Sahilde yaptıkların için sağ ol. Diğer tüm yaptıkların için de. | Open Subtitles | شكرًا على حسن معاملتي عند الشاطئ، وعلى كل ما أسديتنيه بالخارج. |
Misafirperverliğin için sağ ol ama trafiğe yakalanmamak için gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | شكرًا على حسن الضيافة، لكنّنا حقًّا يجب أن نرحل قبل الزحام المروريّ. |
Geldiğin için sağ ol. Yaptığın her şey için. | Open Subtitles | شكرًا على قدومك، شكرًا على فعلك هذا أصلًا. |
Bu hiçbir şekilde bizi ilgilendirmez. Benimle görüştüğünüz için teşekkür ederim, Bay Gardner. | Open Subtitles | وليس لنا علاقة بالأمر على أية حال شكرًا على مقابلتي يا سيد غاردنر |
Dinlediğiniz için teşekkür ederim ve sizinle konuşmaktan çok zevk aldım. | TED | شكرًا على الإنصات ولقد استمتعت حقا بالتحدث إليكم. |
Yapabilirim..canım kahve için sağol | Open Subtitles | يمكنني القيام بذلك، شكرًا على القهوة يا عزيزتي |
Teklif için sağ ol, ama burada kalıp bir şeyler yapmaya çalışacağım. | Open Subtitles | شكرًا على العرض ، لكنى سأبقى هنا لأحاول إصلاح الأمر. |
Sorun yok. Hey, aradığın için sağ ol. Sonra ararım, tamam mı? | Open Subtitles | هوني عليك، شكرًا على الاتصال، سأعاود مهاتفتك، اتفقنا؟ |
İltifatın için sağ ol. Bir bilgin var mı? | Open Subtitles | شكرًا على الإطراء، هل من معلومات؟ |
Charlie zaten onu söyleyecekti ama cümlesini tamamladığın için sağ ol. | Open Subtitles | كنتُ موقنًا أن (تشارلي) سيقول ذلك ولكن شكرًا على إنهاء العبارة |
- Bıraktığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكرًا على التوصيلة. على الرحب والسعة. |
Kurtarış için sağ ol yakışıklı. | Open Subtitles | شكرًا على إنقاذي أيُّها الوسيم |
Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرًا على قدوك. لم أعرف بمّن أتصّل. |
Ah, Bay Higuchi, bizimle çalıştığınız için teşekkür ederim! | Open Subtitles | أين ميسا؟ أجل، شكرًا على تعاملك معنا يا سيدي هيغوتشي |
Bu güzel haber için teşekkür ederim doktor. | Open Subtitles | حسناً يا دكتور، شكرًا على الأنباء الطيبة |
Fransız Bölgesi'nin cadıları. Geldiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | يا ساحرات الحيّ الفرنسيّ، شكرًا على ترحابكن. |
Hizmetlerin, aklın ve bana olan inancın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرًا على خدمتك وتفهّمك، وعلى إيمانك بي. |
Kontrol edemiyorum, bu yüzden teklifin için teşekkür ederim ama onun bir daha ortaya çıkma riskini kabul edemem. | Open Subtitles | أعجز عن تطويعها، لذا شكرًا على العرض لكنّي لن أخاطر بإطلاق جموح ذلك الوحش ثانيةً |
Benimle böyle buluşmayı kabul ettiğin için sağol. | Open Subtitles | شكرًا على الموافقة على الإلتقاء بهذا الشكل |
Uğramama izin verdiğin için sağol. Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | شكرًا على السماح لي بزيارتك، أعرف أن الوقت متأخر. |
- Geldiğiniz için sağ olun. Yardımınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا جزيلًا على حضورك شكرًا على مساعدتك |
Yüce Tanrım, yemek üzere olduğumuz yiyecekler için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | إلهي الحبيب، شكرًا على الطعام الذي نحن على وشك تناوله |
Neyse, getirdiğiniz için sağolun. | Open Subtitles | شكرًا على إيصالي، على أي حال |
Eşlik ettiğin için teşekkürler. Artık işinin korumam olmak olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | شكرًا على مرافقتي، أعلم أنك لم تعُد تعمل حارسًا شخصيًا لي. |