| İntihar kasetini gördüm. Gözlerim açıldı artık. Nasıl açılmasınlar ki? | Open Subtitles | شاهدت شريطه الانتحاريّ وفهمت كل شيء |
| Onun kasetini dinlemiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن كلاي استمع إلى شريطه |
| Onun kasetini dinlemedi. | Open Subtitles | لم يستمع إلى شريطه. |
| Herkesin bir seks kaseti vardır. | Open Subtitles | لا تقلق من ذلك يا رجل كلّ واحد لديه شريطه الجنسيّ |
| kaseti, arabadaki radyomda yaklaşık 10 yıldır takılı duruyor. Tamamdır, kayıt ücreti 20 dolar. | Open Subtitles | شريطه التسجيلي متوقف في راديو سيارتي منذ مايقارب العشرة سنوات. حسناً، رسوم الدخول الأساسية 20 دولار. |
| Ryan'a demo kasedini ve kendi kanıyla yazdığı notaları gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لـ ريان شريطه التجريبي و بعض النوتات الموسيقية التي كتبها بدمائه |
| Seks kasedini arkadaşlarına gösterdiğini ve sonradan onlarında bunu internette paylaştığını kabul etmek istemedi. | Open Subtitles | هو لا يريد أن يعترف بأنه أظهر شريطه الجنسي القصير لجميع رفاقه ثم قاموا بعد ذلك بنشرها عبر شبكة الإنترنت. |
| kasetini dinledim. | Open Subtitles | استمعت إلى شريطه |
| Kendi kasetini özet geçtim. | Open Subtitles | أعطيته فحوى شريطه |
| Ama yakalayamadıkları tek kameralı adam sadece boş bir kasetle girip, Best Buy kamera reyonuna gidip, kaseti onların kameralarından birine koyan ve alışveriş yapıyormuş gibi davranan adamdı. | TED | لكن الشاب المصور الذي لم يمسكوه قط كان الشاب الذي دخل ومعه شريط فارغ وتوجه لقسم الكاميرات في باست باي ووضع شريطه في إحدى كاميراتهم وتظاهر بأنه يتسوق. |
| - ikincisi, bu onun kaseti değil. | Open Subtitles | ثانياً أنه ليس شريطه |
| Sen olgunluk göstermelisin. Bırak da Calvin şu kaseti seyretsin. | Open Subtitles | أنت الراشد، دع (كالفن) يشاهد شريطه |