"سينكشف" - Translation from Arabic to Turkish

    • ortaya çıkacak
        
    • açığa
        
    • ortaya çıkar
        
    • ortaya çıkacaktı
        
    Tanıklık ederse, hepsi ortaya çıkacak. Open Subtitles ولو أدلى بالإعتراف ، سينكشف كل ذلك.
    Bana bir şeyler ver, yoksa foyam ortaya çıkacak. Open Subtitles أعطني شيئاً ما ، وإلا سينكشف غطائي
    Gün doğduğunda yaptığın şey ortaya çıkacak. Open Subtitles عندما يبزغ النهار سينكشف كل ما فعلته
    Her an, yüzü ikiye ayrılıp gerçekte olduğu şeytani dişi olarak kendini açığa vurabilir. Open Subtitles في آية لحظة سينكشف وجهها، وستظهر شخصية الشرير الحقيقية التي هي عليه.
    Ancak Olaf'ın ortaya çıkışının zamanlamasının Dr. Montgomery'nin sırrının açığa çıkacağı döneme denk gelmesi Klaus'a fazla geldi. Open Subtitles ولكن فى وقت ظهور أولاف مجدداً ,فقط أذا كان سر الدكتور مونتجرى سينكشف للأطفال . كلن يمكننا أن نحمل أكثر من كلاوس
    Eğer lanet ambulansı çağırırsam. Her şey ortaya çıkar, anlıyor musun beni? Open Subtitles إن إتصلت بإسعاف, الأمر بأكمله سينكشف.
    Makineye dokunduğu an foyamız ortaya çıkar. Open Subtitles بمجرد أن تلمس ذالك الزر سينكشف أمرنا
    Zaten ortaya çıkacaktı. Open Subtitles سينكشف الأمر على أيّ حال.
    - Dediğim gibi, her şey yakında ortaya çıkacak. Open Subtitles كما قلت مسبقاً كل شيء سينكشف عما قريب
    Hepsi ortaya çıkacak, hapsi boylayacağız. Open Subtitles كل شيء سينكشف , جميعنا سندخل السجن
    Yakında kim olduğun ortaya çıkacak. Open Subtitles سينكشف أمـرك قـريباً.
    Her nasılsa herşey ortaya çıkacak. Open Subtitles سينكشف كل شيء بأي حال.
    Oğlum, her şey ortaya çıkacak. Open Subtitles يا صاحبي، كل شيء سينكشف الآن.
    Benden sürekli imkansız bir şeyler yapmamı istiyorsun, kimliğim açığa çıkacak. Open Subtitles إن بقيتِ تطلبين مني القيام بهذا الشيء المستحيل، سينكشف أمري
    Yakalanırsak, açığa çıkarız ve işimiz biter. Angler. Open Subtitles لو تم القبض علينا سينكشف أمرنا وسنصبح تحت الأضواء مباشرة
    Perşembe akşamı nerede olacağını biliyorum ...açığa çıkacak Open Subtitles أعرف أين سيكون ليلة الخميس سينكشف
    İnsanlar yakında anlayacaklardır. Nasıl açığa çıkacak? Open Subtitles سيعرف الناس قريباً كيف سينكشف الخبر؟
    Eğer bunu alırsam kılıfımız ortaya çıkar. Open Subtitles (قرص مرن) إذا أنا أخذته سينكشف غطائي
    Bir gün ortaya çıkacaktı. Open Subtitles كان سينكشف عاجلاً ام آجلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more