"سيكون سعيداً" - Translation from Arabic to Turkish

• mutlu olur
• mutlu olacak
• mutlu olurdu
• mutlu olacağını
• memnun olacak
• mutlu olacaktır
• memnun olacaktır
• çok sevinecek
• memnun olacağını
• çok memnun
• mutlu edecek
• çok sevinirdin
• çok sevinecektir
• Onun hoşuna gidecek

Biz paramizi aliriz, harita bize döner. Herkes mutlu olur.
نحصل نحن على المبلغ ونستعيد الخريطه أيضاً والكل سيكون سعيداً

Evet, oğlana da babamın adını verdik, Jack. - Çok mutlu olacak.
وقد سميت الولد "جاك" بعد ذلك - سيكون سعيداً جداً بذلك -

Hepinizin onun arkadaşı olduğunuzu bilseydi eminim çok mutlu olurdu.
لكنني أظنه سيكون سعيداً جداً بمعرفة أن جميعكم يعتبرونه صديقاً

Ve eğer burada polislerle beraber biterse mutlu olacağını sanmıyorum.
و إذا استعنت بالشرطة ، لا اعتقد بانه سيكون سعيداً

Patron gerçekten memnun olacak. - Bu hafta neredeyse 10.000 hasılat yaptık.
صدقني الرجل سيكون سعيداً جداً لقد حصلنا 10 الالف ارباح هذا الاسبوع

Babam, koridorun sonunda, soldaki gizli merdivenin aşağısında. Eminim ki seni şimdi görürse çok mutlu olacaktır.
في نهاية الرواق ستجدون سلم سري على يساركم أبي هناك, أنا متأكدة أنه سيكون سعيداً لرؤيتك الآن

Ve babam geri geldiğinde, yaptığımız işten çok memnun olacaktır.
وعندما يعود أبي, أنا متأكد أنه سيكون سعيداً بما صنعنا.

Bize yardım edersen herkes mutlu olur.
كل شخص سيكون سعيداً اذا ساعدتينا للخروج.

Roy dayım için barda daha çok takıIma fırsatı doğar. İnan bana, mutlu olur.
سيعطي ذلك وقتاً لعمي روري وقتاً أطول في الحانة سيكون سعيداً

Eğer babamda kalırsam herkes mutlu olur diye düşündüm.
ظننت أني إن بقيتُ في بيت أبي الجميع سيكون سعيداً

Parasını bulacağım. Sanchez'le tanışacağız. Herkes mutlu olacak.
سأحضر له ماله ، وسنحصل على لقائنا مع سانشيز والجميع سيكون سعيداً

Sana para vermekten mutlu olacak, kefilsiz borç veren birini tanıyorum.
اعرف معير محترف غير قانوني سيكون سعيداً بلقائك

Bence Mel, bir dublör olarak daha mutlu olurdu.
أظن أن ميل سيكون سعيداً إن حل مكانه ممثل بديل

Baban eğer takımı böyle yönettiğini görseydi çok mutlu olurdu.
أعتقد بأن والدك سيكون سعيداً جداً بتدريب فريق كهذا

Olayı o da görmemiş ama şehre döndüğünde bizimle konuşmaktan mutlu olacağını söyledi.
ولكنه سيكون سعيداً للحديث معنا عند عودته للمدينة

Seni tekrar Hint ordusunda görünce ne kadar mutlu olacağını düşünsene.
تخيّل كم سيكون سعيداً لرؤيتك في الجيش الهندي ثانيةً

Ve haftaya havuç,kereviz gibi bir şeyler götürürsek... sanırım herkes memnun olacak.
وأظن لو أننا فقط قمنا بجلب الجزر و القرنبيط هذا الاسبوع فإن الجميع سيكون سعيداً

Eminim Vanya bu kadar şekeri almaktan mutlu olacaktır.
أنا متأكده أن فانيا سيكون سعيداً لأخذ كل هذه الحلوى

Eminim müdürünüz vergi mükelleflerinin parasını nasıl harcadığınızı duymaktan memnun olacaktır.
متأكد أن المدير سيكون سعيداً بسماع كيفية إهدراكم لأموال دافعي الضرائب.

Seni gördüğüne çok sevinecek biri tamam mı?
شخص سيكون سعيداً جداً جداً لرؤيتك ، حسناً ؟

Bir de kapakta başka bir kızın fotoğrafını kullanmaktan memnun olacağını söyledi.
وقد قال أنه سيكون سعيداً لإستخدام صورة فتاة أخرى.

Şu an dinleniyor. Seni görmek onu çok mutlu edecek.
إنه يرتاح الآن، سيكون سعيداً جداً لرؤيتك

Tabii ki, geldiğine çok sevinecektir.
ألا بأس بذلك ؟ بالتأكيد, سيكون سعيداً لمجيئك

Onun hoşuna gidecek ve sen bir salaksın.
سيكون سعيداً جدا وأنت غبي