Ben ve annesi arasında hiçbir şeyi doğru düzgün yapamazdı. | Open Subtitles | بيني وبين أمها, لم تستطع أن تفعل أي شيء صحيح |
Louise Teyze, iki haftadır bana işkence ediyorsun sonunda sana bir şeyi doğru yapabileceğimi göstereceğim. | Open Subtitles | عمتي لقد عذبتني لأسبوعين لكنني أخيراً سأريك أنني أستطيع فعل شيء صحيح |
Siz İsrailliler hiçbir şeyi doğru yapamazsınız. | Open Subtitles | أنتم يا بنو إسرائيل لا يمكنكم عمل شيء صحيح |
Bir kez olsun bir şey doğru gelmedi mi sana? | Open Subtitles | ألم تحظى بوقت أبداً حيث كان كل شيء صحيح فحسب؟ |
Bu günlerde doğru bir şey söyleyemez oldum, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنني قول أي شيء صحيح هذه الأيام , أليس كذلك ؟ |
yalan söyledikten sonra yalanın sonuna doğru bir şeyler ekle bu şekilde beynini yalan söylemiyorsun diye kandıracaksın. | Open Subtitles | إضافة شيء صحيح إلى نهاية الكذب، وبهذه الطريقة سوف خداع الدماغ في التفكير لا يكذبون. |
Ondan bir bok olmaz. Hiçbir şeyi doğru yapmıyor. | Open Subtitles | إنه مليء بالخداع، ولا يقوم بأي شيء صحيح. |
Yanlış yaptığımız şeyler dışında her şeyi doğru yaptığımıza inanıyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد , باستثناء الاشياء التي اخطأنا فيها قمنا بكل شيء صحيح |
Hiçbir şeyi doğru yapamayan bir aptal gibi. | Open Subtitles | إنه كالغبي الغير قادر على عمل أي شيء صحيح. |
Biliyorsun, bu bina kendini dışlandığını ya da hiçbir şeyi doğru yapamadığını kendini dışlanmış ...ya da hayatının bir noktasında yolunu kaybetmiş hissedenlerle dolu. | Open Subtitles | ،أوتعلم هذا البناء يعج بالأشخاص الذين يشعرون بأنهم مختلفون أو ليس بإمكانهم فعل أي شيء صحيح |
O programı seyrettiğin için şanslıydın, ama her şeyi doğru yapmana rağmen, hastan öldüğü için de şanssızdın. | Open Subtitles | الحظ جعلك تشاهد البرنامج الخاص في تلك الليلة، وسوء الحظ هو من جعل مريضك يرحل إلى الطريق الآخر، بالرغم من أنك عملت كل شيء صحيح. |
Bugün hiçbir şeyi doğru yapamıyor muyum? | Open Subtitles | رباه، لا أستطيع فعل شيء صحيح اليوم. |
Bir kez de bir şeyi doğru dürüst yapamaz mısın be? | Open Subtitles | لا يمكنك فعل شيء صحيح ولو مره واحده ؟ |
Üzgünüm. Hayatım boyunca, her şeyi doğru yaptım. | Open Subtitles | طوال حياتي أعمل كل شيء صحيح |
Siz işe yaramazlar hiçbir şeyi doğru yapamazsınız! | Open Subtitles | لا تستطيعون عمل شيء صحيح |
En azından bir şeyi doğru yaptım. | Open Subtitles | على الأقل عملت شيء صحيح |
Aklınızdan geçenleri anlıyorum ama sizi temin ederim ki anlattığım her şey doğru. | Open Subtitles | , أفهم أنّك تعتقد ذلك لكن أؤكّد لك . كلّ شيء صحيح |
Tabii ki yapabilirim. Ama önce, hakkında söylediğin her şey doğru mu? | Open Subtitles | بالطبع يمكنني ذلك, لكن أولاً أخبرني إذا قلت لي أي شيء صحيح عن نفسك |
Zaman geldiğinde ve her şey doğru olduğunda... bırak, uçup gitsin. | Open Subtitles | وعندما يحين الوقت،وكل شيء صحيح انت فقط حلق |
doğru bir şey yapıyor gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | انها لا تشبه الشبكية أنت تفعل أي شيء صحيح |
Selam, sonunda BlueBell'de doğru bir şeyler oluyor, kar! | Open Subtitles | أخيراً، بلوبيل تفعل شيء صحيح. تثلج |
Şu yaptığına bak! Hiçbir şeyi düzgün yapamıyorsun. | Open Subtitles | الان انظر ماذا فعلت لايمكنك عمل اي شيء صحيح |