Hiçbir şey söylemeden önce, sen haklıydın ve ben haksızdım. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شئ أنت كنت محقة وانا مخطئة |
Biz bir şey yapmadık... suçlu değilsin. | Open Subtitles | نحن لم نفعل أي شئ. أنت الذي علية اللوم؛ أنت الذي أثرتني. |
Şu andan itibaren, yaptığın her şey beni ilgilendiriyor. | Open Subtitles | كل شئ أنت تفعله لا شئ لكنه عملى من الأن وصاعداً |
Bir şeyi tahrik etmeye çalışmıyorum. Yardım alman lazım, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أسعى للتحريض على أي شئ أنت تحتاج للمساعده, حسناً؟ |
Söyleyeceğin her şeyi merkezde söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أيّ شئ أنت تحب أَنْ تَقُولَة، يُمْكِنُك أَنْ تَقُولَ في القسم |
Şuan değil, ama her şeyi kaydetmek istiyorum çünkü sen bilemezsin. | Open Subtitles | ليس الآن، ولكنني أقوم بتسجيل كل شئ أنت لا تعلم أبدا ما قد ينفع |
Belki yeterince bekleyip de görürsem hiçbir şey yapmak ya da karar vermek zorunda kalmam, biliyor musun? | Open Subtitles | ربما إذا فقط أنتظرت وشاهدت طويلا بما فية الكفاية إذا أنا لن أفعل شئ أو أقرر أي شئ أنت تعرف؟ |
- Burada daha fazla kalamam baba. Hey, bir şey yok. Sadece eve gir. | Open Subtitles | مرحبا لا شئ أنت فقط أدخل إلى المنزل وهذا ليس من إختصاصك |
Bilirsin, ufak bir parti gibi bir şey. | Open Subtitles | لهذه المقابلة, حفلة صغيرة أو لا شئ, أنت تعلم |
Ve başvuru belgesinde açıklamadığınız hiçbir şey bulamasak bile hala önceden kalma hastalık açısından tuzağa düşürülebilirsiniz. | Open Subtitles | و إذا لم نجد أي شئ أنت لم تكشف على التطبيق يمكنك أن تحصل على الضربة برفض موجود قبل ذلك |
Hiçbir şey söylememeliydi. Böyle şey söylenmez. Çocuklarının arasına nifak sokamazsın. | Open Subtitles | لم يكن عليه أن يخبرني بأيّ شئ أنت لا تحمل أبنائك كل هذا الحمل |
Hiçbir şey düşünemiyorum! sen Bir şeyler yap! | Open Subtitles | لا استطيع التفكير بأيّ شئ أنت اعمل شيء اعمل شيء |
Fakat senin burada olduğuna dair en ufak bir söylenti yayılsa buraya yapmak için geldiğin her şey mahvolacaktı. | Open Subtitles | ولكنك علمت أنه اذا تسربت أى كلمه عن وجودك هنا كانت لتفسد كل شئ أنت أتيت لفعله |
Onun hakkında bize söyleyebileceğiniz herhangi bir şeyi memnuniyetle karşılarız. | Open Subtitles | نحن نقدّر أيّ شئ أنت يمكن أن تخبرنا عنه. |
Bana sadece şu elmas soygunu hakkında bildiğin her şeyi anlat. | Open Subtitles | فقط أخبرني بكل شئ أنت تعرف بشأن سرقه الماس |
Eğer kontrol etmeyi öğrenirsen vampir suyu beynini açacak ve göz ardı ettiğin her şeyi göreceksin. | Open Subtitles | إذا إستطعت التعلم في التحكم في دماء مصاصي الدماء .. ستفتح لك ذراعيها لأي شئ أنت تفتقده حولك |
Bana her şeyi anlatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك اخباري أيّ شئ أنت تعرف هذا |
- Ayrıca Edith'in söylediğine göre, ...bir evi, parası, unvanı, sizin ilgilendiğiniz her şeyi var. | Open Subtitles | -حسناً، إلى جانب ذلك، "إيديث" تخبرني بأن لديهِ منزل لديهِ المال، لديهِ لقب، كل شئ أنت تهتم بهِ |
Senin, babamın, Tommy'nin ve herkesin kurduğu her şeyi garantisi olmayan herhangi bir şey için riske atmayı gerçekten istiyor musun? | Open Subtitles | أمستعد أن تخاطر بكل شئ أنت و أبي و (تومي) و الجميع قضى أعواماً في بنائه من أجل شئ ليس لديه ضمانات؟ |