"شراءه" - Translation from Arabic to Turkish

    • satın
        
    • almaya
        
    • almayı
        
    • alınmış
        
    Mali kayıtlarına baktım ve en az 12 tanesini satın almış. Open Subtitles بحثت في سجلاته المالية ووجدت دليلاً عن شراءه 12 على الأقل
    Ölümünden sonra binayı kullanıma kapattılar, fakat sonradan bir yatırım şirketi tekrar satın aldı. Open Subtitles أغلقوه بعد موته ثم شركة استثمار أعادت شراءه
    Bunu satın almak isteyen gerçek bir çiftlik istiyor olmalı . Open Subtitles اى شخص يريد شراءه يتمنى ان تكون مزرعه حقيقيه
    satın almak için teklif ettim... fakat yaşlı insanların nasıl olduğunu biliyorsunuzdur. Open Subtitles عرضت عليهم شراءه لكنك لا تعرف كيف هم العجزة
    Ürünün istenmediği, fakat kanunların almaya zorladığı bir piyasada ürün satıyorum. TED إنني أبيع منتجًا لسوق لا يريد هذا المنتج ولكنه مجبر على شراءه بقوة القانون
    Mağrur ve duygusal bir adam olan babanız, maddi gücü olmadığını bilmesine rağmen, size o köpeği almayı gerçekten istiyor. Open Subtitles بما أن الوالد رجل معتز بنفسه وشخص غير عملي يود حقاً أن يشتري لك ذلك الكلب رغم معرفته أنه لا يستطيع شراءه
    - 30'a kadar. İşte satın almak isteyeceğiniz ilk kişisel bilgisayar. Open Subtitles هذا هو الكمبيوتر الشخصي الأول الذي سترغب في شراءه
    Bir üyemiz satın alındığı için bu oylama yanlış sonuçlanırsa Müttefikler'in sonu geldi demektir. Open Subtitles لو هذا الصوت ضاع لأن عضو تم شراءه سيضيع التحالف
    Avansla ve kiradan tasarruf ettiğimiz parayla burayı iki defa satın alırız. Open Subtitles حبيبتى, لنا الأسبقية بالإضافة إلى المال الذى ادخرناه خلال التأجير يمكننا شراء هذا المنزل مرتين فوق شراءه الأن
    satın almış ya da bir binadan çalmış olmalı. Open Subtitles ربما كان بمقدوره شراءه أو الحصول عليه من أحد المباني لا أظن ذلك
    -Arap çocuktan satın aldığınız torbada. Open Subtitles ما الذي وافقت على شراءه من الفتى العربي الرث؟
    Sanırım artık, yeni zammınla rahatça satın alabildin. Open Subtitles أظن أنّك قادر على شراءه الآن مع علاوتك الجديدة.
    Eğer satın almak isteyen para talebi ise bunun ihtiyaçla hiç bir ilgisi yoktur. Open Subtitles المال هو الذي يحدد المراد شراءه. اذا كان مالك المال هو الذي يريد الشراء،
    satın almak istersen dükkana gel. Yarın açığız. Open Subtitles تعال إلى المتجر إذا أردت شراءه نحن نفتح غداً
    Görmekte olduğunuz her at, her kılıç ve her adam bana ait olan parayla satın alındı. Open Subtitles كل جواد وسيف ورجل تراه تم شراءه بأموالي الخاصة
    Bende satın alamayacağın tek şey var, Sally. Open Subtitles لدي الشيء الوحيد الذي لا يمكنكِ شراءه يا سالي
    Paranın satın alabileceği en iyi locaya gideceğiz. Open Subtitles من أفضل جناح فاخر لعين يستطيع المال شراءه
    satın almadan önce içine bakmak isterim. Open Subtitles أتعلم، أحبّ النظر داخل الكتاب قبل شراءه.
    Benim özgürlüğüm, o elmasın satın alabileceği herşeyden daha değerli. Open Subtitles حريتي أثمن من أي شيء تستطيع تلك الماسة شراءه
    O pislik herif bize almaya çalıştığımız eve mal oldu. Open Subtitles أنهقطعةمنالقذارة كلّفنا البيت الذي كنّا نُحاول شراءه ... إذاكنافيحاجة إلىمحام
    Neden bu evlerin hepsini almaya çalıştığını söylemiyor. Open Subtitles إنه يأبى أن يخبرني عن سبب شراءه لكل تلك المنازل
    Orayı satın almayı düşünmüyorsun değil mi? Open Subtitles انت لاتفكر في شراءه ، اليس كذلك ؟
    Ama 2008 yılında Invidia çalışanları tarafından alınmış güvenlikli bir site var. Open Subtitles لكن هُناك مُجتمع مسور قديم تم شراءه من قِبل المُطورين في عام 2008 التي يستخدمونها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more