"شربتها" - Translation from Arabic to Turkish

• içtim
• içtin
• içtiğim
• içmiştin

İtiraf etmeliyim ki, biraz örnek aldım ve sonuna kadar hepsini içtim.
يجب أن أعترف، أخذت منها عينة و شربتها كلها

Evet efendim, ben içtim. Başkası değil ben içtim.
أقسم لك ، أنا من شربتها يا سيدي وليس أحد آخر يا سيدي

Geçen gün de böyle içtim, hiçbir şey olmadı.
في ذلك اليوم، شربتها بتلك الطريقة ولكنّها لم تؤثر بي

Lost'un önceki bölümlerinde... - Kaç tane içki içtin baba?
ما هي كمية المشروبات التي شربتها على الغداء اليوم يا أبي؟

Söylesene bugün ne kadar votka içtin?
أخبرني شيئاً ما مقدار الفودكا التي شربتها اليوم؟

Gökyüzünün bu soğuk parçası öğleden beri içtiğim 40'ıncı bira olur.
وهذه النسمة الباردة من الجنة هي الاربعين بيرة التي شربتها هذا المساء

Bu gece tüm bunları düşünürken içtiğim şarap şişesi.
زجاجة الخمر التى شربتها الليلة و انا احاول حل هذا الامر

- Evet. 1961'de en son ne içmiştin?
-ماهي اخر واحدة شربتها عام 1961

Senden özür dilemek için bira getirdim ama sen evde değildin ben de beklerken hepsini içtim.
حسنا لقد احضرت لك بعض البيره للاعتذار ولكنك لم تكن بالمنزل , لذلك شربتها بينما كنت انتظر

- Yok, dün gece hepsini içtim.
لقد شربتها كلها الليلة الماضية

Hepsini içtim. Yorgunum.
شربتها كلها لأنني متعبة للغاية

Aslında o şişeyi ben içtim.
لماذا؟ ...لأتحدث بصراحة في الحقيقة لقد شربتها

Son damlasına kadar içtim. Dışarıda.
لقد كانت شهية، شربتها حتى آخر قطرة.

Gerçekten hepsini ben içtim, bizzat ben, kendim içtim.
أقسم لك يا سيدي شربتها بالكامل بمفردي

Kalan son şişeyi getirdim, dibine kadar içtin.
لقد أعطيتك آخر زجاجة و أنت شربتها فارغة

Kaç bardak şampanya içtin baba?
كم من أقداح الشمبانيا شربتها ، أبي؟

Kaçtane 'mai tai' içtin?
كم عدد كؤوس الماي تيز التي شربتها?

Peki o çok sevdiğin denizde kaç bira içtin?
-نعم، ما عدد علب الجعة التي شربتها في البحر؟

Gelinin konuşma yapmasının alışılagelmiş olmadığını biliyorum ve içtiğim onca şaraptan sonra muhtemelen bu seferki gelin de yapmamalı.
وفي هذه الحالة ربما لا يجب عليها ذلك مع كمية النبيذ التي شربتها

O zaman uçakta içtiğim 5 martini sondu.
حينها , الخمس كؤوس المارتيني التي شربتها على الطائرة كان آخر شيء

- Şu haline bir bak. - İçtiğim en berbat kahveydi.
انظر لنفسك - انها اسوأ قهوة شربتها في حياتي -