| Başına gelen bu trajik şeyi atlatması gerçekten büyük cesaret ister. | Open Subtitles | ما حدث لها شيء مأساوي ويتطلب الأمر شجاعة كبيرة لتتخطى الموقف |
| Sirkte olmadığın zaman askı giymek büyük cesaret ister. | Open Subtitles | تلك شجاعة كبيرة منك أن تلبس بنطالون بحمالة عندما تخرج من السيرك هذا لطف منك |
| Bence bu kişinin bize hislerini söylemesi çok cesurca ve yalnız olmadığını bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها شجاعة كبيرة من هذا الشخص أن يخبرنا بشعوره و أريده أن يعرف أنه ليس وحده |
| Bize katılman çok cesurca domuzcuk. | Open Subtitles | انها شجاعة كبيرة منك لتأتى معنا يا "بجليت". |
| Ve şu anda bilincin tamamen yerindeyken inatçı bir biçimde konuşmayı reddetmen de sanırım bu seni ya çok cesur bir Amerikan ya da ziyadesiyle aptal bir Amerikan yapıyor. | Open Subtitles | وبحكم رفضك الشديد للتكلم وانت بكامل وعيك اظن ان هذا يجعلك امريكياً ذو شجاعة كبيرة او, |
| Çoğu kimsenin bilemeyeceği doğal bir cesaret örneği gösterdik. | Open Subtitles | لقد تصرفنا وأظهرنا شجاعة كبيرة إنها حقيقة لا يعرفها الكثيرون |
| Orada kendini tedavi etmen gerçekten cesaret ister. | Open Subtitles | أتعلم، كانت تلك شجاعة كبيرة جدّاً قمت بها هناك لتعالج نفسك. |
| - Çok sağlam hamleydi be oğlum! | Open Subtitles | -كانت هذه شجاعة كبيرة يا صاح |
| Beni öyle kurtarman büyük cesaret. | Open Subtitles | كانت شجاعة كبيرة منك أن تندفع الى المنصة بهذا الشكل وتنقذ حياتي. |
| Hakikat adına ortaya çıkmak büyük cesaret ister. | TED | وتطلب الأمر شجاعة كبيرة للبوح بالاسم |
| büyük cesaret işi. | Open Subtitles | لابد ان الامر احتاج شجاعة كبيرة |
| Bana büyük cesaret gösterdiğiniz söylendi. | Open Subtitles | فأنت بالتأكيد لديك شجاعة كبيرة |
| Buraya gelmen büyük cesaret. | Open Subtitles | تمتلك شجاعة كبيرة بقدومكَ إلى هنا |
| Ben büyük cesaret isteyen bir şey yapacağım. | Open Subtitles | ...أنا على وشك أن أستجمع شجاعة كبيرة |
| Açık sözlü olması çok cesurca. | Open Subtitles | - لقد كانت شجاعة كبيرة منه أن يعترف بهذا |
| Tekrar gelmişsiniz. çok cesurca. | Open Subtitles | لقد عدتم أعتقد هذه شجاعة كبيرة |
| Bunu anlatmak çok cesurca bir hareketti. | Open Subtitles | لا بد أن هذا تطلب شجاعة كبيرة. |
| Sen çok cesur bir kadınsın Morgause, ama ben kılıcımla düşünmem. | Open Subtitles | (انتِ امرأة ذات شجاعة كبيرة (مورجوس لكن لا اعتقد مع سيفي |
| çok cesur davranıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تظهرين شجاعة كبيرة |
| Bu da çok cesur olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذه شجاعة كبيرة منك. |
| Her şeyinizi geride bırakıp yeni bir koloni kurmak için ayrılmanız gerçekten çok büyük bir cesaret istiyor. | Open Subtitles | لابد أن الأمر تطلب شجاعة كبيرة ... لكـيّ تهاجروا إلـى مستعمرة جديدة وتتركوا عالمكم بأسره خلفكم |
| Merhaba, Cale. Gelmen büyük bir cesaret. | Open Subtitles | إنها شجاعة كبيرة منك لِأن تأتي هكذا. |
| Bana bunu anlatabilmek gerçekten cesaret isteyen bir şeydi. Bence ihtiyacın olan tüm testesterona sahipsin. | Open Subtitles | تطلب الأمر شجاعة كبيرة لإخباري بذلك، أعتقد أنّ لديك كلّ ما تحتاجه من "التستوستيرون". |
| - Çok sağlam hamleydi be oğlum! | Open Subtitles | -كانت هذه شجاعة كبيرة يا صاح |