"شئ آخر" - Translation from Arabic to Turkish

• şey daha
• başka bir
• Başka birşey
• başka şeyler
• şeyden daha
• bir başka

başka bir şey daha jenerik ilaç üreticilerini gerçekten korkutabilir.
هنالك شئ آخر يمكنه حقا إخافة مصنعي الأدوية غير المسجلة.

Bir bisiklet sürücüsü olduğuna göre öğrenmen gereken bir şey daha var.
.. والآن، بما أنكِ فتاة تحبّ الدراجات ثمّة شئ آخر عليكِ تعلّمه

Bu önemli bir makine. başka bir şey daha yaptım. Günlük yüz milyar tıklamanın, 55 milyon bağlantının, neredeyse beynimizdeki sinaptik bağlantılarla aynı sayıda olduğunu öğrendim.
لذا عملت شئ آخر. عرفت أن 100 بليون نقرة في اليوم، 55 تريلليون رابط، تعادل تقريباً عدد التشبيكات في المخ.

Tony, sana başka bir şey sorsam bana kızmazsın, değil mi?
تونى, ارجو الا تغضب لو سألتك شئ آخر فهل توافق ؟

Başka birşey hakkında konuşmak zor, ama seninle Pilgrim hakkında konuşmam lazım.
ومن الصعب التفكير بأي شئ آخر لكن علي أتكلّمَ معك حول بيلغريم

Adrian, el ele tutuşmanın dışında başka şeyler yok muydu?
أدريان، هل هناك شئ آخر اضافة إلى تشابك الايدي ؟

Seni ve babanı, bu dünyadaki her şeyden daha çok severdi.
لقد أحبتك أنتي ووالدك أكثر من أي شئ آخر في هذا العالم

Çok iyi durdu. Bir şey daha lazım.
نعم ، هذا ممكن جداً أعتقد أننا في حاجة إلى شئ آخر

Oh, dinleyin, bir şey daha var. O gece karınızın ne giydiğini anımsıyor musunuz?
هناك شئ آخر,ألا تتذكر ماذا كانت ترتدى زوجتك تلك الليلة ؟

Ayrıca bir şey daha sizin "cehennem" dediğiniz yere o "evim" der.
وهناك شئ آخر. ما أعتدت أن تسميه الجحيم يسميه هو المنزل.

Ve bir şey daha, Yüzbaşı'ya her selam verişinde, onu Almanlar için bir hedef haline getiriyorsun.
هناك شئ آخر.. كلّ مرّة تؤدى التحيه للكابتن فأنك بذلك تجعله هدفا للالمان

Ah, bir şey daha. Bana biraz teensy-weensy küçük bir iyilik yapabileceğini , Lütfen
انتظرا ، هناك شئ آخر لو استطعت أن تفعل معروفاً صغيراً جداً لى

- Bir şey daha var, bayan. Bu yolculuktan önce Bayan Doyle'la karşılaşmış mıydınız?
شئ آخر يا انسة, هل كنت تعرفين السيدة دويل قبل هذه الرحلة ؟

Bayan Paradine,.. Size söyleyecek başka bir şeyim yok, Bay Keane.
سيدة بارادين ليس هناك شئ آخر ليقال لك يا سيد كين

Donanmada olduğu dışında, kardeşi hakkında başka bir şey biliyor musunuz?
تَعْرفُي أي شئ آخر حول هذا الأَخِّ ماعدا ان في البحريةِ؟

Hediye, kabul etmeye bile değmez ama elimde başka bir şey yok.
إنّ الهديةَ بالكاد تكافئ القبول، لكن أنا لا أملك شئ آخر لأقدمه

Ve bunun ne olduğunu bilmiyorum. Anlamadığım Başka birşey daha var.
و ليس لدى فكرة عما تكون هى شئ آخر لا افهمه

Hazır ben buradayken yapılacak Başka birşey var mı?
أي شئ آخر بحاجة إلى تدخلي بينما أنا هنا؟

- başka şeyler unutulabilir ama çapa asla. - Ben de bir şeyler biliyorum.
يمكنك ان تفقد اى شئ آخر ماعدا البلطة هذا شئ اعلمه جيدا.

Affedersin tatlım. başka şeyler yapmak için vaktim yok.
آسف يا عزيزتى نحن لم نجد وقتا لأى شئ آخر

Sizin için her şeyden daha değerli olan bir şey.
ذلك الشيء الخاصّ الوحيد الذي يعني لك أكثر من أي شئ آخر في العالم

Değindikleri bir başka konu da fen bilimlerini destekleyen altyapının yetersiz kalması ile ilgiliydi.
شئ آخر تحدثوا عنه كان البنيات التحتية التي تدعم العلوم تصبح بالية. نحن ننظر