"شائكة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dikenli
        
    • Zor
        
    • telle
        
    • tellerle
        
    Ben bir villa, duvar, istiyorum dikenli tel, bahçe, meyve bahçesi istiyorum. Open Subtitles , أريد فيلا , جدار , أسلاك شائكة . حديقة , بستان
    Geminin kenarlarında dikenli teller var. TED هناك أسلاك شائكة على امتداد حواف السفينة
    Tapınağı çevreleyen taş binanın çatısı yoktur ama tepesi dikenli telle örülmüştür. Heykelleri kimse çalmasın diye. TED يحيط الضريح مبنى حجري بلا سقف متصلة من القمة بأسلاك شائكة لضمان عدم سرقتهم مرة أخرى.
    Bir çok defa dile getirdiği üzere etrafı dikenli tellerle çevrili bir cennete yaşamak imkansızdır." diyordu. Open Subtitles وقد أعاد تكرارًا أنه من المستحيل العيش في جنة تُحيطها أسلاك شائكة
    Zor olacak. Babam derdi ki, "hayat bir boynuzdan bal yapmaya benzer." Open Subtitles لطالما كان يقول والدي أن الحياة مثل لعق العسل من شجرةٍ شائكة.
    dikenli telden yüksek duvarlar örerek, bizi mahalleye kapattılar. Open Subtitles بنـوا جـدران عالية ذو اسلاك شائكة ليجعلوننا نصمت في الغيتو
    Orada sadece tel var. dikenli tel. Ben, o dikenli tellere takıldım. Open Subtitles ،كان يوجد هناك مكان أسلاك شائكة الكثير منها، فعلقت به
    dikenli ak sakal, şu arabada giden. Open Subtitles ولدت على الرّصيف بالأبيض وحسكة السنبلة شائكة
    12 metrelik dikenli teplerle kaplı duvarlar, her köşedeki gözetleme kuleleri, gerçekten görkemli. Open Subtitles جدران بإرتفاع 40 قدم فوقها أسلاكٌ شائكة وأبراج مراقبة في كل زاوية، هذا مُهيب
    O kedinin dikenli tellerin üzerinden sıcak bir katran fıçısına atladığını gördüm. Open Subtitles لقد رأيت هذه القطة وهي تقفز من وسط أسلاك شائكة. الى وعاء مليء بالزيت الساخن
    Nereye giderseniz duvarlar, çitler, dikenli teller. Open Subtitles كل ما تذهب هناك جدران واسلام شائكة وحدود
    Kimse bir grup tüyler ürpertici ceset ve dikenli tel hakkında bir şey söylememişti. Open Subtitles ولم يذكر أحد شيئاً بخصوص إكتشاف مجموعة جثث عالقة في أسلاك شائكة
    Üç batan oldu. Her yerde dikenli tel var. Open Subtitles لقد غرق ثلاث يوجد اسلاك شائكة فى كل مكانٍ
    Kadınlarımızı ve çocuklarımızı sığır sürüsü gibi götürerek dikenli tellerle çevrili kamplarına yerleştirdiler. Open Subtitles .. قاد نسائنا وأطفالنا كالماشية إلى معسكرات محاطة بأسلاك شائكة ..
    Bütün arazinin etrafı zincirle ve dikenli tellerle çevrili. Open Subtitles هذه الملكية محاطة تماماً بسور من أسلاك شائكة
    - Çünkü Goro adamlarına zincir yerine dikenli telle öldürmeyi öğretiyormuş. Open Subtitles لأن غورو تدرس رجاله لقتل مع Manriki Gusari تعلوها أسلاك شائكة.
    Silahlı gardiyanları ve dikenli telleri bekliyordum. Open Subtitles كنت أنتضر أن أرى جنود مسلحين و أسوار شائكة في كل مكان
    Ne dikenli teller ne silahlı korumalar, ne kötü adamlar ne de komplo-- ...sadece bilgisayar kasaları. Open Subtitles لا يوجد أسلاك شائكة لا يوجد حراس بأسلحة نارية، لا يوجد أشرار، لا توجد كؤامرة فقط صناديق حواسيب.
    Yüksek voltaj, çinko kaplı dikenli teller, göz taraması. Open Subtitles أسلاك شائكة مغلفنة ومكهربة ونظام تعرف على قزحية العين؟
    Çünkü çıkan sorunlar bitmek bilmiyor sonra. Gayet Zor duruyor. Open Subtitles ـ ستواجه سلسلة شائكة من المشاكل ـ هذا يبدو تحديًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more