"شابّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • genç
        
    • gençsin
        
    • bir küçük hanımsın
        
    Sonra genç bir anne kaçırıldı ve nerdeyse bir sunakta kurban edilecekti. Open Subtitles من ثم هناك والدة شابّة تم اختطافها وكانت التضحية ستتم في المذبح
    Belki oğlunu, daha genç bir kadınla beraber tekrar gömmek istiyorsunuz... Open Subtitles ربما أنتما تخططان لإعادة دفن إبنكما مع عظامِ فتاة شابّة لتَزويده
    Fakat bu kez, genç bir gazeteci ve kurbanların arkadaşı, bu ölümlerle ilgili gerçeği ortaya çıkarmayı amaçladı. TED لكن هذه المرة، تكفلت صحفية شابّة بجانب أصدقاء للضحايا بالكشف عن حقائق جرائم القتل تلك،
    Theresa Gionoffrio adında genç bir kadın sizinle mi yaşıyordu? Open Subtitles عِنْدَكَم شابّة اسمها تيريزا جيونوفرو تَعِيشُ معكم؟
    Sen gençsin. Ben yaşlıyım. Kim görecek ki? TED أنت شابّة أنا عجوز من سيذهب ليراها ؟
    Ama daha genç. Bir gün doğru insanı bulacaktır. - Buldu bile o insanı. Open Subtitles هذا مخزي، لكنّها شابّة ويوم ما ستجد الرجل المناسب
    Bunu Müdür'ün odasından alırsın, genç bayan. Open Subtitles أنتي سَتَجِدُي هذا في مكتب الرئيسَ، يا شابّة.
    Vurularak öldürülen genç bir kadın Ruth Marx olarak teşhis edildi. Open Subtitles شابّة وجدت مضروبة بعيار ناري ميتة تدعى روث ماركس.
    Belki bu sefer o kadar genç yaşta ölmesini engelleyebiliriz. Open Subtitles ربما هذه المرّة نستطيع منعها من الموت وهي شابّة
    Size ilgi gösteren her genç kadına emekli maaşınızı, bağışlamaya hazırsınız. Open Subtitles أيّ شابّة التي تُشوّفُك أيّ إنتباه، أنت مستعدّ للتَوْقيع على صكِّ راتب تقاعديكَ.
    Halkımızın ihtiyaç duyduğu şey, genç ve vazgeçilmez liderlik ve diğerleri bunun için daha uygun. Open Subtitles ما يحتاجه شعبنا هو قيادة شابّة حيوية وذلك شيءِ الآخرون مناسبون بشكل أفضل لتقديمه
    Ama hala genç ve güzel bir kadınsın. Bu gerçekten tehlikeli bir soruşturma... Hayır! Open Subtitles لكِن ، أنتِ ما زلتي شابّة و جميلَة ، و انا لا اُريد أن أضعَكِ في مِثل هذهِ الحالات الخطِرة
    "genç bir hanımefendiden, bir kuş avcısıyla nişanlanmış sevgili ablası Cassandra'ya..." Open Subtitles نصيحة مِنْ شابّة بمناسبة خطوبة أختِها المحبوبةِ كاساندرا
    Biliyorsun, Chuck amca, genç bir bayanla yaşamaya alışkın değil. Open Subtitles تَرى، العمّ تشوك، هو لَمْ يُستَعملْ للعَيْش في بيت مَع شابّة.
    genç bir kadın vardı evlenmek istediğim, ama ona verecek hiçbir varlığım yoktu. Open Subtitles وكانت هنالك امرأة شابّة.. كنت أتمنّى الزواج بها, لكن لم تكن لديّ فرص لا شيء لأقدمه..
    Sen genç ve parlaksın, önünde parlak bir kariyer var. Bunu biliyorsun. Open Subtitles إنكِ شابّة وذكيّة، وينتظركِ مستقبل باهر، إنكِ تعين هذا
    Müzisyen seni genç hissettirmedi. Open Subtitles إذاً لم يجلعك الموسيقي أن تشعري بأنّكِ شابّة
    genç olduklarında çok zor olur. Open Subtitles تكون قاسية هكذا دائماً عندمّا تكون شابّة.
    Geçen gece sizinle gördüğüm genç bayan pasaport için ona yardım ettiğinizi söylemiştiniz. Open Subtitles رأتك شابّة بإحدى الليالي، قالت بأنّك ساعدتها بجواز سفرها.
    Hanımefendi, alınmayın ama olayla ilgili yetkili olmak için fazla genç ve güzelsiniz. Open Subtitles أيّتها الآنسة ، بدون أيّ إهانة ، فأنتِ شابّة جداً وجميلة ليكون لديكِ أيّ سلطة في هذا الشأن
    gençsin, işin iyi gidiyor. Open Subtitles ،أنتِ شابّة لديكِ عملٌ جميل
    Sen sağlam bir küçük hanımsın. Open Subtitles أنتِ شابّة قويّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more