| Bak, polis olmadığımı yüzüme vurmaktan hoşlandığını biliyorum. - Değilsin nitekim. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنك تريد إخباري بأني لستُ شرطيّا |
| Trish, ben bir polis olarak burada değilim. Biliyorsun | Open Subtitles | أنا هنا لستُ بصفتي شرطيّا أنا و نيك لدينا تاريخ |
| polis olduğunu ne biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنّه كان شرطيّا ؟ |
| Hayır, adam gerçek polis değil. | Open Subtitles | لا ، ليس شرطيّا حقيقيّا |
| Ben Sweeney olmak için polis oldum. | Open Subtitles | أصبحتُ شرطيّا لأنضمّ للـ"سويني" |
| Bakın, o bölgedeki dört buçuk yıllık komutanlığımın üçüncü yılından sonra, üç yıl, benim polis arabama papazlar koyuldu, çünkü bunu biliyordum -- küçük bir sırdı -- Bunu biliyordum: Din adamları ile dolaştığınız sürece kötü bir polis memuru olarak kalmak zordu. | TED | أترون، بعد مرور 3 سنوات على عملي كقائد في تلك المنطقة لمدة 4 سنوات ونصف، 3 سنوات، بعد وضع القساوسة بالسيارة مع الشرطي لأنني عرفت ذلك -- هو سرّ صغير -- عرفت التالي: من الصعب أن تظلّ شرطيّا سيّئا بينما تتجول مع رجل دين. |
| Ben polis değilim. | Open Subtitles | أنا لست شرطيّا |