Neden hep kötü bir şey olunca kader, iyi bir şey olunca şans? | Open Subtitles | كلما يحدث لي شئ سئ, انه القدر وكلما حدث شئ جيد , الحظ؟ |
Bizim partilerimizde hiç iyi bir şey olmuyor. Fark ettin mi? | Open Subtitles | . لا يحدث شئ جيد فى حفلتنا هل لاحظت ذلك ؟ |
Bazen dediğim 'Bu iyi bir şey' gibiler de değil. | Open Subtitles | وليس ذلك مثل بعض الاحيان عندما اقول انه شئ جيد |
Hiç kavga etmemiştim. Sen ettin mi? Hayır, fakat bu iyi birşey. | Open Subtitles | ـ لا ، لكن هذا شئ جيد ـ لن تستطيع معرفة نفسك إذا لم تقاتل |
Şu an her şey güzel, her şey yolunda ve ben-- | Open Subtitles | انه فقط كل شئ جيد الآن تعلم ، وأنا لا أريد |
Suçluluk duygusunun iyi bir şey olduğunu söylemem sizi şaşırtabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تندهشوا عندما أقول بأن الندم شئ جيد. |
Pek yalnız olmaman iyi bir şey gibi göründü bana. | Open Subtitles | لست متأكدة , إنه شئ جيد لم تكن تفعله بمفردك |
Umudunuzu kaybetmeyin, gül ısrar ediyor ve bunun olması iyi bir şey. | Open Subtitles | لا تفقدى الأمل ، الوردة تأثيرها مستمر و شئ جيد سيأتى من ذلك |
Doktor, siz söylediğinize göre iyi bir şey olmalı. | Open Subtitles | حسناً أيها الطبيب إذا فكرت فى ذلك فأنا متأكد أنه شئ جيد |
Nasıra'dan iyi bir şey çıkmaz, Kutsal Kitapta da yazar bu. | Open Subtitles | لا شئ جيد يأتي من الناصره كما يقول الكتاب المقدس |
Hayır, fakat bu, bu iyi bir şey. Hayır, değil. Kavga etmemişsen kendini ne kadar tanıyabilirsin ki? | Open Subtitles | ـ لا ، لكن هذا شئ جيد ـ لن تستطيع معرفة نفسك إذا لم تقاتل |
Televizyon iyi bir şey. Parlak renkleri var. Müzik. | Open Subtitles | التليفزيون شئ جيد ، ألوان لامعة ، موسيقى |
Belki bunun iyi bir şey olduğunu düşündün mü? | Open Subtitles | هل أخذت بالإعتبار أن هذا قد يكون شئ جيد ؟ |
Bu iyi bir şey değil mi? Bu Vennett isimli adam yanılmıyor demek? | Open Subtitles | هذا شئ جيد ، هذا يعني أنه هذا الرجل غير مخطئ |
Hissedebildiğini gösteriyor. İyi bir şey, inan bana. O yüzden iyi bir çiftiz. | Open Subtitles | وهذا شئ جيد , ثقى بى وهذا هو الذى يبقينا سويا |
Evet, kafede meşguldük. Ki bu da iyi bir şey, değil mi? | Open Subtitles | نعم , لقد كنت مشغوله في المقهي و الذي هو شئ جيد , اليس كذلك ؟ |
Eğer buradan iyi birşey çıkmazsa Teal'c bir hiç uğruna ölmüş olur. | Open Subtitles | سيكون تيلك قد مات هباء لو لم يكن هناك شئ جيد نقوم به هنا |
Yok, yok, her şey yolunda. 20 dakika önce müşteriler sinemadan dağıldı. | Open Subtitles | هل تحتاج لبعض الصحبه ؟ لا لا كل شئ جيد الفيلم انتهى |
Sadece düzenli nefes al. Her şey iyi. | Open Subtitles | إبقوا هادئين , تنفّسوا إسترخوا , كل شئ جيد |
Hakkında her şeyi öğrenmek istiyor. İlgileniyor. Güzel bir şey bu. | Open Subtitles | يريد معرفه كل شئ عنكِ إنه قلق , هذا شئ جيد |
O Stobrod TheWes, yaptığı her iyi işe bir de kötü eklemeden edemez. | Open Subtitles | هذا هو ستوبراد ثيوز لا يفعل شئ جيد دونأن يتبعه بآخر سيئ |
Kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | انا لم أشعر بفعل شئ جيد فى حياتى الا على ما افعله الان |
Seni tekrar görmek çok güzel, Barley. Gerçekten çok güzel. | Open Subtitles | شئ جيد للغايه , بارلى حقيقى , جيد للغايه ان اراك |
Zihinsel uyarı için bir kitap iyidir ama nefret ettiğim bir şey varsa o da çok miktarda nüsha ile sokaklarda uğraşmaktır. | Open Subtitles | ان الكتاب شئ جيد لتنبيه العقل لكن, لو كان هنا شيئا احتقره , هو المعاناة فى الشوارع حاملا كميات كبيرة من المطبوعات |