| Ve bunlar Çin'den, Japonya'dan, Kore'den ve Kuzeydoğu Asya'nın başka bölgelerinden insanlar. | TED | وهؤلاء الناس من الصين واليابان كوريا، وأجزاء أخرى من شمال شرق آسيا. |
| Burada Kuzeydoğu Amazon'da bir şifacı görüyorsunuz şark çıbanı tedavi ediyor, dünyada 12 milyon insanı etkileyen çok fena bir protozoal hastalıktır. | TED | تشاهدون هنا مطبباً في شمال شرق الأمازون يعالج داء الليشمانيا وهو مرض طفيلي مؤذ للغاية يصاب به 12 مليون شخص حول العالم |
| 80 kilometre Kuzeydoğuda, 05 yönünde | Open Subtitles | اثنان وخمسون ميلاً شمال شرق اتجاه نصف درجة |
| Kuzeybatı tamamıyla kararmıştı ve etkisi çok çabuk olmuştu | Open Subtitles | في شمال شرق البلاد كان تعتيما كاملا وكانت التأثيرات مباشرة |
| kuzeydoğuya gidiyoruz, tek yol bu Sonunda oraya varıcaz | Open Subtitles | متوجهين الى شمال شرق ، وهذا هو الطريق الوحيد. الذي هناك في نهاية المطاف. |
| Ben olsam, uçak gemilerimi Midway'in kuzey doğusunda bir noktaya kaydırır ve orada Nagumo'yu beklerim. | Open Subtitles | حسنا , كنت لاحرك حاملاتى الى هنا , الى نقطه شمال شرق ميدواى وانتظر وصول حاملات ناجومو |
| Ama en büyük keşif belki de 120 milyon yıl önce Kuzey Doğu Çin'de yaşamış bir dinozorun keşfidir. | Open Subtitles | و لكن الإكتشاف الجوهري ربما يكون ذاك الديناصور الذي عاش في شمال شرق الصين منذ حوالي 120 مليون عام مضى |
| Şu anda ilgilendiğim tek şey Kuzeydoğu Arkansas'ın en iyi radyo programını hazırlamak. | Open Subtitles | كل ما يثير اهتمامى الآن هو إذاعة أفضل برنامج فى شمال شرق آركانساس |
| Kuzeydoğu Asya'dan Myanmar ve Bangladeş'ten Güney Çin'e uzayan bir ticaret koridoru inşa ediyorlar. | TED | وهي تقوم ببناء ممر تجاري يمتد من شمال شرق الهند من خلال ميانمار وبنغلاديش إلى جنوب الصين. |
| Mısır'daki ilk günümde Mendes adında Kuzeydoğu Mısır Deltasında 4.200 yıl öncesinden kalma bir mezarlıkta çalıştım. | TED | في أول أيامي في مصر، عملت في موقع في شمال شرق الدلتا بمصر يدعى منديس، ويرجع تاريخه إلى 4200 سنة في الماضي، في مقبرة. |
| Bu gördüğünüz, Kuzeydoğu Arjantin'deki taş yatakları arasında hoş bir helikopter uçuşu. | TED | سيبدو وكأننا في رحلة هيلوكبتر جميلة في هذه الأراضي القديمة الموجودة في شمال شرق الأرجنتين |
| Kız 9. anayolun Kuzeydoğu kısmında bulundu. | Open Subtitles | لقد توجهت إلى الطريق السريع شمال شرق القطاع 9. |
| Büyük Bariyer Resifi Avustralya'nın Kuzeydoğu sahili açıklarında 2,600 km boyunca uzanır. | Open Subtitles | الحاجز المرجاني العظيم تمتد على مدى 2500 كم... شمال شرق سواحل استراليا. |
| Kuzeydoğuda uyuşturucu işi ve yasadışı kumar. | Open Subtitles | يُدير تجارة المُخدّرات والقمار غير القانوني في شمال شرق البلاد. |
| Gidelim hadi. Bir sonraki ev kuzey, Kuzeydoğuda. | Open Subtitles | حسناً, نحن ذاهبون الى المنزل المجاور أنه شمال شرق البلاد |
| Kuzeydoğuda yapılan en büyük beyaz ayrımcı organizasyonlarını biz yaptık. | Open Subtitles | بالطبع ، إلتقينا سوية في أكبر منظمة للبيض الإنفصاليون في شمال شرق البلاد |
| Silah ve asker taşımak için uçak verdiklerini biliyoruz ama Kuzeybatı'da tek söz sahibi Kuzey Kore. | Open Subtitles | نعلم أنّهم تجهّزا بالمُعدات والطائرات. لكنّ (كوريا الشماليّة) أغلقت شمال شرق المُحيط الهادئ. |
| 612 Kuzeybatı Thurston'a ekip gönderilsin. | Open Subtitles | نريد إرسال وحدة شرطة إلى 612 شمال شرق (ثورستون). |
| Tamam, MTS'yi kuzeydoğuya getir. | Open Subtitles | حسناً أجلبوا لي نظام متعدد الاطراف ليصل الى شمال شرق المنطقة |
| Aralarında en ölümcül hâle gelecek olanı Varşova'nın 96 km kuzey doğusunda, burada bulunuyordu. | Open Subtitles | التى ستصبح الأكثر قتلا بينهم جميعاً ، وموقعها كان هنا على بُعد 60 ميل "شمال شرق "وارسو |
| Brezilya'nın Kuzey Doğu eyaleti olan Pernambuco, ülkenin en çok şiddet içeren bölgelerinden biridir. | TED | ولاية "بيرنامبوكو" في شمال شرق البرازيل واحدة من أشد المناطق عنفاً. |
| Burası, Midway'in kuzey doğusu. | Open Subtitles | هنا , شمال شرق ميدواى |
| kuzeydoğudaki ticari matbaalar daha yeni, yeni kullanmaya başladı. | Open Subtitles | الطابعات التجارية في شمال شرق البلاد بدأت للتو لاستخدامه. |
| Burası, Brezilya'nın kuzeydoğusunda bulunan Piaui'nin sarp kayalıkları. | Open Subtitles | هذه أجراف "بياوي" المنحدرة "في شمال شرق"البرازيل |