ve buradaki tehlike ise, bir kere saçmalıkları ve gaddarlığı normalleştirmeye başladığınızda, insanlar bu uygulamaların yasal olduğunu sanıyor. | TED | والخطر في هذه الأشياء هو بمجرد البدء في تطبيع العبث والفظائع، سيعتقد الناس أن هذه الآليات شرعية. |
Siz ikinizle buraya geldiğimi gören insanlar benim hakkımda ne düşünür Alla'sen? | Open Subtitles | ماذا بحق الأرض سيعتقد الناس بي عندما أظهر معكم ؟ |
Lakin teklifini geri çevirmek zorundayım. İnsanlar ne düşünür sonra? | Open Subtitles | بالطبع يجب أن أرفض عرضك ماذا سيعتقد الناس عني؟ |
Bunu geliştirince insanlar seni yunus sanacak. | Open Subtitles | حسنا، لا بأس بهذا سوف تتحكم بهذا مع قوتك و سيعتقد الناس انك دولفين |
O dinozor yumurtadan çıkarsa insanlar benim tarih öncesi bir kuş olduğumu sanacak. | Open Subtitles | ,لو كانت حاضنة بيوض الديناصور سيعتقد الناس أني طير من طيور نبلاء ما قبل التاريخ |
Bunu insanlar itiraf etmez.. çocuğun evine gizlice girmişler | Open Subtitles | سيعتقد الناس أنك قتلته لمدة خمس سنوات قادمة |
Bip kelimesini söylersem insanlar onun gerçek bip olduğunu sanacak. | Open Subtitles | إذا قلت الكلمة سيعتقد الناس انها النغمة الحقيقية |
böylece insanlar yemek taşıdığımı düşünüyorlar. | Open Subtitles | لِذا سيعتقد الناس أني أرحل مع طعام مُحضَّر. |
Partinin ortasında soyunursan, insanlar sürtük olduğunu düşünür. | Open Subtitles | عندما تخلعين ملابسكِ بالحفل سيعتقد الناس أنكِ فاسقة |
Partinin ortasında soyunursan, insanlar sürtük olduğunu düşünür. | Open Subtitles | عندما تخلعين ملابسكِ بالحفل سيعتقد الناس أنكِ فاسقة |
Eğer insanlar işin senin tarafını bilselerdi ne düşünürlerdi? | Open Subtitles | ماذا سيعتقد الناس عندما يعرفون عن وظيفتك الجانبية؟ |
İşini her zaman yaparsın, ama diploman olduğunda insanlar yaptığın işi bildiğine inanırlar. | Open Subtitles | يكون لديك عمل، ولكن عندما يكون لديك درجة، سيعتقد الناس أنّك تعرف ما تتحدث عنه. |
Böylece insanlar bütün gece bizim kalabalığa karıştığımızı düşünecek. | Open Subtitles | وبهذه الطريقه , سيعتقد الناس أننا بالجوار طوال الليله |
İnsanlar seni normal bir züppe sanır. | Open Subtitles | بهذه الطريقة سيعتقد الناس فقط بأنك أحمق محلي |
Sürekli yurt dışında gezip tozduğum ve Lizbon'da güneşlendiğim için insanlar kötü bir eş olduğumu düşünecek. | Open Subtitles | سيعتقد الناس أني زوجة سيئة لكوني اتسكع و اتشمس دائماً في لشبونة. |
İnsanlar kesinlikle senin tarafından gözümün korkutulduğunu düşüneceklerdir. | Open Subtitles | سيعتقد الناس انه تم ترهيبي من قبلك |
İnsanlar seni kızım sanacaklar. | Open Subtitles | بهذا الشعر ، سيعتقد الناس أنك إبنتى |
O kadar da değil, insanlar beni fahişe sanırlar! | Open Subtitles | ليس بهذا البعد، سيعتقد الناس أني عاهرة! |
İnsanlar bizi birlikte sanacaklar. | Open Subtitles | الآن سيعتقد الناس أننا سوياً |
İnsanlar Çin'den geldiğini sanacak. | Open Subtitles | سيعتقد الناس أنها من الصين |