"شاهدوه" - Translation from Arabic to Turkish

    • gördükleri
        
    • görmüş
        
    • gördüklerini
        
    • gördü
        
    • izleyin
        
    • gördüğü
        
    • izledi
        
    • Bakın ona
        
    • gördüklerine
        
    Tamam, eğer gerçek bir cinayete tanık olmadılarsa, gördükleri şey neydi? Open Subtitles حسناً، إذا لمْ يشهدوا جريمة القتل الحقيقيّة، فما الذي شاهدوه حقاً؟
    İnsanlar, gördükleri ifade hakkında ortak bir kanıya varamadılar. TED لم يتوافق الناس بخصوص الانطباع الذي شاهدوه على وجهه.
    New England müzik festivali organizatörleri videoyu görmüş ve sizi tutmak istiyorlar. Open Subtitles المروجون لمهرجان الموسيقه في نيو إنجلاند شاهدوه ويريدون حجزكم
    Jason'ı buralarda gördüklerini söyleyenler de var. Open Subtitles بعض الناس يدعون أنهم قد شاهدوه حيا فى المنطقة
    Tüm dönem boyunca, arkadaşım ağzını her açtığında benim öğrencilerim bir kadın gördü. TED خلال ذلك الفصل الدراسي كله، كلما تكلمت زميلتي، ما شاهدوه طلابي كانت امرأة.
    Harika bir film. Bu haftasonu izleyin. Open Subtitles فيلم رائع، شاهدوه نهاية هذا الأسبوع
    Bugün biz, onların gördüğü dünyanın, kapısının eşiğinde dikiliyoruz. Open Subtitles اليوم، ما زلنا فقط نقف على عتبة العالم الذي شاهدوه.
    Bütün dünya onun canlı canlı yanmasını izledi. Open Subtitles كامل العالم شاهدوه يحترق
    Bakın ona. Open Subtitles شاهدوه
    İnsanlar kendilerini, gördüklerine göre hissettiklerine göre, hatırladıklarına göre ve sadakatlerine göre ifade etme eğilimindedirler. Open Subtitles الناس يميلون إلى حب الفضفضة فيما يتعلق بما شاهدوه, وفيما يتعلق بما شعروا به. وفيما يتعلق بما يتذكروه,
    Nörofizikte gördükleri, beynin farklı lobları arasında şiddetle esen bir fırtınadır. Open Subtitles ما شاهدوه في الفيزياء الطبيعية عبارة عن عاصفة عنيفة بين أرباع الدماغ المختلفة
    Teleskoplarıyla gördükleri infilak eden bir yıldızdı. Open Subtitles لقد كان ما شاهدوه بواسطة التليسكوبات عبارة عن نجم متفجر
    Geldiklerinde gördükleri şey bir ceset, bir silah, bir de zenciydi. Open Subtitles لكن عندما اتوا , كل ما شاهدوه فتى ميت , سلاح و نيغا
    Güvenlik onu ortalıkta dolanırken görmüş, kendini öldürmekle tehdit ediyormuş. Open Subtitles الامن شاهدوه يدور حول المكان يهدد بالانتحار
    İki kız arkadaşım iki hafta evvel o hatunla şehirde yemek alırken görmüş onu. Open Subtitles صديقتاي شاهدوه يتغدى معها في المدينة قبل عدة اسابيع
    Adamlarımdan biri onu, rıhtımdan bunu çalarken görmüş. Open Subtitles أحد رجالي شاهدوه وهو يسرق شيئاً من حوض السفن
    Bütün arkadaşları mahkemede, bıçağı onun yanında gördüklerini söylediler.. Open Subtitles أصدقاؤه شاهدوه يحملها هذا ما قالوه في المحكمة
    İnsanlar Lochness canavarını da gördüklerini iddia etmişlerdi. Open Subtitles . هناك عشرة شهود قد شاهدوه ,لقد ادعي انه قد راءه
    Parkın yakınında yaşayan bir çift onu gördü. Open Subtitles اثنان ممن كانوا يسكنون بالقرب من المنتزه شاهدوه
    Müşteriler ve çalışanlar sabah saat 03.00'e kadar orada olduğunu gördü. Open Subtitles الزبائن و الموظفون شاهدوه هناك بالساعة الثالثة صباحاً
    İzleyin böyle gidecek. TED شاهدوه يتخطى هذه
    Dünyada pek az kişinin gördüğü bir şeyi görmek üzereyiz. Open Subtitles أنت على وشك أن ترى شيئا عدد قليل من الرجال في العالم قد شاهدوه
    Demek istediğim milyonlarca insan onu izledi. Open Subtitles ملايين الآشخاص قد شاهدوه !
    Bakın ona... Open Subtitles شاهدوه
    Onların gördüklerine kimse katılmıyor. Open Subtitles لا أحد هناك يمكن أن يوافق حول ما شاهدوه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more