| Senin Cesaretin sayesinde spot ışığına yakalanmış bir tavşan gibi.. | Open Subtitles | بسبب،، شجاعتك ليس علينا العِيشُ في خوفِ أبداً بعد الأن |
| Daha önce çok az şansın olsa dahi yaptığın şeylere Cesaretin kalmaz. | Open Subtitles | شجاعتك تغادرك، ولا تمتلك الجرأة لفعل ما كنت تفعله بالسابق لأدنى فرصة للنجاح |
| En azından bin defa ölmüş olsan da cesaretini hiç mi hiç kıramadı. | Open Subtitles | فأنت متّ على الأقل ألف مرّة. ومع ذلك، لم يؤثر ذلك على شجاعتك. |
| Geçen yıl, olanları New Jersey Polisine anlatma cesaretini topladınız. | Open Subtitles | السنة الماضية إستدعيتي شجاعتك لتخبري شرطة نيو جيرسي عن الأمر |
| Meslektaşların Cesaretine saygı duyabilir ama kimse seninle çalışmak istemeyecek. | Open Subtitles | زملائك واحترام شجاعتك ولكن لا أحد يريد العمل معك، موافق؟ |
| Halkın çıkarını korumadaki Cesaretiniz ve yeni ve büyük bir adım atmaktaki Cesaretiniz yüzünden. | Open Subtitles | شجاعتك في معارضة المجموعات المؤثرة على القرارات و شجاعتك في إتخاذ خطوة هامة غير مسبوقة |
| Ona bunu sunmak gerek ve işte burada Cesaretin devreye girecek. | Open Subtitles | يجب أن يعطي له، وحيث أن شجاعتك ستؤثّر به. |
| Dört: Hayatına tekrar başlamak için olan Cesaretin. | Open Subtitles | رقم أربعة مدى شجاعتك في بناية حياتك من جديد |
| Herkes elini sıkıp, Cesaretin için seni tebrik eder. | Open Subtitles | تائبة وسيكون الجميع جالسين، يصفقون بايديهم مُباركين لك على شجاعتك |
| Tehlike anındaki Cesaretin beni şaşırtmaya ve söylemem gerekir ki, bana ilham vermeye devam ediyor. | Open Subtitles | شجاعتك في مواجهة الخطر تواصل التعجب أجرؤ على القول , أنك مصدر إلهام لي |
| Ben buna günlük cesaretini bulma diyorum. | TED | وانا أسمى هذه العملية العثور على شجاعتك اليومية |
| Bu kadar zaman cesaretini korudun Bayan Scarlett. Devam et. Babanı, eski haliyle hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | كنتِ شجاعة لوقت طويل يا سيدة سكارليت ويجب أن تستمر شجاعتك |
| cesaretini son demine kadar toplarsan başaracağız. | Open Subtitles | لكن شد وتر شجاعتك إلى منزع القوس ولن نخفق |
| Cesaretine hayranım ama, tehlikenin boyutu çok fazla. | Open Subtitles | تعجبني شجاعتك ، ولكن هناك الكثير على المحك |
| - Benden nefret ettiklerini sanmıştım. Cesaretine hayran kalmış olmalılar. | Open Subtitles | ظننت انهم يكرهونني لابد انهم احبوا شجاعتك |
| Ve siz Sör Antikloraks Cesaretiniz, hamasetiniz ama en önemlisi yüce ulusumuzun değerlerini üstün tuttuğunuz için sizi Lord ilan ediyorum.. | Open Subtitles | وأنت أيها السيد جوليتوراكس من أجل شجاعتك وبسالتك والأهم من ذلك |
| Gerçekten, inanın bana. Davanıza duyduğunuz bağlılığa, cesaretinize büyük saygım var. | Open Subtitles | أعني ذلك، صدقني، هذا برهان على شجاعتك وروح تضحيتك |
| İhtirasının sana yaşattığı zorluklarla yüzleşmen cesaret verici, teşekkürler. | Open Subtitles | أريد أن أشكرك على شجاعتك في عرض صعوباتك مع وجود رغباتك |
| Maratha krallığının en büyük değerini isteme cesaretinden dolayı seni kutlarım. | Open Subtitles | انا احيى شجاعتك لطلبك اثمن شخص فى مملكة ماراثا |
| Cesaretinizi takdir etmem uzun zamanımı aldı. | Open Subtitles | أخذ الأمر منّي كل هذا الوقت لتَقدير شجاعتك |
| CA: Lütfen böyle Cesur ve akıllı olmaya devam et | TED | رجاءً واصلي شجاعتك وكوني ذكية ورجاءً حافظي على نفسك. |
| Ne kadar da cesursun anne. | Open Subtitles | يالا شجاعتك يا أمي |
| Bütün kalbinizle, ruhunuzla... Ve cesaretinizle... | Open Subtitles | الدفاع من كل قلبك, وكل روحك وبكل شجاعتك |
| İmparator hazretleri, yüce şehrimizi yürekli ve kahramanca savunduğunuz için kutlanmalısınız. | Open Subtitles | سمو الإمبراطور يهنئكَ على شجاعتك وعندك في الدفاع عن مدينتنا العظيمة. |
| Raporuma, takatin kalmayana dek dayandığını ve Cesaretinin hepimize örnek teşkil ettiğini yazacağım. | Open Subtitles | سأكتب في تقريري أنك تحاملت قدرالمستطاععلىنفسك.. وأن شجاعتك.. كانت مثالاً لنا جميعاً |
| Sizin cesaretinizden nefret etmem önemli değil. | Open Subtitles | أنا لا يهمّني إذا أنا كرهتُ شجاعتك. |