| Isıtıcıyı düzeltsen iyi olur çünkü burası geceleri buz gibi oluyor. | Open Subtitles | وأصلح المدفأة، لأن هذا البيت شديد البرودة ليلًا. |
| Su buz gibi ama kadınlar çok sıcaktır. | Open Subtitles | الماء شديد البرودة لكن النساء دافئات جداً |
| İki banka aynı anda. Burası o kadar soğuk ki köpek bile yok etrafta. | Open Subtitles | كلا المصرفين و في نفس الوقت، الجو شديد البرودة و لن تسمع حتى نباح كلاب |
| Kahretsin, burası ne kadar soğuk. | Open Subtitles | تباً، الطقس شديد البرودة هنا. |
| Uçağın içi çok soğuk ve erkekler hep seni süzüyor. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة على متن الطائرة والرجال يقومون بالتحديق فقط |
| Ve su öyle soğukki kolların birkaç dakika içinde uyuşturur. | Open Subtitles | والماء شديد البرودة سيخدر ذراعيك خلال دقيقة. |
| Karanlıkta durmak için oldukça soğuk. Orada! Bakın. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة على وقوفكن هنا في الظلام |
| Kahretsin. Dışarısı buz gibi. | Open Subtitles | اللّعنة، الجوّ شديد البرودة في الخارج |
| Burası buz gibi. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة |
| Dışarısı buz gibi. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة بالخارج هنا |
| Burası buz gibi olmuş! | Open Subtitles | الجو شديد البرودة هنا |
| Burası buz gibi. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة هنا |
| Burası neden bu kadar soğuk? | Open Subtitles | لماذا الجو شديد البرودة هنا؟ |
| Soğuk kanlı birinin yapacağı kadar soğuk bir davranış. | Open Subtitles | وقد قتلتموه بدم شديد البرودة |
| Menzil o kadar soğuk olmaz. | Open Subtitles | إن الجو لا يكون شديد البرودة في (ريتش). |
| Bu gece dışarıda kimse yok. Ne yazık ki hava çok soğuk. | Open Subtitles | أنه لا يوجد أحد الليلة والجو شديد البرودة |
| Orası çok soğuk. Onların konuşmalarını işittim. | Open Subtitles | انة شديد البرودة هناك لقد سمعتهم يتحادثون |
| Ve su öyle soğukki kolların birkaç dakika içinde uyuşturur. | Open Subtitles | والماء شديد البرودة سيخدر ذراعيك خلال دقيقة. |
| Dışarısı oldukça soğuk bir dünya Adrian. | Open Subtitles | انه عالم شديد البرودة (بالخارج هناك (ادريان |