"شاغر" - Translation from Arabic to Turkish

    • boş
        
    • boşta
        
    • boşluk
        
    • açık
        
    • müsait
        
    • dolu
        
    • Chagar
        
    Kasabada boş yer yok. Ancak ısrar ediyorsanız, onlara hemen burayı terk etmelerini söyleyeceğim. Open Subtitles لا يوجد مكان شاغر بالمدينة ان كنت تصر، سأبلغهن ان يغادرن
    Banking'de sana uyabilecek boş bir kadro var. Open Subtitles مجرد مشغل. هناك منصب شاغر في القسم المصرفى قد يناسبك.
    Koca bölgede tek bir boş yer bile yok gibi görünüyor. Open Subtitles . لا يبدو أن هُناك مكان شاغر فى المنطقة بأكملها
    Dükkan. Şuanda boşta. Kapının anahtarı olmalı. Open Subtitles المكتب التجاري.إنه شاغر الآن لابد و أن هذا مفتاح البوابه
    Davette duvarda bir resimlik boşluk olacak. Open Subtitles لذا سيكون هناك مكان شاغر على جدار العرض الليلة
    Maris gelmediğine ve boş yerimiz olduğuna göre akşam bize katılması için Daphne'yi çağırabiliriz. Open Subtitles بما ان ماريس لن تحضر وبما انه لدينا مكان شاغر لما لا ندعو دافني لتنضم الينا للعشاء
    boş yerleri var. Pazartesi başlıyorsun. Open Subtitles عندهم مكان شاغر سوف تبدأين في يوم الاثنين
    Muhafız birliğinde boş bir teğmenlik rütbesi var. - Bu rütbe için ben de... Open Subtitles هناك منصـبّ شاغر لولاية ثانية وهو مساعد في الحرس الملكيّ
    Çocuklar öğrenim gördükleri yerin, boş kaldığını hissetsinler istemem. Open Subtitles لا أريد أن يخشى الأطفال أن رحيلهم شاغر لما كان منطقة تعليم أريدهم أن يتركوه
    O zaman bana boş yer de olurdu. Open Subtitles . بعد ذلك كان يمكن أن يكون هناك منصب شاغر
    Tamam. Bir ev var, eski büyük bir ev. Yıllardır boş ve çok yıpranmış. Open Subtitles حسناً، هناك ذلك المنزل، وهو منزل متداعٍ كبير وقديم، وهو شاغر منذ أعوام
    Şehrin diğer tarafındaki tesisimizde boş bir yatak var ve senin için tutuyorlar. Open Subtitles في فرعنا الثاني في الجهة الأخرى من البلدة سرير شاغر حجزوه لكِ
    Sadece Merthyr dışındaki bir depo boş. Open Subtitles وهناك مستودع واحد شاغر فحسب على أطراف ميرثر
    Bu kısa süreli bir posta işi ve sadece bir kişilik boş yer var. Open Subtitles الوظيفة هي مسئول غرفة المُراسلات ويوجد مكان واحد شاغر فقط
    Demem o ki, takımda bir kişilik boş yer var. İstediğin anda senindir. Open Subtitles أريد القول أن لدينا مكان شاغر في الفريق ، قل الكلمة و هو لك
    Merkezdeki boş dükkânı bulduğumda bu şarkı çalıyordu. Open Subtitles كانت تعزف عندما وجدت المحل شاغر فى ميدان البلده
    Yanı boş olan bir koltuk varsa, oraya geçmekten çok mutlu olurum. Open Subtitles إذا هناك مقعد شاغر بالجانب، أود الحصول عليه
    Normalde, birimimde ilişki yaşanmasına izin vermem, ama Lindsay'in yeri boşta. Open Subtitles في العادة, لا أسمح للعلاقات في وحدتي. لكن مكان (ليندسي) شاغر.
    Duydum ki Askeri Tedarik Komitesinden biri emekliye ayrılıyormuş. Bu da demek oluyor ki: senin için bir boşluk açılmış olabilir. Open Subtitles وقد سمعت أن هناك من سيتقاعد من لجنة المشتريات، مما يعني أنه قد يتوفر مكان شاغر لك.
    Birbirleriyle tanışmıyorlar ama ilk adaylar için açık pozisyon oluyor. Open Subtitles انهم لا يختلطون لكنهم سيكونوا اول المتقدمين الى منصب شاغر
    Uçuş millerimle alabileceğim müsait bir birinci sınıf bilet var mı diye merak ediyordum. Open Subtitles مرحباً كنتُ أتساءل إن كان ثمّة مقعد بالدرجة الأوّلى شاغر يمكنني استخدام رصيدي للإرتقاء إليها
    Bu bazen dolu olur ama, 9:00'da hep yer vardır. Open Subtitles هذة الرحلة ممتلئة و لكن كان هناك دوماً مكان شاغر في رحلة الساعة التاسعة
    Daha sonra da çok önemli kazılar yapılmıştır ama hiçbiri Chagar Bazar'da yapılan kadar olağanüstü sayılmaz. Teşekkür ederim. Open Subtitles "ولكن ليس كالتنقيب فى "شاغر بازار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more