربت .. اذن فإن الجميع سيظن اننى فعلت ذلك وسيخرج هو مع 2مليون نظيفة

John, ikimiz hakkında ateşli-ve-ciddi olduğumuzu düşündüğümü düşünecek.
عندها سيظن جون انني اظن اننا منسجمين غرامياً

Kendi kendine konuşmaya devam edersen, insanlar senin deli olduğunu düşünecek.
إستمر بالتحدث إلى نفسك سيظن الناس إنك مجنون

Galiba birileri hep yüzlük kazanmanın kolay olduğunu düşünecek.
أعتقد أن شخص سيظن دائماً أنه من السهل صنع مئة

Onu aramak zorundasın çünkü ona arayacağını söyledim ve... eğer aramazsan pislik olduğumu düşünecek.
, و عليك أن تتصل به , لانني أخبرته أنك ستتصل به , و لو لم تفعل سيظن أنني مغفلة

Tabii. Eğer başaramazsan baban hakkında ne düşünür, değil mi?
بالتأكيد , لأنه ماذا سيظن بك والدك لو فشلت ؟

Yoksa insanlar senin iyi terbiye almadığını düşünür.
و الا سيظن البعض انك تفتقرين الى التربية السليمة

Duyan da aylardır görüşmediğimizi sanacak. Cenaze töreninin ertesi günü birlikteydik.
سيظن من يسمعك أنى لم أقابله منذ شهور فقد تناولنا الغداء معاً فى اليوم التالى للجنازه

Bu son numarası, gören de ilgiden çok hoşlandığını sanacak.
إنها آخر حيله، أي شخص سيظن أنه يحب جذب الإنتباه...

Vay be, ikimizin arasından benim gamsız bekâr olarak kalacağımı kim düşünürdü?
ياولد.من كان سيظن ان مننا الاثنين انا الذي سينتهي الأعزب الخالي من الهم؟

Küçük miktarlarda kredi almak isteyen müşterilerimiz olacak insanlar mudilerimizin parasıyla kumar oynadığımızı düşünecekler.
و سنحرص على أن يكون لدينا مزيد من الزبائن اللذين يسعون للحصول على قروض صغيرة سيظن البعض أننا نقامر بأموال المودعين

Sen geciktiysen, ona saygı duymadığını düşünecektir.
إذا تأخرتي سيظن أن هذا معناه أنك لا تحترمينه.

Hepsi bu sinyali görecek ama bunun da sıradan bir propo olduğunu zannedecek.
لن يراه الجميع، ولكن أياً كان من سيراه سيظن أنه مقطع دعائي آخر

Onun için, bu konuda alçakgönüllü davran, yoksa insanlar gösteriş yaptığını düşünürler.
لذا كن متواضعا وإلا سيظن الآخرين أنك تتفاخر

Narkotik'in işi değilmiş. Schrader cihazı soygun için zayıf bir nokta kollayan rastgele bir çete yerleştirmiştir diye düşünüyordur muhtemelen.
"مكافحة المخدرات" ليست من فعلها لذا (شريدر) سيظن أن فريقاً ما زرع ذلك

Yüzüne bakıyor olacaklarından silah hala elinde sanacaklar.
سيظن الجميع أنة لا زال معك لانهم سيحدقون بوجهك يا مايك

Bu kadar çok çürük varken, herkes kamyonun altında kaldığını sanar.
لديك العديد من الكدمات , سيظن الجميع أنك تعرضت لحادث سيارة

O da, bu deli halinde karısı ve çocuklarının kendisinin düşmanı olduğunu zanneder.
وأثناء حالة الجنون تلك ..سيظن ان زوجته وأولاده هم أعداء له