"شفقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • merhamet
        
    • acıma
        
    • yazık
        
    • şefkat
        
    • sempati
        
    • acınası
        
    • merhameti
        
    • acımasını
        
    • merhametsiz
        
    • şevkat
        
    • acıman
        
    • acıyarak
        
    • acıdığım
        
    • acımasına
        
    • merhametini
        
    Yararlılığı yaşamından daha kısa olan bir adama merhamet etmem. Open Subtitles ليس لدى أى شفقة على من اصبحت حياتهم بلا فائدة
    Yüreklerinizde biraz merhamet varsa bizimle birleşin ve bu kavgaya son verin. Open Subtitles لو كان لديكم أي شفقة في قلوبكم إذاً سوف تقابلونا وتوقفون القتال
    Yüreğimin bir köşesinde acıma var, bir köşesinde nefret. Open Subtitles هناك مكان واحد بقلبي به شفقة وباقي قلبي كله كراهية
    Beni anlamıyorsun. Çok yazık. Open Subtitles أنت لم تَفْهمُني لحد الآن يا لها من شفقة
    Doğaçlama şefkat kesinlikle planlanamaz, beklenmedik ve tahmin edilemezdi. TED إحساس شفقة تلقائية التي لم يكن من الممكن التخطيط لها من قبل، كان هذا غير محتمل و غير متوقع.
    Hediye dükkânını işleten, muhtemelen ev hanımı görünümlü piliçten, bir sempati randevusu kopardığın için etkilenmemi bekleme. Open Subtitles لا تظنّك تركت انطباعاً لديّ لأنّك استطعت ترتيب موعد بدافع شفقة مع الفتاة القبيحة التي تدير متجر الهدايا هذه الأيام
    Son hafta sonu merhamet seksi yapacak sonra da çöpe mi atacaktın? Open Subtitles كنتِ ستمارسين الجنس معه شفقة عليه وبعد ذلك ترمينه في القمامة ؟
    Kötü haber akraba seçen merhamet anlayışı doğal olarak sadece aile içinde sınırlı. TED الخبر السيء هو أن شفقة اختيار الأقارب هذه تقتصر طبيعيا على العائلة.
    Yoksullara merhamet göstermeyi biliriz. Open Subtitles لسنا أكثر شفقة ً من أجل أولئك الذين يعيشون فى البؤس.
    Kimseye acımadın, merhamet göstermedin. Open Subtitles أن قانون حياتك المديدة لم يكن به أي شفقة أو رحمة
    Aldıkları her hayata karşılık üç kelle verecekler, merhamet yok! Gidelim! Open Subtitles ، ثلاثة رؤوس مقابل كل شخص تم قتله لا رحمة أو شفقة
    - hiç acıma şefkat göstermiyor. Open Subtitles ويقتاتون بنا ولا يترأفون بنا ولا يظهرون شفقة
    Oh, Ondan Sakının, Efendim. Onda acıma Yok Kalbinde... Open Subtitles إحذر منها , سيدي , إنها لا تعرف معنى الشفقة , لا شفقة في قلبها
    Bana acıma. Senin faydasız merhametine ihtiyacım yok. Open Subtitles لا تعطف علي، لا أحتاج إلي شفقة غير مفيدة منك
    Ama Angela, bakım yurduna yerleştirilirse çok yazık olur. Open Subtitles لكن الذي شفقة إذا أنجيلا كَانتْ لكي يُوْضَعَ في بيت رسمي.
    Ne yazık iyi bir arkeologdun. Open Subtitles الذي شفقة أنت كنت عالم آثار لطيف إصطف، فقط يعطيه إليه
    Birbirimize yeteri kadar şefkat gösterebilsek, ardından ortak bir noktada uzlaşma şansımız olabilir. TED وإذا بدأنا في إيجاد شفقة لبعضنا سيكون لدينا فرصة لبناء أرض مشتركة
    acınası birisin ve seni tanıdığım için ben daha da küçük biriyim. Open Subtitles , أنت مثير للشفقة و انا اكثر شفقة كوني أعرفك
    Tüm insani duyguları ve merhameti geride bırakın Tanrı ya da Buda bile olsa, yolunuza çıkan herkesi öldürün. Open Subtitles تجاهل أى مشاعر انسانية أو شفقة اقتل كل من يقف فى طريقك حتى لو كان بوذا نفسة
    Kimsenin bana acımasını ya da etrafımda ağlamalarını istemiyorum bunu kaldıramam. Open Subtitles أنا لا أُريدُ شفقة من أحد أَو أن يبكي الناسُ من حولي لا أَستطيعُ تحمل ذلك
    merhametsiz şekilde arenada rakibine saldırırmışçasına. Open Subtitles كما كنت تفعل في الحلبة ولا تفكر في اي شفقة
    Sadece sonsuz bir üzüntü ve şiddetli bir şevkat bırakmıştı. Open Subtitles تاركة فقط حزنٌ أبديٌ و شفقة عاطفية
    Utan kendinden! Zavallı bir köre acıman yok! Open Subtitles عار عليك أليست لديك شفقة على عمياء مسكينة ؟
    herkesin bana acıyarak baktığını biliyordum, ama seni tanıdığımda, farklı hissettim. Open Subtitles وكان كل ما أراه الازدراء أو شفقة ولكن عندما التقيت لكم, وأنا أشعر مختلفة
    Robert'a nasıl ona acıdığım için onunla dans ettiğimi söylersin? Open Subtitles كيف قلت لـ روبرت إني أرقص معه شفقة عليه ؟
    Lütfen ama. Bir fahişenin acımasına ihtiyacım yok, çok sağ ol. Open Subtitles اوه ارجوك لا اريد شفقة من عاهرة شكرا جزيلا
    Onu kim savunuyor, baksana. Sayın Yargıç, kötüye kullanılan bu durum karşısında, merhametini diliyoruz. Open Subtitles نحن نطلب شفقة المحكمة فى مسألة سوء التقدير الواضحة هذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more