"شجرةٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağaç
        
    • ağacın
        
    • ağaçta
        
    • ağacı
        
    Umut, hayatın gösterişsiz ve gizli bir tohumudur, zamanla bir ağaç olur. TED وهو بذرة الحياة المتواضعة الخفيّة التي، مع الوقت، ستتحول إلى شجرةٍ كبيرة.
    Her siyaha dönen ağaç için, bu dünyaya bir şeytan geliyor. Open Subtitles بكل شجرةٍ تتحول إلى السواد بأمكان المزيد من الشر أن يدخل
    Ama şimdi dev bir ağaç gövdesi gibi başımda dikiliyordu. Open Subtitles ولكنها الآن تقف أمامي تبدو وكأنها جذعُ شجرةٍ ضخمة.
    Sonra ölü bir ağacın çürüyen dallarına çiviledik. Open Subtitles و بعدها سمّرناه إلى فروعٍ مُتعفّنة من شجرةٍ ميّتة
    O, dikenli bir ağaç haline dönecek ve o ızdırap veren ağacın içinde, pençelerini bütün kanını dökene kadar ona geçirecek iblisler tarafından cezalandırılacak. Open Subtitles ستتحول إلى شجرةٍ شائكة، وبخشبٍ للتعذيب، ستُعاقَب بالطاعون، الذين سيحفروا مخالبهم فيها،
    Boynumda iple ağaçta sallanmak da yoktu. Open Subtitles ولم يكن شنق مؤخرتي من على شجرةٍ لعينة ضمن الإتفاق أيضاً.
    O sırada soğuk rüzgarlar içinde açmış şeftali ağacı çiçekleri babamın gözüne çarpmış. Şeftali Open Subtitles في ذلك الوقت، رأى والدنا أزهار دُراق تتفتّح على شجرةٍ بالرغم من الطقس البارد
    Bilmediğim tek bir yol bile yok. Tırmanmadığım tek bir ağaç bile. Open Subtitles لا يوجد ممرٍ لا أعرفه لا توجد شجرةٍ لم أتسلقها
    Tek yapmaları gereken soylarının devam etmesi için her yüzyılda bir tek ağaç üretmektir. Open Subtitles ولا يلزمها أن تنتج أكثر من شجرةٍ واحدةٍ كلّ مئة عام ...كي تخلّد
    ağaç evde elektrik olması riskli gibi geldi bana. Open Subtitles أشعر أنّ الكهرباء في بيت شجرةٍ
    Ne kadar güzel bir ağaç. Open Subtitles يا لها من شجرةٍ جميلة.
    Evinde bir ağaç tablosu olacaktı, Kens. Open Subtitles هنالكـ لوحةُ شجرةٍ في منزله
    İyi de bu zehirli ağacın meyvesi. Open Subtitles ''إنّها ''ثمرةٌ من شجرةٍ سامّة.
    Eğer karım olmaya karar verirseniz sevincim Çin'in Horai Dağı'ndaki kökleri gümüşten gövdesi altından ve meyveleri inci olan bir ağacın yakutlatla donatılı dalını bulmakla eşdeğer olur. Open Subtitles إن تمّ الأمر وأصبحتِ زوجتي... ستكون فرحتي كما لو أني وجدتُ... فرع شجرةٍ مرصّعٍ بالجواهر...
    Ay ışığında beyaz çiçekli bir ağaçta uyumak kadar güzel bir şey olamaz değil mi? Open Subtitles على شجرةٍ بيضاء مُزهرة تحت ضوء القمر, ألا تظن ذلك؟
    Bu kaynak, sana ne olduğunu söylemiş miydi? Ben ağaçta asılı sallanırken pek bir şey paylaşacak gibi değildi. Open Subtitles {\pos(192,200)}لم يُخبرني الكثير عندما تركني مُتدلّياً من شجرةٍ.
    Arazideki en büyük ağacı almasan olmaz mıydı? Open Subtitles أكان عليكِ شراء أكبر شجرةٍ في الأرض؟
    Bundan küçüğü Charlie Brown'un ağacı gibi olurdu. Open Subtitles أيّ شجرةٍ أصغر من هذه تبدو كشجيرة (تشارلي براون)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more