Oğlum bir çeşit travma sonrası stresten acı çekecek mi bastırılmış hisler, anılar, bu tür saçmalıklar gibi? | Open Subtitles | هل سيعاني ابني نوعاً من الإجهاد بعد الصدمة؟ كالمشاعر المكبوتة، والذكريات، كلّ ذلك الهراء؟ |
Bunu yapacaksanız nasıl olacak peki? acı çekecek mi? | Open Subtitles | إذا ما وافقتم على الأمر كيف ستفعلوها ، وهل سيعاني ؟ |
Bu geleceği görecek kadar yaşayan kişi gerçekten acı çekecek. | Open Subtitles | إن من سيعيش ليرى هذا المستقبل.. سيعاني حقًا.. |
Seni bana gelmeye ikna edemezse anlatılmaz bir biçimde acı çekeceğini söyledim ona. | Open Subtitles | أخبرته بأنه لو فشل باقناعك بالمجيء هنا فانه سيعاني بكرق لا حصر لها |
Eğer bölge hastalanırsa, tüm gezegen önünde sonunda acı çeker. | TED | إذا مرضت المنطقة، الكوكب بأسره سيعاني في النهاية. |
Ama senin olmayacak Kalbin parçalanacak Bir kız seninle beraber olduktan sonra Diğer gerçek aşkına kavuşacak | Open Subtitles | الحب يتساقط عنك كالمطر لكن لن تستطيع حفظه ، قلبك سيعاني |
Eğer bunları diğer şehirlerde de yaparsa bundan çok sayıda insan zarar görür. | Open Subtitles | إذا أعاد عمل ذلك في مدن أخرى سيعاني الكثير من الناس |
Hepiniz acı çekeceksiniz! | Open Subtitles | ! الجميع سيعاني |
Bu geleceği görecek kadar yaşayan kişi gerçekten acı çekecek. | Open Subtitles | إن من سيعيش ليرى هذا المستقبل.. سيعاني حقًا.. |
Buradan canlı çıkamazsak acı çekecek bir sürü insan var. | Open Subtitles | إنه بخصوص كل أحد سيعاني إن لم نخرج من هنا أحياء |
Çünkü yaşadığım sürece acı çekecek. | Open Subtitles | لأنه طالما أنا على قيد الحياة فإنه سيعاني |
Bu tehlikeli...hasta acı çekecek, belki ölecek. | Open Subtitles | هذا خطير سيعاني المريض، وربّما يموت |
Biz, Amerikanlar, bir şekilde doğal limitlerden muaf olma fikrine alıştık ve bundan acı çekecek olanlar diğer insanlardı. | Open Subtitles | نحن بالولايات المتحدة اعتدنا على الفكرة القائلة بأننا بطريقة أو بأخرى محصنون ضد الطبيعة المحدودة وأن من سيعاني هم الآخرون |
Halk onun saltanatında acı çekecek ve bunların hepsi benim yüzümden. | Open Subtitles | سيعاني الناس تحت حكمها و كل ذلك بسببي |
Eğer kötü davranacak olursam, bu işte acı çekecek tek taraf çocuklar olacak. | Open Subtitles | وإذا تصرفت بشكل غير لائق سيعاني الولدان |
Her şey altüst olursa en çok kimin acı çekeceğini de biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرفين من سيعاني كثيراً لو إنهار كل هذا |
Kalanımızın ne kadar acı çekeceğini anlayamazsın! | Open Subtitles | لكنك لا تفهم كم سيعاني الباقي منا |
Ama hanginizin daha fazla acı çekeceğini biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف من سيعاني أكثر. |
Eğer o ölürse, kubbenin altındaki herkes acı çeker. | Open Subtitles | إذا مات ؛ كل شخص تحت القبة سيعاني. |
Ama ne idüğü belli olmayan çok güzel bir kadın varsa Matt Murdock onu bulur ve Foggy Nelson acı çeker. | Open Subtitles | لكن إن كان هناك امرأة جذابة ذات شخصية مميزة بالغرفة فـ(مات موردوك) سيعثر عليها و(فوغي نيلسون) سيعاني |
Ama senin olmayacak Kalbin parçalanacak Bir kız seninle beraber olduktan sonra Diğer gerçek aşkına kavuşacak | Open Subtitles | الحب يتساقط عنك كالمطر لكن لن تستطيع حفظه، قلبك سيعاني |
Eğer bunları diğer şehirlerde de yaparsa bundan çok sayıda insan zarar görür. | Open Subtitles | إذا أعاد عمل ذلك في مدن أخرى سيعاني الكثير من الناس |
Hepiniz acı çekeceksiniz! | Open Subtitles | ! الجميع سيعاني |