Bu bana ait, Dudaklarım da. Arada bir fark göremiyorum. | Open Subtitles | إنها نقودي، وكذلك هي شفتاي لا أرى أي فرق |
Dudaklarım mühürlüydü ama zihnimde ve bedenimde havai fişekler patlıyordu. | Open Subtitles | قد تكون شفتاي مغلقتان إلا أن عقلي و جسدي كانا يطلقان ألعاباً نارية |
Dudaklarım çok mu ıslak? Belki de fazla kurudurlar. Neden iltifat ederek karşılık vermedi, anlamıyorum! | Open Subtitles | هل شفتاي رطبان, أو ربما جافان, أنا لا أفهم لماذا لا يمكنها أن تعيد الثناء؟ |
Eğer dudaklarımı okursan aslında başka bir şeyden bahsettiğimi anlarsın. | Open Subtitles | اذا نظرت إلى شفتاي بإنتباه ستلاحظ بأننا أقول شيئا آخر |
Ben istemediğim sürece hiçbir zaman bir erkeğe dudaklarımı değdirmeyeceğim. | Open Subtitles | ولا أضع شفتاي حول عضو رجل ما لم أرغب بذلك |
* Bazı geceler dudaklarımdan dökülenlerle keşke bir kale inşa edebilsem derim * | Open Subtitles | * بعض الليالي أتمنى لو أن شفتاي يمكنهما بناء قلعة * |
Dudaklarımın morardığını söylemişti. | Open Subtitles | كنت تلعب بالثلج مع امك قالت ان شفتاي تحولتا للون الأزرق |
Yakında üst Dudağım, dünya güzeli kankamın sahte sarısı gibi olacak. | Open Subtitles | قريباً، أعلى شفتاي سيكون آشقر بشكل مزيف كصديقتي المفضلة الجميلة |
Hayır, hayır, eski dostum, Dudaklarım mühürlü. | Open Subtitles | إنني مدين لك،لا،لا،لا لا،لا، أيها الفتى العجوز شفتاي مغلقتان |
Dudaklarım şimdiye kadar öpmek zorunda kaldıklarım yüzünden çoktan çatladı. | Open Subtitles | شفتاي بالفعل تعبت بسبب كل اولائك الذي كان علي ان اقبلهم |
Dudaklarım titremeye başladı, ellerim ve ayaklarım uyuştu. | Open Subtitles | بدأت شفتاي بالإرتعاش وتخدرت يداي و قدماي |
Dudaklarım mühürlü yemin ederim, ölmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | شفتاي مغلقتان على عكس قلبي الذي يأمل ان يموت |
Öylesine mi seviyorsun yoksa Dudaklarım çatlayana kadar öp diyenler gibi mi? | Open Subtitles | أعجبك كإعجاب فقط , أو أعجبك كتقبيلي حتى تلتهب شفتاي |
Hemen çelik güverteyi öptüm. Dudaklarım yapıştı. | Open Subtitles | قبّلت سطح السفينة على الفور و لكن شفتاي تجمدتا |
Bir izmariti kül tablasında ezdiğin gibi dudaklarımı onunkilere bastırırdım. | Open Subtitles | كنت أصدم شفتاي بشفتاها بقوة كما لو أنك تحطم مؤخرتك في منفضة سجائر |
Ben buna dudaklarımı sürüyorum ya. Neyse, eskiden öyleydi. | Open Subtitles | حسناً، أنا أضع شفتاي هنُا حسناً، كنت أفعل هذا. |
İzninizle, kadınlar tuvaletine gidip dudaklarımı kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعذروني ، عليّّ الذهاب للحمام الآن و ألقي نظرة على شفتاي |
dudaklarımı okuyanlar için söylüyorum hepsini bağışlayacağız. | Open Subtitles | الأمر الذي فقط لأي من كآن يراقب شفتاي نحن سوف نعطيها كلها للخيرية. |
dudaklarımdan böyle kelimeler çıkmadı, efendim. | Open Subtitles | لم تنبس شفتاي بتلك الكلمات يا مولاي. |
Dudaklarımın her tarafı kapuçinomun çikolatasıyla kaplı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ادركت من أن رغوة الكابتشينو كانت تغطي شفتاي |
Dudağım uyuştu. | Open Subtitles | حسناً , لقد تورّمت شفتاي الاَن |
kulaklarım sana bir şeyler söyleyen dudaklarıma zor inanıyor. | Open Subtitles | أذناي تجد صعوبة لتصديق ما تخبرك به شفتاي |
Beni göreceğini düşlüyorum,.. ...titreyen dudaklar ve kapalı gözlerimle seni bekleyişimi. | Open Subtitles | بعد أن أُغلق عيني بإحكام ، أعرض لك شفتاي المرتعشة |
dudaklarımda tek bir öpücüğü bile yok. | Open Subtitles | هو لم يقبل شفتاي و لو لمرة واحدة |
Beni kazanmak istiyorsanız, beynimle ilgilenmelisiniz dudaklarımla değil. | Open Subtitles | ،إذا أردت أن تكسبني .. يجب أن تتعامل مع عقلي لا مع شفتاي |