"شارتكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Rozetini
        
    • rozetin
        
    • etiketini
        
    • kartınızı
        
    Rozetini gizle. Polis olduğumuzu anlarsa, kaçabilir. Open Subtitles أبعدي شارتكِ اذا إعتقدتَ أننا من الشرطة ، فقد تهرب
    Rozetini kaybeder ve hapse giderdin. Open Subtitles كان من الممكن أن تفقدي شارتكِ وتدخلي السجن
    Bu adamı rahatsız ettiğin için çoktan silahını ve Rozetini aldılar. Open Subtitles . لقد أخذوا شارتكِ و سلاحكِ بسبب مضايقتكِ لهذا الرجل
    Patlama bölgesinde kalmakta özgürsün ama bu kapılar kapanınca mavi rozetin bir işe yaramayacak. Open Subtitles يمكنكِ البقاء بمنطقة الإنفجار اذا اردتى لكن عندما يغلق هذا الباب ستكون شارتكِ الزرقاء بلا قيمة
    - Bana hemen etiketini ver. Open Subtitles -لذا أعطيني شارتكِ . -انتظر، لا .
    FBI bunu öğrenecek olursa Rozetini elinden alırlar. Open Subtitles لو علم المكتب الفيدرالي بهذا الأمر سيطلبون منكِ تسليم شارتكِ
    Rozetini almadığım için şanslısın. Open Subtitles أنتِ محظوظة أنّي لمْ أسحب شارتكِ.
    Ama bu silahını ve Rozetini geri almanı sağlamayacak. Open Subtitles . لكن، هذا لن يعيد لكِ مسدسكِ و شارتكِ
    Rozetini ve silahını ver. Open Subtitles أعطيني سلاحكِ و شارتكِ
    Rozetini çıkartman gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تنزعي شارتكِ
    Mary Margaret, Emma ama Rozetini evde bırakacaksan. Open Subtitles (ميري مارغريت). و (إيمّا)، إذا تركتِ شارتكِ في البيت.
    Rozetini ve silahını da getir. Open Subtitles وأحضري شارتكِ وسلاحكِ.
    Herhâlde Rozetini ve silahını aldılar. Open Subtitles أتصور أنّهم أخذوا شارتكِ وسلاحك...
    Rozetini almam gerek. Open Subtitles يجب أن أخذ شارتكِ
    Hemen Rozetini göster. -İşte burada. Open Subtitles أرني شارتكِ الآن - .تفضل -
    Hemen Rozetini göster. -İşte burada. Open Subtitles أرني شارتكِ الآن - .تفضل -
    - Rozetini ve silahını ver. Open Subtitles -سلّمي شارتكِ وسلاحكِ ؟
    - Rozetini ve silahını ver. Open Subtitles -سلّمي شارتكِ وسلاحكِ ؟
    rozetin tehlikede mi? Open Subtitles شارتكِ على المحكّ؟
    - Bana etiketini ver! Open Subtitles أعطيني شارتكِ!
    Kimlik kartınızı almıştım. Hemşire de çok tatlıydı. Hiçbir şey sormadı. Open Subtitles كانت لديّ شارتكِ وكانت الممرضة لطيفة لم تطرح أي أسئلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more