| Daha başka bir şey getirmemi istemediğinizden emin misiniz? | Open Subtitles | أأنتم متأكدين بأنكم لا يوجدَ شيءٌ آخر يُمكنني جلبهُ لكم؟ |
| Bu ameliyatın başarısızlıktan başka bir şey olabileceğini ne söyledin ne öyle davrandın, ne de cesaret verdin. | Open Subtitles | لم تشجّعيني، ولم تقومي بأيّ خطوةٍ تشعرني بأنّ مصير هذه الجراحة شيءٌ آخر سوى الفشل |
| Bizden istediğiniz başka bir şey var mı? | Open Subtitles | والآن، هل هناك شيءٌ آخر يمكننا إحضاره لك؟ |
| Bir şey daha var... ben Aryan, sen de deve boku olduğun için iki çift plastik eldiven giyersen memnun olurum. | Open Subtitles | و شيءٌ آخر كوني آرياً و أنتَ من وراء الجِمال سأُقدّرُ لكَ لبسكَ زوجين من هذه القفازات البلاستيكية |
| Belli birşey olacak zannediyoruz ve bunun yerine başka birşey oluveriyor. | TED | نحن على الدوام نتوقع ان يحدث شيئاً ما .. واذ يحدث شيءٌ آخر |
| Senin hakkında bildiğim bir diğer şey sıkboğaz edilmekten nefret edersin. | Open Subtitles | شيءٌ آخر أعرفه عنكِ أعرف أنكِ تكرهين كونكِ محطّاً للأنظار. |
| Bu anıda başka bir şey daha var babanın sana sarılıp ağlama şekli. | Open Subtitles | هنالك شيءٌ آخر في تلك الذاكرة الطريقة التي تمسّك بك الطريقة التي بكى فيها |
| Ona testosteron blokörünün başka bir şey olduğunu söylemelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تخبريه أنّ مضادّ التستوسترون هو شيءٌ آخر |
| Senin de bunu kızlarına söylemen gerekiyor. Artık yapabileceğimiz başka bir şey kalmadı. | Open Subtitles | وأنتَ لديكَ بناتك ليس هنالك شيءٌ آخر يُمكننا فعله |
| Bekle. başka bir şey konuşabilir miyiz? Başka her ne olursa? | Open Subtitles | هل بإمكاننا التحدث عن شيء آخر شيءٌ آخر بشكل تام |
| Biri sende ama diğeri de lazım. Fakat bu kadar değil. başka bir şey daha var. | Open Subtitles | لديكَ واحدةٌ وتُريد الأخري ،لكن الأمر ليس هكذا ، هُناك شيءٌ آخر. |
| İstediğin kadar dingleyebilirsin. başka bir şey olmadı dedim ya. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تحذرني كيفما تشاء، أجزم لكم ألَّم يحدث شيءٌ آخر. |
| Evet, çok güzel. Ama bugün başka bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | نعم، إنه جميل، لكننا نبحث عن شيءٌ آخر اليوم. |
| Her zaman başka bir şey olacak. Yolumuzu bunun belirlemesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | سيبقى هناك دائماً شيءٌ آخر و يجب ألّا نجعله يقيّدنا |
| başka bir şey yoksa işe geri dönmeliyim. | Open Subtitles | ، مالم يكُن هناك شيءٌ آخر عليّ الرجوع إلى عملي |
| Üstelik dedikoduların nedeni, Irma'nın onlardan daha güzel olması ama güzel kadın olmak başka bir şey, kötü kadın olmak daha başka. | Open Subtitles | بالإضافة... النمّامون هم الذين يرون إرما أجمل منهم. ولكن المرأة الجميلة شيء والمرأة السيئة شيءٌ آخر. |
| Bir şey daha var ama tuhaf gelebilir. | Open Subtitles | حسناً, هناك شيءٌ آخر أعرف أن هذا يبدو جنوناً |
| O zaman başka birşey olmalı. | Open Subtitles | إذاً .. لا بدّ من إنه شيءٌ آخر |
| Ya da başka birşey için midir. | Open Subtitles | "أو أنه شيءٌ آخر" |
| Minnettar olacağım diğer şey ise.. | Open Subtitles | و هناك شيءٌ آخر سأقدره |
| Gözyaşlarıyla ilgili öğrendiğim birşey daha var. | Open Subtitles | هناك شيءٌ آخر كي نتعلمه من الدموع |