Adlar mezar taşları içindir bebek! | Open Subtitles | ادعى الأسماء توضع على شواهد الاضرحة عزيزي |
Uyumlu mezar taşları. Yan yana. Bu arada bir kız ismi düşündüm ben. | Open Subtitles | شواهد قبور متماثلة له و لها انا , اوه ,انا ,انا لقد فكرت في اسم فتاة |
Mezar taşlarındaki isimlerini yanlış telaffuz etmek için insanları ölüme ikna etmenin ne kadar kolay olduğunu görüyor musun. | TED | هل لكم أن تتصوروا كم من السهل محاكاة موت الناس، أن تخطئوا قراءة شواهد قبورهم. |
Yanlış tarihler. Mezar taşlarındaki yanlış tarihleri kullanarak şifrenin anahtarı yaptı ve şifre de şarkıydı. | Open Subtitles | التواريخ الخطأ، استخدمت تواريخ خطأ على شواهد القبور |
Ot temizlemeyle başlayacağız, çim biçme, taş ustasından mezar taşlarını getirmek. | Open Subtitles | سنبدأ بإزالة الأعشاب وقص العشب و جلب شواهد القبور من النحّات |
Fakat kısa bir zaman önce çoğu mezarlık hareketli yerlerdi, mezar taşlarının etrafında dolaşan insan kalabalıkları ve çiçek açan bahçeleri vardı. | TED | لكن منذ وقت قريب، حين كانت المقابر أماكن عامرة بالحياة، والحدائق المزهرة وحشود من الناس تتجول بين شواهد القبور. |
54 yaşındaki birine göre gayet iyi görünüyorsun. Sanırım bunu olumlu bir şey olarak görebiliriz. Şu mezar taşlarına bak. | Open Subtitles | تبدين بصحة جيده بالنسبة لعمر 54 انظري إلى شواهد القبور |
Ama mezar taşları yükseldiği sürece adamın biri daha kötüsünü yapabilir. | Open Subtitles | لـكن , بـقدر مـا تـوضع شواهد للقبـور يـمكن للرجـل أن يفعل أسـوء بكــثير |
Hem garnizonun güvenliğinden emin olur olmaz taşları yerine koyacağız. | Open Subtitles | و سأشرع بإزالة شواهد ضَرائِحكم إلى أن أتأكد أن هذا المَوقِع العسكري أصبح في مأمن |
Bu mezar taşları atalarımızı, tarihimizi ve mirasımızı temsil eder. | Open Subtitles | شواهد أضرحة قبورنا تلك ، تُمثّل ذكرى أسلافنا و تاريخنا ، و إرثنا |
Mezar taşları biraz daha yamuk olmalı. | Open Subtitles | شواهد القبور من الممكن أن تكون مائلة قليلاً |
- Gidelim mi? - Mezar taşları epey sade. | Open Subtitles | هلاّ انطلقنا- شواهد القبور بسيطة قليلاً- |
Sonra da numaralandırılmış sözleri tekrar düzenleyerek mezar taşlarındaki sırayla eşleştirelim. | Open Subtitles | ثم نعيد ترتيبها إلى كلمات مرقمة لمطابقة متتالية شواهد القبر |
Yanlış tarihler. Mezar taşlarındaki yanlış tarihleri kullanarak şifrenin anahtarı yaptı ve şifre de şarkıydı. | Open Subtitles | التواريخ الخطأ، استخدمت تواريخ خطأ على شواهد القبور |
Sonra da numaralandırılmış sözleri tekrar düzenleyerek mezar taşlarındaki sırayla eşleştirelim. | Open Subtitles | ثم نعيد ترتيبها إلى كلمات مرقمة لمطابقة متتالية شواهد القبر |
İnsanlar durmadan mezar taşlarını çiziyorlar. | Open Subtitles | هناكَ بعض الأشخاص دائماً تُلاحق شواهد القُبور هذه |
Mezar taşlarını yaşlılara indirimli satıyorum, ama uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | إن قدمت خصومات على شواهد القبور للكبار في السن، لن ينجح عملي |
Bence insanlara taşıdıklarını söylediler ama sadece mezar taşlarını taşıdılar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قالوا للناس أنهم نقلوا المقبرة أعتقد أنهم نقلوا شواهد القبور فقط |
Mezar taşlarının haricinde burada bir Yahudi toplumunun yaşadığını gösteren çok az kanıt kalmıştır. | Open Subtitles | ما عدا شواهد القبور في المقابر الآن كان هناك دليلاً صغيراً بأنه كان هناك جاليات يهودية مُزدهرة هنا |
Mezarlıktaki mezar taşlarının birinde bir alıntı vardı. | Open Subtitles | هناك مقولة على أحد شواهد القبور في المقبرة. |
Bak, bugün bu mezar taşlarına ihtiyacımız var, tamam mı ? | Open Subtitles | سأطلب أن تُحرق جثتي، يا رجل اليوم نحن نحتاج إلى شواهد القبور تلك، حسناً؟ |
Django sizi Tombstone mezarlığında bekliyor. | Open Subtitles | جانجو ينتظرك فى المقبرة عند شواهد القبور |
Eski filmlerdeki tiplerin mezar taşlarıyla konuşma yapmaları gibi. | Open Subtitles | الناس يفعلون ذلك في الأفلام القديمة يكلّمون شواهد القبور في المقابر |
Güzel mezar taşlarıymış. | Open Subtitles | شواهد قبوركم جميلة |