"سيمنحنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • verecek
        
    • da bize
        
    • verecektir
        
    • verir
        
    Yeni evrim paradigması bize dürüstlük, sadakat, adalet, özgürlük gibi yeni insan değerleri verecek. Open Subtitles النموذج الفكري الإرتقائي الجديد سيمنحنا الخصل الإنسانية كالصدق, كالولاء كالعدل, كالحرية
    Bu bize birlikte daha fazla vakit geçirme şansı verecek. Open Subtitles ذلك سيمنحنا فرصة لقضاء مزيداً من الوقت الرائع معاً
    Bu da bize anlaşma yoluna gitmemiz için zaman kazandırır. Open Subtitles سيمنحنا هذا وقتاً كافياً لإعادة بناء الصفقة
    Bu da bize doğu kanadına doğru dolanıp olaya dahil olma fırsatı verir. Open Subtitles مما سيمنحنا الفرصة لإقتحام الجانب الشرقي من المبني والإمساك به
    Çok kötü bir şey değil ve bu yeni dünyada bize bir amaç verecektir. TED لن يكون ذلك سيئًا للغاية، وإنما سيمنحنا شعور بالهدف في هذا العالم الجديد
    En azından Prens bize Kraliyet Yetkisi verecektir. Open Subtitles على أقل تقدير، الأمير سيمنحنا تقديرهُّ الملكي.
    Bu bize hard diskteki bütün bilgileri verir, şifrelenmiş verileri bile. Open Subtitles هذا سيمنحنا كل شئ على قرصه الصلب بما في ذلك الملفات المشفرة
    Öyle bir sevgi ki, bana hem istediğim bir parça huzuru, hem de çok daha ötesini, böyle bir evliliğin en arzu edilen meyvesini verecek. Open Subtitles الحب الذي لن يجلب ,فقط لي السلام والهدوء ,الذي أرغب به , ولكن سيمنحنا الثمار المرجوة من هذا الزواج
    Bu bize bazı şeyler hakkında konuşma fırsatı verecek... Open Subtitles أنه رائع أتعلم.. سيمنحنا ذلك الفرصه للتحدث عن
    Bu durum, hiç sahip olmadığın o meşruluğu sana verme gücünü verecek bize. Open Subtitles ذلك سيمنحنا القدرة و المشروعية التي لم تحصل عليها من قبل.
    Bu durum, hiç sahip olmadığın o meşruluğu sana verme gücünü verecek bize. Open Subtitles ذلك سيمنحنا القدرة و المشروعية التي لم تحصل عليها من قبل.
    Yardım için bize ücretsiz olarak lisansını verecek ve bir gün bundan milyonlar kazanacak. Open Subtitles سيمنحنا رخصة استخدامه مجاناً كعمل خيري وسيجلب له الملايين يوماً
    21. yüzyılda bize eşi görülmemiş bir güç verecek güç evrensel bir medeniyet doğuracak bilimsel bilgi ve güven üzerine kurulu bir medeniyet ya da diğer tarafta; güç eşit olmayan şekilde dağılarak dünyada kaos ve anarşiye sebep olacak seçim bizim ; ve bu soruları tarşma zamanı geldi Open Subtitles سيمنحنا قوة لم يسبق لها مثيل في القرن الحادي والعشرون القوة على خلق حضارة كوكبية ،حضارة تعتمد على التطور والمعرفة العلمية والثقة
    Bu da bize yeterince zaman... Open Subtitles مما سيمنحنا وقتاً كافياً لكي..
    Sence Thorne bize bunda da bize bir şans verir mi? Open Subtitles هل تعتقد أن (ثورن) سيمنحنا فرصة لهذا أيضاً؟
    Bu da bize Darfur'da güneşin doğup Yüzbaşı Decker'in mutlak ölümle yüzleşmesinden önce 51 dakika verir. Open Subtitles هذا سيمنحنا 51 دقيقة قبل شروق الشمس في "دارفور"، قبل أن يتعرض القائد (ديكر) لموت محقق.
    Numunenin içine elektronlar fırlatıyoruz, elektronlar mevcut iletişim molekülleriyle etkileşir ve bu etkileşim bize bakterinin kimliği, gerçekleşen iletişimin türü ve bakterinin ne kadar konuştuğuyla ilgili bilgi verecektir. TED نطلق الإلكترونات إلى داخل العينة، ستتفاعل الإلكترونات مع أي تواصل تقدمه الجزيئات، وذلك التفاعل سيمنحنا معلومات عن هوية البكتريا، نوعية التواصل بينهم وكم الحوار بين البكتريا.
    Eminim ki, Karanlık Lord yemeğimi tadar tatmaz bize daha büyük ödül verecektir! Open Subtitles .. أنا واثقة أنه عندما يتذوّق طبقي ! سيمنحنا مكافأة أعظم
    Atlantalı kardeşimiz silah verecektir. Open Subtitles -أطلانطا) هنا سيمنحنا أسلحة حقيقية، صحيح يا زعيم؟
    Bu bize birbirimizi gerçekten tanımamız için zaman verir. Open Subtitles هذا سيمنحنا بعض الوقت كي نتعرف على بعضنا حق معرفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more