"سينهار" - Translation from Arabic to Turkish

    • çökecek
        
    • çöker
        
    • yıkılacak
        
    • çökecektir
        
    • kırılacak
        
    • çökeceğini
        
    • yıkılır
        
    • çökmek üzere
        
    • mahvolur
        
    • yerle
        
    -Dur. Bu meret çökecek... -İkinizin ağırlığını asla çekemez. Open Subtitles ـ إنتظر دقيقة هذا الشيء سينهار ـ هو لا يستطيع حملكما من المحتمل
    Nihayetinde çökecek ve ana evrende varlığını silecek bir kara delik oluşturacaktır. Open Subtitles "{\cH70BFDC}في النهاية سينهار الكونين مُشكّلين ثقبًا أسودًا قادرا على إبادة الوُجود بأسره."
    Asyalıları sınır dışı ederseniz, ekonomi çöker, ayrıca yurt dışındaki itibarınız zedelenir. Open Subtitles إن طردت العملاء الآن سينهار الاقتصاد ناهيك عن انهيار سمعتك بالخارج
    Eğer hepsini bir arada ele geçirirsen, sistem çöker ve... Open Subtitles ولكن إن أخذتها كلها بنفس الوقت سينهار النظام
    Bir santim oynasam bunların hepsi üzerime yıkılacak. Open Subtitles بوصة واحدة الأمر بأكمله سينهار
    Destek sütunlarına ateş ederseniz tüm bu yer çökecektir. Open Subtitles أطلق على الدعامات الرئيسية وهذا المكان بأكمله سينهار
    Çünkü bir gün bu inadı kırılacak ve beni gerçek bir vakaya atayacak. Open Subtitles لأنهيوماًما , سينهار و يدعني أتولى حالة جيدة
    Michael Burry, sistemin çökeceğini yıllar önceden nasıl bildiğini öğrenmek isteyenlere bunu anlatmak için devlet ile pek çok kez iletişime geçti. Kimse bu aramalara geri dönmedi. Open Subtitles مايكل بوري اتصل بالحكومة عدة مرات , كي يرى لو أن أحدا يريد أن يقيم معه لقاء , كي يكتشف كيف أنه عرف أن النظام سينهار بسنوات قبل أي شخص آخر
    Her şey çökecek. Yollar, demir yolları, hastaneler. Open Subtitles كل شيء سينهار الطرق , السكك , المستشفيات
    Amerikan ekonomisi çökecek ve onu çökerten de benim küçük köyüm olacak. Open Subtitles الإقتصاد الأمريكى سينهار وستكون قريتى الصغيره من قضت عليهم
    Bu da binanın resmen çökmekte olduğu anlamına geliyor ve her halükârda çökecek. Open Subtitles هذا يعني ان المبنى ينهار، و سينهار لا محالة.
    Zaten her şey çökecek. Open Subtitles سينهار الأمر علينا من تلقاء نفسه على أيّ حال
    Kötü hisse sahip olan herkesi geniş çaplı bir tahlile göndersem sistem çöker. Open Subtitles لو كنت سأرسل كل من لديه شعور سيء إلى الفحص حينها فإن النظام سينهار
    Her zamanki gibi çıkıp yardım edeceğim çünkü benim gibi insanlar olmazsa modern toplum tamamen çöker. Open Subtitles كالعادة, سأتقدم للمساعدة لأنه بدون ناس مثلي المجتمع المتحضر سينهار تماماً
    Biri senin dükkanında hapşırsa çöker o dükkan. Open Subtitles أنقذني من الشياطين سينهار متجرك إذا عطس شخص ما
    Daha fazla devam edemiyorum... Konuşunca iskambil kağıdı gibi yıkılacak gibi görünüyor. Open Subtitles إن وضعت قطعة أخرى سينهار مثل بيوت الورق
    Er ya da geç bu duvar yıkılacak. Open Subtitles سينهار ذلك الحائط عاجلاً أم آجلاً
    Ama sonunda yakıtı bitecek ve çökecektir. Open Subtitles ولكن في نهاية المطاف نفد الوقود و سينهار جوهرها
    Set kırılacak. Tüm vadi sular altında kalacak! Open Subtitles السد سينهار والوادى كله سيغرق بالفيضان
    Piyasanın çökeceğini nereden bilebilirdim? Open Subtitles لم أستطع التنبأ بأن السوق سينهار
    İçeriye kim girse duvarlar üzerine yıkılır. Open Subtitles ولو وضعنا الكثير من الرجال بالداخل سينهار الكهف عليهم
    Bu yer çökmek üzere! Open Subtitles سينهار هذا المكان
    İşletmem uzun süre bensiz idare edemez, her şey mahvolur. Open Subtitles لا يمكن أن يبقى عملي بدوني لفترة كبيرة أو سينهار الجميع.
    Yaptıkları bütün iş yerle bir mi olacaktı yoksa bulutlarda mı uçacaktı? Open Subtitles كل عملهم كان سينهار علي الارض، او يطفوا الي الاعلي بين السحاب؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more