| Daha iyi bir ortak bulamam. Artık bulmama gerek yok. | Open Subtitles | أنا لن أجد شريكا أفضل والآن لا يجب علي ذلك |
| Yakında şirkete ortak olacağım ve yeni bina tasarımlarına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسنا أنا سأكون شريكا عما قريب لذلك سأحتاج تصميم بناية جديد |
| Yakında şirkete ortak olacağım ve yeni bina tasarımlarına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسنا أنا سأكون شريكا عما قريب لذلك سأحتاج تصميم بناية جديد |
| Bu balmumu Poirot'ya, cinayette bir suç ortağı olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | الشمع الذي أخبر بوارو إلى أن هناك شريكا في جريمة القتل |
| Üstelik suç ortağı olurdum. | Open Subtitles | هذا إلى جانب أن هذا سيجعلني شريكا بالجريمة |
| Umarım bir gün kendine, senin seviyende bir eş bulursun. | Open Subtitles | واتمنى في يوم ما ان تجد لك شريكا بنفس مستواك |
| Hani eğer ortağa ihtiyacın olursa sahte kimlik konusunda iyiyimdir. | Open Subtitles | لو كنت تحتاجين شريكا لدي بعض الهويات المزيفة هنا |
| Yani pazartesi bu durumu halledip yeni bir partner bulmalısın. | Open Subtitles | حسنا اذن لقد اتفقنا ومن يوم الاثنين ستجدين لنفسك شريكا جديدا |
| İşime yatırmak üzere Stavros parayı getirsin ben de onu ortağım yapayım. | Open Subtitles | سيكون لي الشرف" دع ستارفوس يحضر المال لكي يضعه هنا في الأعمال التي أزاولها و سأجعل منه شريكا لي |
| Onun, ortaklığı hak etmediğini söylemedim. | Open Subtitles | انا لم أقل انه لا يستحق ان يكون شريكا |
| O zaman, bu çok kazançlı işde, kendini ortak sayabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، إذا اعتبر نفسك شريكا في فرصة عمل مربحة جدا |
| Öyle bir kadın ki... erkeğine cevapları bulmada yardım eden... mükemmel bir ortak... ve harika bir eş ve anne. | Open Subtitles | إنها نوع من النساء الذى يساعد الرجل على معرفة الإجابات وأنهاستصبح شريكا رائعا فى حياتك |
| 10 yıl boyunca babasının şirketinde ortak yapılmayı bekleyerek çalıştı. | Open Subtitles | من عشر سنوات و هو يعمل فى شركة والده فى انتظار ان يصبح شريكا |
| # ortak istemiyorum ben, karım olsun istiyorum # | Open Subtitles | حسنا , انا اقول , مستحيل انا لا اريد شريكا انا اريد زوجة |
| Neyse, işe ne kadar erken dönersen ortak olman o kadar çabuk olur. | Open Subtitles | على أي حال كلما عدت بسرعة الى العمل كلما أسرعت في أن تصبح شريكا |
| Neyse, işe ne kadar erken dönersen ortak olman o kadar çabuk olur. | Open Subtitles | على أي حال كلما عدت بسرعة الى العمل كلما أسرعت في أن تصبح شريكا |
| Senin de bizimle beraber San Francisco'ya otelimizin ortağı olarak gelmeni isterim. | Open Subtitles | سوف أصبح سعيدا لو عدت معنا الى سان فرانسيسكو لتكون شريكا لنا فى الفندق الذى سنبنيه |
| Çalıştığı hukuk firmasının ortağı yapılmıştı. | Open Subtitles | هو كان جعلت شريكا كاملا للمحاماة حيث كان يعمل. |
| Sana onun hakkında söyleyeceğim herhangi bir şey, seni de suç ortağı yapardı. | Open Subtitles | أي شيء أود أن أقول لكم عنها يمكن ان تجعلك شريكا. |
| Carlson'ın deneyimli bir ortağa ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج كارلسون شريكا مع البعض تجربة. |
| - partner ister misin? | Open Subtitles | مرحبا, هل تريدين شريكا في مسابقة الرقص? |
| - Yok, ama ortağım içiyordu. | Open Subtitles | لا، ولكن كان لي شريكا قام بذلك |
| Polislere yalan söylemek, bu bir suç ortaklığı. | Open Subtitles | الكذب على الشرطة، التي يجعلني شريكا. |
| Babası Cantor Fitzgerald'ta ortaktı. | Open Subtitles | إن والدها كان شريكا في شركة كانتور فيتزجيرالد. |
| Sen öyle birini istemiyorsun. Sen, partnerin olacak birini arıyorsun. Dünyayı birlikte keşfedeceğiniz. | Open Subtitles | أقصد أنت تبحثين عن رجل ليكون شريكا لك لمجابهة العالم معه |
| Daha geçen ay ortaklık teklif ettiler. | Open Subtitles | فقط الشهر الماضي أرادوا أن يجعلوني شريكا |