| Ölmene de izin veremezdim. Malum değerli bir ortak olacaksın. | Open Subtitles | وطبعًا لم أردك أن تموت، لأنّك ستكون شريكًا قيّما لي. |
| Çünkü ortak olmak istedi ve siz de onu ortak yaptınız. | Open Subtitles | لأنه أراد أن يكون شريكًا هنا وأنتم جعلتموه شريكًا هنا بالفعل |
| Sadece başka bir çalışan mısın yoksa ortak olabilecek biri misin? | Open Subtitles | عمَّا إن كنت موظفًا يأتمر، أم شخصًا يصلُح أن يكون شريكًا. |
| Beni ortağı yaptı ama bir keresinde bana senden birinin sağ kolu olmaktan başka bir şey olmaz demişti. | Open Subtitles | كما تعلمين فقد جعلتني شريكًا لها ولكن منذ أن فعلت ذلك فقد قالت اني لست سوى الذراع الايمن لها |
| Suç ortağı filan olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون شريكًا أو متواطئًا أو شيئا ما. |
| Sadece yerime geçecek bir partner bulmamız lazım. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو أن نجد لكِ شريكًا بديلًا. |
| Eşit gibi bir şey. Veya müttefik. Hatta ortak bile olabilir. | Open Subtitles | بل أشبه بند لها أو حليف قد نعتبره شريكًا لها حتى |
| Genel müdür olmanın ilk adımı ortak olmaktır. | Open Subtitles | أول خطوة لكيّ تصبح المدير العام هي بتعيين شريكًا لك |
| Yeni bir ortak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أريد شريكًا كاتبًا جديدًا، اتفقنا؟ |
| Davanızda ikinci koltukta oturmak için bir ortak istediniz. | Open Subtitles | لقد طلبتَ شريكًا كي يكون المعاون في قضيتك |
| Kıdemli ortak olmak istemediğini söylediğinde sana inanmıştım. | Open Subtitles | والآن أنا أختار أن أثق بك عندما قلتَ لي أنّك لم ترغب بأن تكون شريكًا إداريًّا |
| Hali hazırdaki bir partner yerine, sizin ikinizi birden kıdemsiz ortak yapmamı istiyorsunuz. | Open Subtitles | عوضًا بأن أرقي شريكًا حاليّ، تريدانني أن أجعلَكما كلاكما الشريكان الثانويان. |
| Hırslı bir kıdemli ortak olduğundan ve sen de iki günde iki kez hata yaptığından beri. | Open Subtitles | منذ أن صار شريكًا رئيسيًا لديهِ طموح .وإنكَ فشلت مرتين بيومين |
| Hadi ama, her gün ortak olmuyorsun, ve bunu seni kadar hak eden birini tanımıyorum. | Open Subtitles | إنّهُ ليسَ بكلِّ يومٍ تكونُ شريكًا .ولمْ أعرفُ أحد يستحقُ ذلك كثرك |
| Aslında onunla ortak olmalıymışım. | Open Subtitles | أتدري.. كان ينبغي أن أكون شريكًا لها |
| En son ne zaman bir ortak dahil olmuştu? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة أضافوا فيها شريكًا ؟ |
| Bizleri bu noktaya getiren, yavaş, tekrar eden, kaynağı doğrulanmamış ve değiştirilmemiş başarısızlıkların suç ortağı oldum. | Open Subtitles | لقد كُنت شريكًا في قطارٍ بطيء ومكرر وغير معترفٍ به من الأخطاء ألقت بنا لهذه الأحوال. |
| Bana az önce annenizin başka bir cadıyla suç ortağı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعلمني توًّا أن لأمّك شريكًا إجراميًّا، ساحر آخر. |
| En büyük kâr ortağı sen olacaksın. | Open Subtitles | ستكون وحدك شريكًا لي في الأرباح المشتركة |
| Dedektif Stills'le ortaktı sanırım, değil mi? | Open Subtitles | لقد كان شريكًا مع ذلك المحقّق (ستِلز)، صحيح؟ |
| Benden ne istiyorsun, Mike? Senden onun isim partneri olmasına nasıl izin verdiğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ بأن أعرف كيف جعلتموه يصبح شريكًا بالاسم بالشركة. |