"شأنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilgilendirmez
        
    • ilgilendirmiyor
        
    • ilgilendirir
        
    • ilgilendirdiğini
        
    • ilgilendiriyor
        
    • seni alakadar
        
    Benim kim olduğum ve bunu neden yaptığım, seni hiç ilgilendirmez. Open Subtitles من أنا ولماذا أنا أفعل هذا هو أمر ليس من شأنكِ
    Bu sizi ilgilendirmez. Sizi ilgilendiren şey yemek provasına hazırlanmanız. Open Subtitles ذلك ليس من شأنكِ، لكن شأنكِ هو الإستعداد للعشاء التجريبي.
    Evet Sally, haklısın; ama bu seni ilgilendirmez. Open Subtitles نعم يا سالى، لأسبوع لكن هذا ليس من شأنكِ
    Kimin çıplak göğsüne kendimi pizza hamuru gibi bastırdığım seni ilgilendirmiyor. Open Subtitles ليس من شأنكِ أمر عارية الأحضان التي أداعبها كعجينة البيتزا
    -Bu seni ilgilendirmez. -Evet, ilgilendirir. Bademciklerimi emdin. Open Subtitles ليس من شأنكِ - ،بلى ، إنه كذلك - إمتصيت لوزي الحلقيه للتو
    Dinle, kaba olmak istemem ama seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون فظاً لكن لا أعتقد أنه من شأنكِ
    Seni ilgilendirmez, lütfen bu olaya karışma. Open Subtitles لا يمكنني التحدث إليكِ بخصوص هذا هذاليسمن شأنكِ,ورجاءاً, ابتعدي عن هذا الأمر
    Benim yeteğimden iyisini görmekten etkilendim, ve bu sizi ilgilendirmez. Open Subtitles , أنا موهوبة و بارعة و ليس ان هذا من شأنكِ
    Başarılı olamamış küçük ağzını kapalı tutmanı öneririm... çünkü kızmla olan ilişkim, seni ilgilendirmez. Open Subtitles أنصحكِأنتبقينفمكِالصغيرمغلقاً.. لأن علاقتي بابنتي ليست من شأنكِ
    Bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez. Üzgünüm. Open Subtitles ـ هذا ليس من شأنكِ حقاً .. ـ آسفة ، أحيانا الحموات يتجاوزون ولكن
    Beni ilgilendirmez zaten. Seni ilgilendirmeyebilir ama hiçbir şey olduğu yok ve ona bir daha görüşmeyeceğimizi söyledim. Open Subtitles حسناً ، أنه نوعاً ما ليس من شأنكِ ، لكن لا يحدث شيء ، لقد أخبرته بأن ذلك لن يحدث مرة أخرى
    Benim bir ilişkimin olup olmaması sizi ilgilendirmez. Open Subtitles سواء كنتُ بعلاقة غراميّة أم لا فهذا ليس من شأنكِ
    Koca ve karısının kapalı kapılar ardında gerçekleştiği şeyler seni hiç de ilgilendirmez. Open Subtitles ما يحدث بين الرجل وزوجته خلف الأبواب المغلقة، ليس من شأنكِ
    Koca ve karısının kapalı kapılar ardında gerçekleştiği şeyler seni hiç de ilgilendirmez. Open Subtitles ما يحدث بين الرجل وزوجته خلف الأبواب المغلقة، ليس من شأنكِ
    Bu seni ilgilendirmez, ...o yüzden girme oralara, teğmen. Open Subtitles هذا ليس من شأنكِ لذلك لاتتدخلي أيها الملازم
    İnsanların bana bu soruyu sormasından acayip derecede yoruldum artık ve bu seni ilgilendirmez. Open Subtitles لقد سئمت من الأشخاص الذين يسألونني نفس السؤال و هذا ليس من شأنكِ
    Haklısın, seni ilgilendirmez. Ama benim bahsettiğim bu değildi. Open Subtitles أنتِ محقة، هذا ليس من شأنكِ. لكن ليس هذا ماكنت أتحدث عنه.
    Kiminle görüştüğüm ya da öpüştüğüm seni ilgilendirmez, tamam mı? Open Subtitles وليس من شأنكِ من أواعد؟ أو من أقبل؟ حسناً؟
    Yaptığın şey içki içmek ve tüttürmekse sadece seni ilgilendirmez. Open Subtitles ليس إن كان شأنكِ مهنة السجائر ! كبيرة والمشروبات الكولية
    - Artık seni ilgilendirmiyor. Open Subtitles وليس لديكِ أي إحترام للأوامر - لم يعد ذلك من شأنكِ -
    Benim sorunum seni değil, beni ilgilendirir. Open Subtitles هذه مُشكلَتي , شأني , ليس شأنكِ
    Seni ilgilendirdiğini biliyorum ve özel olarak bunu konuşabiliriz. Open Subtitles أعلم بأن ذلك من شأنكِ و لقد قلت لكِ بأن سوف أتحدث معكِ بشأن ذلك سيكون بخصوصية
    Pardon; bu seni neden ilgilendiriyor? Open Subtitles آسفة , كيف لهذا أن يكون من شأنكِ ؟
    Sanki Noel'a ne söyleyeceğim seni alakadar edermiş gibi. Open Subtitles كما لو أن ما أقوله لـ(نول), أياً من شأنكِ. أتعلمين ماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more