Benim için bir onur. Mutlu bir durum uğruna olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | إنّه كان شرفٌ ليّ، متأسف لما حدث لك ما كنت لأسعد لحدوثه |
Hayır, gerçekten bu bir onur, "Jacob Frienstein yılın avukatı" ödülünü almak. | Open Subtitles | ...لا, حقّاً هو شرفٌ لي أن أحظي بجائزة محامي السنة لجاكوب فرينستين |
O zamanlar onur denen şey çok önemliydi. | Open Subtitles | لقد تعودنا أن يكون هُناك شرفٌ في تلك المنطقة |
Sizi Otel Cortez'de ağırlamaktan şeref duyuyorum. | Open Subtitles | حسنا,إنه شرفٌ لي أن أرحب بك في فندق كورتيز. |
- Sizinle tanışmak büyük şeref. | Open Subtitles | أنه شرفٌ لي أن ألتقي بك، يا سيدي |
Tabi bizim için onurdur, Büyük Gam Gam. Ne zaman? | Open Subtitles | ،هذا شرفٌ لنا يا جدتي متى؟ |
Beni onurlandırıyorsun. | Open Subtitles | ذلك شرفٌ لي. |
Bu ödül bizim için bir onur ve bu onuru... | Open Subtitles | .... ان هذه الجائرة تعد شرفٌ لى ...شرفٌ استحقه... |
Bakın Dr. Cooper, bu işi gerçekten istiyorum. Sizin gibi dahi biriyle çalışmak büyük bir onur olur. | Open Subtitles | إنظر، د. "كوبر" أنا اريد هذه الوظيفة حقاً سيكون شرفٌ كبير أنا أعمل مع رجل بعبقريتك |
Nişan partinize ev sahipliği yapmaktan onur duyarım. | Open Subtitles | سيكون شرفٌ لي أن استضيف حفلة خطوبتكما |
Hayatınızı kralınız ve şehriniz için vermekten daha büyük bir onur yoktur. | Open Subtitles | ليس ثمة شرفٌ أعظم من ان تضحوا ...بحياتكم لأجل مدينتكم ومليككم |
Bu büyük bir onur ve daha büyük bir sorumluluktur. | Open Subtitles | وهذا شرفٌ عظيم. ومسؤولية عظيمة كذلك. |
Evet! onur duydum doktor. onur duydum. | Open Subtitles | أجل، شرفٌ لي يا دكتور إنّه شرف لي |
Bu benim için büyük bir onur. | TED | حسناً هذا شرفٌ عظيمٌ لي. |
Gerçekten büyük bir onur. | Open Subtitles | هذا شرفٌ فعلاً. |
Sizinle tanışmak bir şeref, çok güzel bir sinemanız var. | Open Subtitles | آنسة معرفتكِ شرفٌ لي، فلديك سينما فخمة |
şeref duyarım majesteleri. | Open Subtitles | . هذا شرفٌ لي ، يا صاحب الجلالة |
Şunu söylemeliyim ki sizinle tanışmak benim için bir şeref bayım. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،عليّ أن أخبرك، سيّدي إنّه شرفٌ عظيمٌ أن ألقاك. |
Ben Dr. Wen ve hastam olmanız benim için bir onurdur, Owen Wilson! | Open Subtitles | (وين)، وهو شرفٌ.. أن نحظى بك كمريض.. ، (أوين ويلسون)! |
- Teşekkür ederim. Haklısın. Bu bir onurdur. | Open Subtitles | أنتَ محق هذا شرفٌ لي |
Ito Hirobumi başkanımızı görmek bizim için bir onurdur. | Open Subtitles | رؤية وزير الداخلية (إيتو هيروبومي) لهو شرفٌ عظيم بالنسبة لي |
Beni onurlandırıyorsun. | Open Subtitles | ذلك شرفٌ لي. |