İkincisi, bu durum beni HYB'leri ziyaret eden ilk ve tek gazeteci yapacaktı. | TED | ثانيا، لأن هذا من شأنه أن يجعلني أول صحفي يزور وحدة إدارة الاتصالات. |
- Neden? Kafa derini direkte görmek beni hiç mutlu etmez. | Open Subtitles | من شأنه أن يجعلني حزينا لرؤية شعرك ينمو على عصا |
beni öldürmeyen şey daha da güçlendirir. | Open Subtitles | أياً ما لا يقتلني من شأنه أن يجعلني أقوى |
Bu hayatımı devam ettirmeme yardımcı oldu... ve burada beni tam bir insan yapacak şeyleri öğrendim. | Open Subtitles | لقد علمني .. طالما استمريت في التدحرج سأجد الشخص الذي من شأنه أن يجعلني كامل |
Lütfen beni senden nefret ettirecek bir şey söyleme. | Open Subtitles | أرجوك لا تقول شيء من شأنه أن يجعلني أكرهك |
Aslında bu beni çok daha mutlu eder. | Open Subtitles | بالواقع هذا من شأنه أن يجعلني أكثر سعادة |
Söyleyeceğim herhangi başka bir şey beni deli gibi gösterir. | Open Subtitles | أي شيء آخر سأخبرها بها من شأنه أن يجعلني أبدو مجنوناً |
Söyleyeceğim herhangi başka bir şey beni deli gibi gösterir. | Open Subtitles | أي شيء آخر سأخبرها بها من شأنه أن يجعلني أبدو مجنوناً |
Bu beni daha iyi hissettirir. | Open Subtitles | ذلك من شأنه أن يجعلني أشعر براحة أكبر. |
Kız kardeşimin katillerini, terk edilmiş bir siloda bana sunarak ve elime onları öldürmem için bir silah vererek beni mutlu edeceğini mi sandın? | Open Subtitles | ...هل تعتقد أن تسليمك لي قاتلي أختي في صومعة مهجورة وإعطائي السلاح لإعدامهم كنت تعتقد أن من شأنه أن يجعلني سعيده؟ |
Bu beni çok mutlu eder. | Open Subtitles | هذا من شأنه أن يجعلني بخير |
O sırada değersizmişim gibi hissettim, bir hata yapılmış olmalı, birazdan birisi çıkıp beni kandırdıklarını söyleyecek diye düşündüm. | Open Subtitles | ...بوقتها شعرت كما لو أنني كنت لا أستحق ذلك بالتأكيد كان خطأ وباللحظة التي يُلاحظ أحدهم تصرفي فذلك كان من شأنه أن يجعلني أبدو كشخص مزيف |
- Teşekkür ederim. - Bu beni çok mutlu eder. | Open Subtitles | شكراً لك- من شأنه أن يجعلني سعيدة جداً- |