"سيكون لطيفاً" - Translation from Arabic to Turkish

• güzel olurdu
• iyi olur
• iyi olurdu
• güzel olur
• hoş olur
• hoş olurdu
• iyi olacağını
• hoş olabilir
• fena olmaz
• hoş olacağını
• güzel olabilir

Şu avatar güçlerin arada biraz daha açık olabilseydi ne güzel olurdu.
سيكون لطيفاً من قدرات الآفاتار خاصتك أن تكون مُحددة من وقت لآخر

Önce pilini doldursaydın güzel olurdu. Olay yerinde son nefesini verdi.
حسناً سيكون لطيفاً لو شحنته أولاً كنت في مسرح الجريمة وكان قاتماً

Tamam, bir şüpheliyi eleyince yerine, yenisini bulsan iyi olur.
تَأْخذُ شيءاً بعيداً، سيكون لطيفاً إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُضيفَ.

Kusura bakma, insanlar çift olduğumuzu bilirse iyi olur diye düşünmüştüm.
آسفة ، ظننت أنه سيكون لطيفاً أن يعرف الناس أننا زوجين

Çaylarımızı içmemiz iyi olurdu, gel tatlım.
سيكون لطيفاً بينما نتناول الشاي. تعال عزيزتي

Düşünüyorum da, ne kadar güzel olur... oğullarım senin gibi olsa.
كنت أفكر بأن هذا سيكون لطيفاً أن يصبح إبناي مثلك

Küçücük keçiler peşinden gelebilir, ama bu çok hoş olur.
قد تتبعك بعض العنزات الصغيره و لكن هذا سيكون لطيفاً

Bence cenazeye gelseydin hoş olurdu.
أعتقد أنه سيكون لطيفاً منك أنتكونيمعيبالجنازة.

Hayır. Ama evliliğimin başkalarına ilham olması güzel olurdu.
لكن سيكون لطيفاً إذا زفافي ألهمَ واحد آخرَ.

Eğer bu olay 4 dakika önce olsaydı çok daha güzel olurdu.
كان ذلك سيكون لطيفاً جداً , لو حصل ذلك قبل حوالي 4 دقائق

Sürekli seni öldürmeyi istememek güzel olurdu.
سيكون لطيفاً ألا أمنع نفسي من قتلكِ طوال الوقت

İşe gelirken giymek iyi olur dedim.
إعتقدت أنه سيكون لطيفاً أرتداءها للعملِ، ولست متأكد لماذا

Yo, teşekkürler, ama bir kurabiye iyi olur. Ha.
لا، شكراً لك، لكن إذا أمكن كعكة سيكون لطيفاً

Ama öyle bir şey Dawn için iyi olur.
ولكن شيئاً من ذلك القبيل سيكون لطيفاً لبافي

Bir kez olsun benim fikrimi umursasaydınız çok iyi olurdu.
سيكون لطيفاً بالنسبة لأحد ما أن يكترث بما أفكر فيه على سبيل التغيير

Diğer konuklara da köfte bıraksaydı daha iyi olurdu.
وهذا لا يزعجك؟ كان الأمر سيكون لطيفاً لو تركت بعض اللحم للضيوف

Bu adamın gerçekte bir komünist olmaması iyi olurdu.
سيكون لطيفاً لو أن هذا الرجل ليس شيوعياً

Düşündüm ki, başkan olarak kulübün yeni üyesinden bir şeyler dinlemek güzel olur diye düşünüyorum.
لذا فكّرت، بصفتي رئيسة، أنه سيكون لطيفاً سماع عضو جديد في النّادي

Bir kere de benim tarafımı tutsan hoş olur.
سيكون لطيفاً لو أخذتِ جانبي من باب التغيير

Neyse sorun değil. Sadece bilgisi olsun yeter. hoş olurdu.
على اية حال، الآمر بخير فقط أعلميها سيكون لطيفاً

Şimdi... birlikte ilk öğleden... sonramızı kapatmak için kampüs etrafında güzel... küçük bir gezintinin iyi olacağını düşündüm.
الآن أعتقد سيكون لطيفاً إذا نحن كنا سنقضي عصرنا الأول سوية

Kendi yaşında bir flörtün yanında bulunması hoş olabilir diye düşündüm.
ظننت أنه سيكون لطيفاً لو تعرفت على أمرأه في مثل عمرك

Yeni bir şey demek fena olmaz diyorum.
سيكون لطيفاً لو أجرب شيئاً جديداً، كما تعرف.

Çünkü, ben bunun çok hoş olacağını düşünmüştüm. Öyle de oldu.
لأني كنت موقنة تماماً بأن ذلك سيكون لطيفاً

Everest'de kıç izi bırakmak güzel olabilir.
سيكون لطيفاً لتَرْك طبعةَ الورك على أفيريست.