Şimdi yakından izleyin. Bu patlamış mısır. | TED | الان شاهدو حبة الفشار هذه, ساقوم بالشرح |
Cumaları saat 10:30'da NBC'de TGS'i izleyin! | Open Subtitles | شاهدو تي جي اس يوم الجمعة على إن بي سي الساعة 10: 30 |
Konsolosluk dışındaki göstericilerden bir kaçı giriş kapısında kaza yapan adamı görmüş. | Open Subtitles | عدة محتجين خارج المفوضية شاهدو الرجل الذي عبر البوابة |
Tanıklar barış elçileri cinayetinden sonra mavi bir karavanın olay yerinden ayrıldığını görmüş. | Open Subtitles | شهودٌ على جرائمِ مركزِ سفير السلام شاهدو سيّارةً زرقاء تغادر المكان. |
Bu kıtaya özgü büyük bir kuş olan Emu'yu gördüler. | Open Subtitles | لقد شاهدو الإمو, طائر كبير طائر محلي في هذه القارة |
José ve Ahmed hayatlarında ilk kez kar gördüler. | Open Subtitles | خوزيه و اشمد شاهدو الثلج لاول مرة فى حياتهم |
dörtlü tenis maçlarına ve kokteyl partilerine döndüler sanki bütün bunları daha önce görmüşler gibi. | Open Subtitles | ... العائدين إلى لعب التنس الرباعية، والرحلات البحرية المنوعة... ...كما لو أنهم شاهدو هذا من قبل. |
Tanıklar onu cinayet saati işte görmüşler. | Open Subtitles | رآه شاهدو عيان في العمل في وقت الجريمة |
Neler olduğunu izleyin de görün şimdi. | Open Subtitles | عن حقيقة ما حدث ، فقط شاهدو حسناً ،هناك تماماً |
İzleyin de öğrenin salaklar! | Open Subtitles | شاهدو وتعلموا ايها الحمقى |
Hayvanı izleyin. | TED | شاهدو الحيوان |
Loeman'ı izleyin. | Open Subtitles | شاهدو لويمان. |
İzleyin. | Open Subtitles | شاهدو |
Bunu izleyin! | Open Subtitles | شاهدو هذا |
Birden fazla tanık cinayet saatinde onu adanın diğer yakasında görmüş. | Open Subtitles | شاهده كثير من شاهدو العيان على الجهة المقابلة من الجزيرة أثناء وقت الوفاة |
Ama sanırım Alice bir şeyler görmüş. | Open Subtitles | لكن اعتقد ان الس و فرانكس شاهدو شئ ايضا |
Wyoming polislerine göre üç tanık daha önce cesetlerin bulunduğu motosiklet barından otobüsü ayrılırken görmüş. | Open Subtitles | لذا تحققت الامر مع شرطة وايومينغ الشهود قالو بانهم شاهدو نفس الحافله تغادر حانة السائقين بعدها بوقت ليس بالطويل وجدو الجثث |
Bir kez daha Kızıl Muhafızlar gördüler ama hiçbirşeyden şüphelenmediler. | Open Subtitles | ومرة أخرى, الحرس الأحمر شاهدو ولم يشتبهو في شيئ |
Jack ve Rebecca 1962 senesinde yere çakılmış bir rokete benzeyen bir şey görmüşler. | Open Subtitles | جاك) و (ريبيكا) شاهدو شيئاً ما) يبدوا مثل صاروخ محطم في 1962 |