"سيعالج" - Translation from Arabic to Turkish

    • tedavi
        
    • halledecek
        
    • düzeltecek
        
    Bu, bu şehri hasta eden şeyi kesinlikle tedavi eder. Open Subtitles حسنٌ، بالتأكيد سيعالج هذا الأمر ما تعاني منه هذه المدينة.
    Kendinizi fazla üzmeyin efendim. Zaman her şeyi tedavi eder. Open Subtitles لا تقسو على نفسك، سيدي الزمن سيعالج كل شيء
    Eğer listeriya değilse gentamisin, lejyonella hastalığını tedavi edecektir ve beni öldüren şey her neyse tekrar harekete geçecektir. Open Subtitles و إن لم يكن اللستريا سيعالج الجنت الليجيوناير و يعيد ما يقتلني إلى مجراه
    Pratik bir amacı olmadan, işini genişletmeyi düşünüyorsa sonrasında oluşan problemleri kim halledecek? Open Subtitles إذا قام بتوسيع أعماله بهذا الشكل بدون غرض فعلي فمَن سيعالج كل المشاكل لاحقاً ؟
    Annem meme kanseri olmuş, konuşmak bunu halledecek mi? Open Subtitles أمي عندها سرطان هل الكلام سيعالج هذا؟
    Shani Baba herseyi düzeltecek. Open Subtitles شاني بابا سيعالج كل شيء..
    Shani Baba herseyi düzeltecek, tamam mi? ! Open Subtitles شاني بابا سيعالج كل شيء..
    Beyler burası kanseri tedavi edeceğimiz yer olacak. Open Subtitles هنا، ايها السادة، سيكون المكان الذي سيعالج السرطان
    - Kimse 1. tip diyabeti tedavi edemez. Open Subtitles بأنه سيعالج نفسه لا أحد يستطيع علاج السكري الفئة الأولى
    Aslında illeride ulaşmak isteyeceğimiz nokta kanserin ne zaman orataya çıktığı ortaya çıkarken ne gibi değişikliklere neden olduğu, ve hangi tedavilerin kanseri tedavi edebildiği bilgilerini içeren bir öngörü modeli. TED و نحن نحاول بالفعلا الوصول إلى نقطة يكون لدينا فيها نظام تنبؤ حيث نستطيع فهم، متى يحصل السرطان، ما يحصل حقا فيه، و أي علاج سيعالج ذلك السرطان.
    Sen vulvar vestibulitis'u tedavi edebilirsin, fakat Pete' de Vajinizm'i tedavi edebilir. Open Subtitles بإمكانك أن تعالجي الالتهاب الفرجي ولكن بيت سيعالج الانقباض المهبلي - ماذا -
    Düş Gölgesi zehirlenmeni sonsuza kadar tedavi edecek. Open Subtitles بلسم، سيعالج سمّ "ظلال الأحلام" نهائيّاً
    Fakat tedavi yardımcı olacak, değil mi? Open Subtitles ولكن الدواء سيعالج ، أليس كذلك ؟
    Benim romaztizmal artritimi tedavi edecekti. Open Subtitles لقد كان سيعالج التهاب مفاصلي الرثيي
    Adalet Birliği bitkileri halledecek. Open Subtitles اتحاد العدالة سيعالج البناتات
    - Roosevelt bu işi halledecek. Open Subtitles - (روزفيلت) سيعالج الأمر
    - Roosevelt bu işi halledecek. Open Subtitles - (روزفيلت) سيعالج الأمر
    Kalbini düzeltecek ve Kaufman'ın biyopsisini de etkilemeyecek. Open Subtitles سيعالج هذا قلبها ولن يتعارض مع الخزعة التي يجريها (كوفمان)
    Kyle bu işi düzeltecek. Open Subtitles (كايل) سيعالج الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more