Kendimi gözden geçirmemi sağladın. daha iyi biri olmamı sağladın bence. | Open Subtitles | وجعلتني أتمعّن في طباعي، جعلني ذلك شخصاً أفضل حسبما أعتقد |
Bak, bunu yanlış anlama ama Jane'in ailesinin ölümü onu daha iyi biri yapmış. | Open Subtitles | إسمعوا، لا تفهموا هذا بطريقة خاطئة، لكن وفاة عائلته جعلتُه شخصاً أفضل. |
Üzüntüsü geçtiği zaman hayatının geri kalanı için daha iyi bir insan olmayı becerebilecek. | Open Subtitles | وعندما تكون مستاءة جداً سيجعلها هذا شخصاً أفضل لبقية حياتها |
Sadece daha iyi bir insan olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول فحسب أن أكون شخصاً أفضل أسمي ايرل ترجمة: لاتجرح المجروح |
O budala profesörden çok daha iyi birini bulacaksın. | Open Subtitles | سوف تلاقين شخصاً أفضل بكثير من ذلك الأستاذ المُبتذل |
Ne kadar aşağılayıcı gibi gözükse de, senden daha iyi birisini tanıyorsan, eminim ki tanıyorsundur, o kadınsı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştır ve ondan yardım iste. | Open Subtitles | .. لذا، مهما كان ذلك يبدو مهيناً .. إن كنت تعرف شخصاً أفضل منك وأراهن أنك تعرف |
Onunla evlendiğiniz için. Çünkü daha iyisini hak ediyormuşsunuz. | Open Subtitles | من أنك تزوجتي به لأنك تستحقين شخصاً أفضل منه |
İsteseydin cezaevinde daha iyi biri olabillirdin. | Open Subtitles | كان بإمكانك أن تكون شخصاً أفضل بالسجن, لكن لو اردت |
Henry komşunun evine giriyor, bir sıkıntı yok. Ama ben daha iyi biri olmaya çalışınca suçlu mu oluyorum? | Open Subtitles | ولكنني أريد أن أكون شخصاً أفضل, وأنا الملامة هنا؟ |
Durum senin daha iyi biri gibi görünmen hakkında. | Open Subtitles | أن تصبحي شخصاً أفضل.. بل هو بشأن إظهارك كشخص أفضل |
Ama denersem belki şimdikinden daha iyi biri olabilirim. | Open Subtitles | لكنْ ربّما إذا حاولت فيمكن أنْ أكون شخصاً أفضل مِن الحالي |
Yani, birçok bakımdan saman altından su yürütmek beni daha iyi biri yaptı. | Open Subtitles | كوني ذو وجهين جعلني شخصاً أفضل |
"daha iyi biri olmak istiyorum." Bundan kaçamazsın. | Open Subtitles | "أريد أن أكون شخصاً أفضل" أترين؟ دوامة لا مجال للهرب منها |
Daha iyi bir insan oldum. Ve aynısı senin için de geçerli. | Open Subtitles | ذلك جعلني شخصاً أفضل ونفس الأمر ينطبق عليك |
Önce tuvaletimi getirmiştin ve şimdi de daha iyi bir insan olmak istememi sağlıyorsun. | Open Subtitles | في البداية، جعلتني مشيتك أرغب بالذهاب إلى دورة المياه و الآن جعلتني أفعالك أرغب في أن أكون شخصاً أفضل مما أنا عليه |
Sihir kullanmamaya, daha iyi bir insan olmaya çalışıyormuşsun. | Open Subtitles | و أنّكِ تحاولين عدم استخدام السحر و تحاولين أنْ تكوني شخصاً أفضل |
"Burada pamuklu şeker yer gibi göründüğümün farkındayım... "...ama aslında karşıma çıkacak daha iyi birini bekliyorum böylece kıçına tekmeyi basabilirim." | Open Subtitles | "أعلم أنَّ الأمر يشبه أكل حلوى القطن، ولكنني أنتظر شخصاً أفضل لأتخلّص منك." |
Üzgünüm ama bu kadınla on yıldan fazladır çalışıyorum ve bir kez bile ondan daha iyi birini görmedim. | Open Subtitles | آسف يا صاح، لكنني عملتُ مع هذه المرأة لأكثر من عشر سنوات... ولم يسبق لي أبداً وعلى الإطلاق أن رأيتُ شخصاً أفضل. |
Ne olursa olsun, Bruce maske için daha iyi birini seçemezdi. | Open Subtitles | مهما يستحق الأمر، (بروس) لم يكن سيختار شخصاً أفضل ليضع القناع عليه |
Hayır, ondan vazgeçmeliydin çünkü senden daha iyi birisini hakediyor. Gidelim. | Open Subtitles | كلا، من المفترض أن تتخلى عنها لأنّها تستحق شخصاً أفضل منك، لنذهب. |
daha iyisini bulana kadar beni sadece bir günlüğüne işe al. | Open Subtitles | اسمعي.. قومي بتعييني ليوم واحد فقط فقط الى ان تجدين شخصاً أفضل |
O gerçekten iyi bir adam olmak istiyor ve bunu bana gün geçtikçe kanıtlıyor, ama şunu diyebilirim ki bu onu gerçekten sarsıyor. | Open Subtitles | إنه حقاً يريد أن يصبح شخصاً أفضل وهو يثبت لي كل يوم أنه تغير ولكن يمكنني القول بأن ذلك له تأثير سئ عليه |
Acaba onun da tek istediği iyi biri olmak mı dersin? | Open Subtitles | ربّاه ، هل تعتقدين أن كلّ ما أرادته هو أن تصبح شخصاً أفضل ؟ |