"شفتي" - Translation from Arabic to Turkish

• Dudaklarım
• dudaklarıma
• Dudağım
• dudaklarımdan
• dudağımda
• dudağımın
• Dudağımı
• dudaklarımda
• ağzımı
• dudaklarına
• dudaklarını
• dudağıma
• dudakları
• dudaklarımın
• dudaklarımı

Yani aslında Dudaklarım mühürlü ama parmaklarınla tivitlersin hani.
شيء من قبيل، شفتي مختومتين لكن نكتب بالأصابع

Az önce baharatlı bir şey yedim de Dudaklarım şişti.
لقد تناولتُ لتوي شيئاً حاراً والآن شفتي منتفحة

Şey, noel davetleri için dudaklarıma pancar suyu sürmüş olabilirim biraz.
حسنٌ, ربما أضع القليل من عصير البنجر على شفتي من أجل الكريسماس

Bir keresinde Dudağım bir mağazanın vitrinindeki elektirikli süpürgeye yapıştı.
في إحدى المرات علقت شفتي في مكنسة كهربائية في أحد المتاجر.

- Tek düşündüğün beni yakalayıp, sarılıp dudaklarımdan öpmek.
كل ما تريد القيام به هو مسكي وعناقي وتقبيل شفتي

Doktor, dudağımda bir yara var.
يجب أن أذهب إلى الطبيب. لدي قرحة في شفتي يا دكتور.

Onun üst dudağı, benim alt dudağıma geldi ama alt dudağı, dudağımın aşağısına geldi.
شفته العليا علت شفتي العليا، ولكن شفته السفلى دنت شفتي السفلى

O kadar korkmuştu ki, iyi geceler öpücüğü verirken Dudağımı ısırmıştı.
لقد كان خائفاً جداً، لقد عضني في شفتي عندما قبلني قبلة المساء

Sıçrayan kanının tadı hâlâ dudaklarımda.
لا يزال طعم دمائه المتناثرة على شفتي.

"Ödül olarak Dudaklarım elde etti günahı.
دع شفتي إذن ترتكب الذنب الذي تتوق إليه

Batırdım, Dudaklarım kuruydu, dilim berbat ve yapış yapıştı.
شفتي جافتين، و لساني لزج و فظيع

Dudaklarım şu anda pek yalnız değil, tamam mı?
شفتي حالياً ليست وحيدة ، حسناً ؟

Henüz benim dudaklarıma bile erişmiş değil arkadaşım.
هل أستطيع تذوقها؟ عليها أن ترطب شفتي أولاً، يا صديقي

dudaklarıma kolajen mi yaptırsam acaba?
هل ينبغي علي حقن الألياف في شفتي ?

İlk sigarayı saklandığı yerden çıkarıp yavaşça dudaklarıma koymayı seviyorum.
و أراها كيف تتللألأ في الضوء أحب إخراج أول إسطوانه من مكانها المختبأ و أحضرها ببطأ إلى شفتي ...

Dudağım şişti mi?
هل شفتي متورمة؟

Babalar Günü. Oğlum, kapalı dudaklarımdan akan salyayı siliyor.
عيد الأب، يمسح إبني اللعاب الذي يسل من شفتي المقفلتين

Kulağını üst dudağımda hissetmek ve seni tutarken elimi başının ardına koymak.
الشعور بإذنك أمام شفتي العليا. والطريقة التي أشعر بها بمؤخرة رأسك في يدي عندما أمسكه حين..

Bir dudağımın senin dudağının üstünde olduğunu hatırlıyorum, diğeri ise ortasında.
أعلم ذلك يا جيدي .. أتذكر شفتي أصبحت على شفتك والاخرى في وسط شفتك الأخرى

Zar zor konuşabiliyorum. O geri zekalı Dudağımı patlattı.
أنا أتحدث بالكاد هذا الحقير دمر شفتي

dudaklarımda senin adın var.
إسمك على شفتي دائماً

Evet ya, bayılıp düştü bile yere. Ben kendi hesabıma ağzımı açıp o kötü havayı almak korkusuyla gülmekten tuttum kendimi.
أما أنا فلم أجرؤ على الضحك، خشية أن أضطر إلى فتح شفتي

Eteri kuklanın dudaklarına dök. Sonra da kuklayı öptür.
ضع الأثير على شفتي الدمية و أجعل الدمية تقبلها

Tek bildiğim başka birinin dudaklarını karımınkinin üstünde istemiyorum.
كل ما أعرف، أني لا أريد شفتي رجل آخر على زوجتي

Bunlar Jane'nin dudakları. - Küçük parmakları.
إنها شفتي (جاين) ووجنتيها وأصابعها الصغيرة

eğer bu yanak dudaklarımın üzerini ıslatsaydı, bu el her dokunuşuyla, sadakat yemini etmesi için ruhumu zorlasaydı, gözlerimi vahşi bir şekilde esir alan bu gaye, sonra beni lanetleseydi, ağzının suyu akarak kapital dağının merdivenlerini çıkması gibi cehennemin en uygun
على هذا الخد لتغسله شفتي من حيث تلمس به كل لمسه ستدفع المشاعر و الروح لتقسم بالولاء

Carol, söylemek benim de dudaklarımı acıtıyor ama başka çaremiz yok.
كارول , هذا يولم شفتي لقوله ولكن ليس لدينا حل آخر