"شك في ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Buna şüphe
        
    • Şüphesiz
        
    • Ona şüphe
        
    • şüphe yok
        
    • Şüphen
        
    • Şüphe götürmez
        
    Karım güç kaynağıdır, Buna şüphe yok, ...ama artık o evli, ...ve eğer bu şehirde sana zarar verecek birisi varsa, ...o da saygıdeğer Pernell kahrolası Harris. Open Subtitles زوجتي من عائله عريقه وقويه لا شك في ذلك ولكنها تزوجت لترتقي اذا وجد من يستطيع اذيتك في هذه المدينه 643 00:
    Olağandışı bir makine, inanılmaz bir varlık. Buna şüphe yok. Open Subtitles إنها آلة استثنائية ومخلوق رائع لا شك في ذلك
    - Kesinlikle profesyonel bir iş. - Buna şüphe yok. Open Subtitles محترفين بكل تأكيد لا شك في ذلك
    Hiç Şüphesiz hanımefendi. Altınınız rahatça 25'lik bir makineyi çalıştırır. Open Subtitles لا شك في ذلك سيدتي، أرضك تتسع لـ25 آله بسهولة
    Evet. Ona şüphe yok, Bay Coswell. Open Subtitles أجل ، لا شك في ذلك (سيد (كوزويل
    Burada yaptıklarımız çok radikal şeyler, Sam, bu konuda hiç şüphe yok. Open Subtitles ما نقوم به هنا هو الراديكالية، سام، وليس هناك شك في ذلك.
    Buna hiç Şüphen olmasın. Open Subtitles ما من شك في ذلك
    - Bu Şüphe götürmez. Open Subtitles -لا يوجد شك في ذلك
    Evet efendim. Bu herşeyi değiştiriyor, Buna şüphe yok, evet. Open Subtitles أجل هذا يغير كل شيء لا شك في ذلك
    Bu insanları test edebiliriz, Buna şüphe yok. Open Subtitles يمكننا إختبار أولئك الناس، لا شك في ذلك
    - Evet, çok çekici. Buna şüphe yok. Open Subtitles أجل , إنها رائعة لا شك في ذلك
    Korkutulmuşlar, Buna şüphe yok. Open Subtitles وهم خائفون ، لا شك في ذلك.
    Nora harika bir kadın. Buna şüphe yok. Open Subtitles نورا" امرأه رائعه لا شك في ذلك"
    Buna şüphe yok. Open Subtitles أمرٌ مميز ولا شك في ذلك
    Güçlüsün. Buna şüphe yok. Open Subtitles أنت قوي، لا شك في ذلك.
    Buna şüphe yok. Open Subtitles لا شك في ذلك.
    - Buna şüphe yok. Open Subtitles -لا شك في ذلك . -حسناً .
    Biz kesin surette teröristlerle konuşuyoruz, hiç Şüphesiz. TED لابد وأننا نتحدث عن الإرهابيين، ما من شك في ذلك.
    Bilmiyorum. Ama incelemeye değer bir malzeme, Şüphesiz. TED لا أعرف. لكن هذه أمور تستدعي التحقيق، لا شك في ذلك.
    Hiç Şüphesiz bu bir ikilem. Open Subtitles إنها ورطة، لا شك في ذلك أما الاخبار السيئة فهي
    Ona şüphe yok. Open Subtitles . لا شك في ذلك
    Ona şüphe yok. Open Subtitles لا شك في ذلك.
    Ve seçim paradoksuna göre, bunun zor bir durum olduğuna dair hiçbir şüphe yok. TED ومن حيث التناقض في الاختيار، ليس هناك شك في ذلك هذا مأزق.
    - Şüphen olmasın. Open Subtitles لا شك في ذلك
    - Şüphe götürmez bir şey bu. Open Subtitles لا شك في ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more