"شفاهي" - Translation from Arabic to Turkish

    • dudaklarım
        
    • dudaklarımı
        
    • dudak
        
    • dudaklarımda
        
    • dudaklarımın
        
    • dudaklarıma
        
    • rujumu
        
    • dudağıma
        
    • dudağımda
        
    • dudağımdan
        
    Anne dudaklarım çok ince. dudaklarımı doldurtabilir miyim lütfen? Open Subtitles أمي، شفاهي رقيقة للغاية، ألي بإستخدام حقن الكولاجين؟
    Umarım bu saç rengim, dudaklarım, alnım, burnum ya da dişlerimle alâkalı bir şaka değildir. Open Subtitles أتمنى ان هذا ليس بسبب لون شعري و شفاهي و جبهتي و أنفي و أسناني
    dudaklarımı oku! Seni aptal sağır-dilsiz! Open Subtitles اقرأي شفاهي, ايّتها الصمّاء البكماء الغبيّة
    Bunun hakkında düşünmek şimdiden dudaklarımı uyuşturdu. Open Subtitles هذا يجعل شفاهي تتخدر لمجرد التفكير بشأن هذا.
    dudak kalemi ya da göz kalemimi kullanabilirsin. Orada, makyaj masamın üstünde Open Subtitles يمكنك أن تستعمل أحمر شفاهي وقلم حاجبي من المزينة
    #...varlığın yok oluyor, #...sıcak masumiyetin... #...dudaklarımda kayboluyor, Open Subtitles حضورك مفقود, إخلاصك الدافئ, اشتاقت لكِ شفاهي,
    Glorificous'a zarar verecek hiçbir söz dudaklarımın arasından çıkmaz! Open Subtitles لا كلمات ستمر من بين شفاهي ويمكنها أن تجلب الخطر لجلوري
    Onun öpmem yetmezmiş gibi, bir de dudaklarım düşüyor. Open Subtitles ليسي فقط أنا امثل أني سأقبله لكن شفاهي ستسقط
    Arada sırada kendi kendime okumaya çalışırım ama dudaklarım yoruluyor. Open Subtitles أحاول القراءة لنفسي بين الحين والآخر، لكن شفاهي تتعب
    dudaklarım olsaydı daha fazla mühürlü olamazlardı. Open Subtitles لن تنطق شفاهي بكلمة حتى لو كانت لدي شفاه
    dudaklarım, başkan yardımcısınınkilere dokunmuş gibi oldu. Heyecan verici. Open Subtitles أشعر شفاهي كشفاه نائبة الرئيس دائما إثارة
    Efendim, dün şarkınız yüzünden dudaklarım büküldü. Open Subtitles سيدتي، أغنيتكَ ليلة امس جعلت شفاهي تنتدن طيلة الليل.
    Seninle konuşurken, sadece "bir sussa da ben konuşsam" diye dudaklarımı seyretmeyip beni gerçekten dinlemene. Open Subtitles عندما أقول لك شئ وتستمع إليه حقا بدلا من مشاهدة شفاهي تنتظر منها أن تتوقف ليتسنى لك الكلام
    O yüzden sonunda adımı söylüyorlar ve dudaklarımı borazanıma değdiriyorum. Open Subtitles أخيرا نادوا على أسمى وضعت بوقي على شفاهي
    Kulağımdaki saçı açsam, dudaklarımı değiştirsem ve siyah takımla tamamdır. Open Subtitles اشقر شعر اذني واغير شفاهي وبدلة مع ربطة عنق
    Denedim, ama yeni dudaklarımı oynatamıyordum. Open Subtitles حاولت ذلك ، لكن لديّ مشكلة بتحريك شفاهي الجديدة
    Bin defa söyledim sana, dudak boyasıyla oynama. Open Subtitles أخبرتك مليون مرة ألا تلعب بأحمر شفاهي
    "dudaklarımda, senin adın..." Open Subtitles ...إسمك ، على شفاهي
    Süreceğim, çünkü annen dudaklarımın yumuşak olmasını seviyor. Open Subtitles سأفعل ، لأنّ والدتك تحبُّ أنّ يكون ملمس شفاهي ناعم
    O kadar kuvvetli ki dudaklarıma dokunursan anında ölürsün. Open Subtitles إنّه قوي جدّاً حتى بلمس شفاهي يمكن أن يقتلكَ فورًا.
    Ayrıca, sen benim çilek kremalı rujumu alıyorsun. Open Subtitles إلى جانب، أنّكِ أخذتِ أحمر شفاهي بطعم حلوى الفراولة.
    Aktörler bugün geliyor, şu dudağıma yaptığına bak! Open Subtitles الممثلون قادمون اليوم فقط انظري إلى شفاهي
    Sen dudağımda da ara Open Subtitles شفاهي ستنهي بحثك
    Onu demiyorum, hayatım. Beni dudağımdan öptü. Open Subtitles لا عزيزي لقد قبلني على شفاهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more