"شخصٌ واحد" - Translation from Arabic to Turkish

• tek bir kişi
• sadece bir kişi

Dünyada uğruna öleceğim tek bir kişi var, ve o da sensin.
هنالك شخصٌ واحد فقط أنا مستعدٌ للموت من أجله, و هو أنت

Cimrilik yaptığın tek bir kişi vardı.
لكن كان هناك شخصٌ واحد كنتَ شحيحًا معه بحقّ.

Etkilemek istediğim tek bir kişi var burada.
لأنّ هناك شخصٌ واحد هنا عليّ إثارة إعجابه

Yaşlı adam belki hâlâ hayatta ya da değil ama tek bir kişi.
العتيق قد يكون هناك وقد لا يكون ولكنّه شخصٌ واحد

Bu korkunç ama onu cezalandıracak sadece bir kişi var.
إنه فظيع، لكن هناك فقط شخصٌ واحد يستطيع معاقبتها.

Ama öldüğünü düşündüğümde, öfkemi yöneltebileceğim tek bir kişi vardı.
لكن حينما حسبته ميّتًا، ما تبقَّ أمامي إلّا شخصٌ واحد لألومه على تلك الميتات.

Burada önemli olan tek bir kişi var, bu ödülün sahibi.
شخصٌ واحد هنا... يهم الفائز بهذه الجائزة

tek bir kişi var. O da sensin. Seni seviyor.
هناك شخصٌ واحد انه انتِ ، إنها تُحبك

tek bir kişi evrenlerden daha inanılmaz, anlaşılması zor ama yine de inanılmaz.
شخصٌ واحد أكثر روعة... أصعب فهماً، لكنه أكثر روعة من أكوان...

Açıkçası yalnızca tek bir kişi vardı.
.في الواقع ؛ كان شخصٌ واحد فقط

Bütün bu olanlar sırasında tek bir kişi değişmedi.
هناك شخصٌ واحد لم يتغير خلال كل ذلك

tek bir kişi bu köprüyü geçerse, Gotham havaya uçar.
-إن عبر شخصٌ واحد من هذا الجسر، فـ(غوثام) ستُدمّر

Çalışanlarda ismi Marlene olan tek bir kişi var o da tatilde.
هناك شخصٌ واحد في طاقم العمل تدعى (مارلين) لكنها في إجازة

tek bir kişi ve tek bir şerefsiz.
شخصٌ واحد... . و زاحفٌ واحد.

Aslında dışardan bakınca birazda öyle, yani, gönderiler arasında bir fark yok, sadece bir kişi olabilir.
و هو نوعا ما بدا كذالكَ من المنظورِ الخارجي , أنا أعني... لا يوجدُ أيَ طريقة لتقولَ أي فرق, إنَّهُ من الممكن أن يكونَ هناكَ فعلاً شخصٌ واحد.